Vergi kaçakçılarına hapis cezası...
Maliye Bakanı Şimşek, Küresel
kriz ortamında bu şokun geçici olduğuna, bütçe
dengelerindeki bozulmanın, kamu borç rasyolarındaki
artışın geçici olduğuna piyasaları ikna edemezsek kalıcı
toparlanmadan bahsetmemiz zor olur dedi.
Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu'nun 64. Kuruluş
Yıldönümü nedeniyle Ankara Swiss Otel'de ''Küresel Kriz
Ortamında Para ve Maliye Politikalarında Uyum Sorunu''
konulu panel düzenlendi.
Maliye Bakanı Şimşek, burada yaptığı konuşmada, küresel
krizin sonucu olarak ortaya çıkan resesyonun ciddi bir
depresyona, ekonomik bunalıma dönüşmemesi için ülkelerin
ellerinden gelen bütün araçları rahat bir şekilde
kullandığını söyledi.
Bazı ülkelerin faiz oranlarını nominal olarak yaklaşık
yüzde 0'lar seviyesine çektiğine işaret eden Şimşek,
ülkelerin Merkez Bankası bilançolarını da etkin araç
olarak kullanmaya başladığını ifade etti.
Bu kapsamda Maliye politikalarında çok anlamlı, önemli
adımlar atıldığını ve maliye politikalarının
gevşetildiğini anlatan Şimşek, böylece küresel anlamda
ortaya çıkan resesyonun depresyona dönüşmemesi için
gerekli çalışmaların yapıldığını kaydetti.
Bütçe açıklarının oluşturduğu riskin sınırlandırılması
anlamında da atılan adımların kısa dönemde doğru bir
yaklaşım olduğunu ifade eden Şimşek, ülkelerin problemin
daha da büyümesini engellemek için ellerinden geleni
yaptığını ifade etti.
Orta vadede mali disiplinin çok önemli bir konu olarak
ortaya çıktığını vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:
''Aslında kısa vadede attığımız adımların etkin olması
için de bu çok önemli. Bu şokun geçici olduğuna ve bütçe
dengelerindeki bozulmanın kamu borç rasyolarındaki
artışın geçici olduğuna eğer piyasaları ikna edemezsek o
zaman hem risk yoluyla hem güven kaybı yoluyla kalıcı
bir toparlanmadan bahsetmemiz zor olur.
Para politikasındaki mali politikada bu araçları çok iyi
kullanmamıza rağmen eğer orta vadeli beklentileri belli
bir çıpayla idare edemezsek, iyi yönetemezsek muhtemelen
bugün atılan adımlar kalıcı, olumlu etkiler
yaratmayabilir.''
Zor durumdan geçildiğine işaret eden Şimşek, bir yandan
küresel krizin etkilerini sınırlamaya yönelik adımlar
atıldığını, bunun da hem maliye hem para politikalarında
gevşeme anlamına geldiğini söyledi.
Bu doğrultuda ince ayarları yapmak gerektiğini
vurgulayan Şimşek, ''Orta vadeli perspektifi, orta
vadede kredibiliteyi korumamız gerekiyor'' dedi.
BÜTÇE AÇIĞINI SINIRLAYICI ADIMLAR ATACAĞIZ'
Türkiye olarak son birkaç yıldır maliye politikaları
anlamında gerek mali disiplin gerek bütçedeki iyileşme
bazında ve kurumsal altyapı olarak birçok düzenleme
yapıldığını ve Türkiye'nin önemli adımlar attığını
belirten Şimşek, bütçe imkanlarının da rekabet gücünün
artırılması için son dönemde kullanıldığını ifade etti.
Para politikasında enflasyondaki iyileşmeyle birlikte
geçmişle karşılaştırılmayacak düzeyde önemli adımlar
atıldığına dikkati çeken Şimşek, para politikasının reel
ekonomiyi bankacılık sektörünü destekleyecek yönde
önemli atılımlar yapıldığını bildirdi.
Maliye Bakanı Şimşek, ''Önümüzdeki dönemde mutlaka bizim
gerek mali disiplinin tekrar oturtulacağını gerek borç
dinamiklerindeki kötüleşmenin geçici olduğunu
kanıtlamamız lazım'' dedi.
Orta vadede bir perspektif sunmanın önemine de değinen
Şimşek, bunu Katılım Öncesi Ekonomik Program (KEP) ile
yapmaya çalıştıklarını, ortaya bir mali çabanın da
konulması gerektiğini vurguladı.
Şimşek, ''Bizim şu şartlarda bile bu sene bütçe açığını
mutlaka sınırlayıcı adımlar atmamız lazım ki, atacağız,
bunun bir program çerçevesinde atılması çok önemli çünkü
programla perspektif daha güçlü olur. İşin sayısal
boyutu var, tedbir boyutu var. Tabii bu yıl sınırlı
olacak ama önümüzdeki sene, sonraki yıllarda bu yükü çok
güçlendirmek lazım çok daha fazla bir mali disiplin
çabasına girmemiz lazım'' diye konuştu.
KRİZDEN ÇIKIŞ KOLAY OLMAYACAK
Küresel krizin çok hızlı geldiğini ve Eylül ayından
sonra derinleşerek tahmin edilemeyen bir boyuta
ulaştığını anlatan Şimşek, krizden çıkışın sanıldığı
kadar kolay olmayacağını bildirdi.
Bunun için krizin kökeninde yatan global makro ekonomik
dengesizliklerin giderilmesi gerektiğine işaret eden
Şimşek, ''Bu trende belki 2013 yılında tekrar
ulaşamayacağımız görüntüsünü veriyor'' dedi.
Aslında dünya ekonomisi açısından krizden muhtemelen
daha yavaş bir çıkışı öngörmenin doğru olacağını ifade
eden Şimşek, son birkaç aydır ekonomik anlamda bir
düzelme olduğunu, ikinci türevin pozitife döndüğünü ama
krizden çıkmak için birinci türevin de pozitif olması
gerektiğini söyledi.
EKONOMİYİ DESTEKLEYEN UNSURLAR
Türkiye açısından da ülkeyi güçlü kılan faktörler
olduğunu, reel ekonomiyi destekleyen unsurlar
bulunduğunu belirten Şimşek, örneğin bankacılık
sektörünün yapısının oldukça güçlü olduğunu, bunun da
ileriye dönük kaygıları azaltarak reel ekonomiyi
desteklediğini kaydetti.
Türkiye'de hanehalkı borç düzeyinin diğer ülkelere
oranla düşük olduğuna işaret eden Şimşek, faizlerin de
daha önceki dönemlerde öngörülmediği kadar düşük düzeyde
olduğunu söyledi.
Şimşek, ''Biz eğer orta vadeli perspektifi iyi
oturtursak o zaman bu faizlerle para politikası mevcut
konumda reel ekonomiyi krizden çıkışta daha iyi
destekleyici bir nitelik kazanabilir'' dedi.
GELİR İDARESİ MUTLAKA GÜÇLENDİRİLMELİ
Türkiye'de krizle ilişkili olmayan ve tamamlanması
gereken bazı yapısal reformlar bulunduğuna da dikkati
çeken Şimşek, kriz olsa da olmasa da Türkiye'nin Gelir
İdaresinin mutlaka güçlendirilmesi gerektiğini
vurguladı.
Şimşek, bu kapsamda Gelir İdaresinin hem idari yapı hem
insan kaynakları hem teknoloji altyapısı noktasında
güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, bu
güçlendirmenin de başladığını bildirdi.
VERGİ KAÇAKÇILARINA HAPİS CEZASI
Geçen hafta içinde Plan Bütçe Komisyonu'nda bazı
düzenlemeler yaptıklarını anlatan Şimşek, bu
düzenlemelerden bir tanesinin de vergi kaçakçılığı
suçlarının para cezasına dönüştürülmesini engelleyen
düzenleme olduğunu söyledi. Şimşek, şunları söyledi:
''Eğer bu yasa taslağı TBMM'de kabul edilirse, vergi
kaçakçılığı yapanlar çok daha ciddi yaptırımlarla,
doğrudan doğruya hapisle karşı karşıya kalacak. Mali
suçlar mali ceza gerektirir. Ben vergi kaçakçılığını
kamu düzenine karşı işlenmiş suç olarak görüyorum,
dolayısıyla bu bir mali suç değildir. Bu anlamda Gelir
İdaresi'nin denetim birimlerinin ellerinin
güçlendirilmesi lazım.''
Önümüzdeki dönemde belli çerçevede vergide çapraz
denetimi getirmeyi de düşündüklerini ifade eden Şimşek,
cari yıl içinde gelir gider uyumunu arayacaklarını
kaydetti.
Dolayısıyla bir yandan yasal altyapıyı, bir yandan
kurumsal altyapıyı güçlendirmek gerektiğini vurgulayan
Şimşek, ''Bunu yapacağız ve yapmaya başladık'' dedi.
Maliye Bakanı Şimşek, işin bir de maliye politikaları
boyutu olduğunu değinerek, bir mali kuralın
oluşturulması ve yapılan reformların ikinci, üçüncü
nesillerini uygulamaya koymak gerektiğini sözlerine
ekledi.
Haberler.com
29.05.2009 |