Vergi
uyuşmazlıklarında yargıdan önce son
çıkış
Bilerek ya
da bilmeyerek gelirinizi hiç beyan
etmediniz ya da eksik beyan ettiniz.
Yahut vergi yasalarına aykırı
davrandınız. Bu durumlarda vergi,
ikmalen, re'sen veya idarece tarh
ediliyor (hesaplanıyor). Bu şekilde
tarh edilen vergiye ayrıca ceza da
kesiliyor.
Böylece idare ile aranızda bir vergi
uyuşmazlığı çıkmış oluyor. Yapılan
işlemin yargıya taşınması mümkün.
Ancak çoğu zaman değişik sebeplerle
bu yol 'son çare' olarak
düşünülüyor. Böyle durumlarda
'yargıdan önceki son çıkış' yolu
tarhiyat sonrası uzlaşmadır.
TARHİYAT
SONRASI UZLAŞMA
Tarhiyat
sonrası uzlaşma, tarh ve tebliğ
yapıldıktan sonra gidilebilecek bir
idari yol. Tarhiyat sonrası uzlaşma
kapsamına ikmalen, re'sen ve idarece
tarh edilen vergiler ile bunlara
ilişkin olarak kesilen vergi ziyaı
suçu girer. Beyana dayalı olarak
yapılan tarhiyatlar ile genel
usulsüzlük ve özel usulsüzlük
suçlarına verilen cezalar tarhiyat
sonrası uzlaşma kapsamına girmez.
Kaçakçılık suçunu oluşturan ağır
nitelikli fiillerle vergi ziyaı
suçunun işlenmesi halinde tarh
edilecek vergi ve kesilecek cezalar,
kanunda açıkça belirtilmek suretiyle
tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamı
dışında tutulmuştur.
BAŞVURU VE
UZLAŞMA GÖRÜŞMELERİ
Uzlaşma
talebinin, vergi veya ceza
ihbarnamesinin tebliğ tarihini takip
eden günden itibaren otuz gün içinde
yapılması gerekiyor.
Uzlaşma görüşmeleri en az onbeş gün
önceden belirlenen yer ve zamanda
uzlaşma komisyonu ile mükellef
arasında yapılır.
Uzlaşma toplantısına mükellef davet
edildiği halde katılmazsa
görüşmelerin başlaması ve
sürdürülmesi mümkün olmaz. Doğal
olarak bu durumda uzlaşmaya
varılmadığı kabul edilir.
Mükellef uzlaşmaya katılmakla
birlikte uzlaşmazsa, komisyonca
kendisine son teklif edilen miktarı
kabul etmediğini beyan eder ve
tutanağı imzalar. Bu durumda da
uzlaşma sağlanamamış olur.
Uzlaşmanın sağlanamaması durumunda
ihtilaf yargıya taşınarak yola devam
edilir.
UZLAŞMADA
DÜŞÜNME ZAMANI
Uzlaşma
görüşmelerinde uzlaşmayan mükellef
açısından her şey bitmiş sayılamaz.
Sonuçsuz kalan uzlaşma
görüşmelerinden sonra mükellefin bir
de düşünme zamanı vardır. Bu,
komisyonun dava açma süresinin
sonuna kadar teklifiyle bağlı
kaldığı ve mükellefin de komisyonun
teklif ettiği miktarı kabul ettiğini
vergi dairesine dilekçeyle
bildirebileceği süredir. Bu durumda
kabule ilişkin dilekçenin verildiği
gün itibariyle uzlaşma sağlanmış
kabul edilir.
UZLAŞMANIN
SAĞLANMASI
Uzlaşma
sağlandığı takdirde bu durum
karşılıklı tutanak altına alınır ve
mükellefe tebliğ edilir. Tutanak bir
anlamda tahakkuk fişi niteliği
taşır. Uzlaşma tutanakları kesin
olup, gereği vergi dairelerince
derhal yerine getirilir. Tarafların
karşılıklı irade uyumunu ifade eden
uzlaşma sağlandıktan sonra bir
tarafın vazgeçmesi veya tutanağın
iptali mümkün değildir.
Üzerinde uzlaşılan ve tutanakla
tespit edilen hususlar hakkında
vergi mahkemesinde dava
açılamayacağı gibi hiçbir birime
şikayette bulunulamaz. Ayrıca,
üzerinde uzlaşılan cezalar için
Vergi Usul Kanunu'nun 376. maddesine
göre 'cezalarda indirim' istenemez.
GECİKME
FAİZİNE DİKKAT
Uzlaşılan
vergi üzerinden ayrıca tarhiyatın
ilgili bulunduğu döneme ilişkin
normal vade tarihinden itibaren
uzlaşma tutanağının düzenlendiği
tarihe kadar 'gecikme faizi'
hesaplanır. Yani, mükellefin
komisyonda uzlaştığı vergiye ilişkin
rakam, ödeyeceği vergi aslının faiz
uygulanmamış kısmıdır. Dolayısıyla
sonradan sürprizle karşılaşmamak bu
konunun görüşmelerde göz önüne
alınması gerekir.
Koyun can derdinde, kasap et...
Bütçe dengelerindeki bozulmaya acil
çareler arandığı, hedeflerin revize
edildiği bir dönemde, 7.8 milyar
dolarlık bir 'tavsiye' ile
karşılaşıyoruz. Dostumuz,
müttefikimiz ve stratejik ortağımız
ABD tarafından 'Türkiye'ye füze
savunma sistemi kurulmalı' yönünde
bir tavsiye kararı alındığı ortaya
çıktı.
Bu tavsiyenin(!) en önemli nedeni
İran. Böyle olunca tavsiye sözcüğü,
kılavuz-karga-burun üçgenini
anımsatıyor. Tavsiyelerin dikkate
alınıp alınmayacağını zaman
gösterecek. Bu durumda konuya
yapılabilecek en iyi yorum bir
atasözü. Koyun can derdinde, kasap
et derdinde.
Annem ne zaman emekli olur?
Annem 19.07.1955 doğumlu ve SSK
girişi 01.12.1989'dur. Giriş
tarihinden itibaren 40 gün SSK'ya
prim ödedikten sonra 01.02.2002
tarihinde isteğe bağlı sigortalılığa
geçti. Yeni çıkan yasaya kadar
primlerini ödedik ve halen ödemeye
devam ediyoruz. Bu doğrultuda annem
hangi kurumdan ve ne zaman emekli
olabilir? Hakan Çukunlu
Annenizin, 01.12.1989 tarihinde
başlayan 40 günlük SSK sigortalılığı
ve 01.02.2002 tarihinde başlayıp
halen aralıksız devam eden isteğe
bağlı sigortalılığına göre, 1 Eylül
2009 tarihi itibariyle 2440 günü
SSK, 330 günü Bağ-Kur
(01.10.2008'den itibaren isteğe
bağlı sigortalı olarak prim ödenen
süreler Bağ-Kur kapsamında geçen
sigortalılık süresi kabul ediliyor)
olmak üzere 2770 günü olmalı. 830
gün daha prim ödeyerek prim gün
sayısını 3600 güne tamamlaması
halinde 58 yaşını doldurduğu tarihte
SSK'dan emekliliğe hak kazanır.
Dikkat etmeniz gereken husus, 1
Eklim 2008'den itibaren isteğe bağlı
sigortaya
yapılan ödemenin 1230 günü
aşamaması. Yoksa Bağ-Kur şartlarıyla
Bağ-Kur'dan emekli olmak zorunda
kalır. Bunun için de yapılması
gereken, 3600 günü doldurduğunda
isteğe bağlı sigortalılığı sona
erdirip, yaşın dolmasını beklemek.
18
yaşımdan önceki sigortam dikkate
alınmayacak mı?
25.07.1978 tarihinde 18 yaşımdan
önce sigortalı olarak çalışmaya
başladım. 18 yaşımı doldurana kadar
452 prim ödeme günüm var. Daha sonra
Devlet memuru olarak Emekli Sandığı
iştirakçisi oldum. 18 yaşımı
doldurmadan önceki prim ödeme gün
sayım emeklilik hesabında dikkate
alınmayacak mı? A. A.
2829 sayılı Hizmet Birleştirmesi
Kanunu'nun 6. maddesinde yar alan 18
yaşından önce kurumların herhangi
birine sigortalı olanların
sigortalılık sürelerinin başlama
tarihi, 18 yaşını doldurdukları
tarih olarak kabul edileceğine
ilişkin hüküm, ilk defa 1 Nisan 1981
tarihinden sonra sigortalı olanlar
için geçerli. Aynı Kanun'un geçici
2. maddesi ile 1 Nisan 1981
tarihinden önce sigortalı olanların
hakları korunmuştur.
Buna göre, 18 yaşından önceki
sigortalılığı 1 Nisan 1981
tarihinden önce olan 4/a (SSK)
sigortalısının, daha sonra 4/c
sigortalısı (Emekli Sandığı
iştirakçisi) veya 4/b (Bağ-Kur)
sigortalısı olması halinde, 2829
sayılı Kanun'a göre yapılacak hizmet
birleştirmesinde 18 yaşını
doldurmadan önce geçen hizmet (prim
ödeme) süreleri de dikkate alınır.