Oğluna dükkan bırakan kirasını almak zorunda
Aileler sadece konut amaçlı
kullanılmak üzere gayrimenkullerini çocuklarına veya
ailelerine bedelsiz olarak verebilirler. Eğer ticaret
yapmak için dükkan tahsis edilirse gayrimenkul sahibinin
bu dükkandan kira alması gerekir.
SORU: Sahibi bulunduğum dükkanı oğlumun kullanımı için
verdim. Oğlum benim dükkanımda kırtasiye ve okul
malzemeleri ile bazı süs eşyalarını satmaktadır. Kendisi
gelir vergisi mükellefi olup, kayıtlarında kira gideri
göstermeksizin elde ettiği geliri beyan etmektedir.
Ancak işyerinde yapılan incelemeden sonra bana kira
geliri beyan etmediğim için cezalı tarhiyat yapıldı.
Ayrıca kira ödemelerinin bankadan geçirilmesi mecburi
midir?
YANIT: Gelir Vergisi Yasası'nın "Emsal Kira Bedeli
Esası" başlıklı 73. maddesi uyarınca "Kiraya verilen mal
ve hakların kira bedelleri emsal kira bedelinden düşük
olamaz. Bedelsiz olarak başkalarının intifaına
(kullanımına) bırakılan mal ve hakların emsal kira
bedeli, bu mal ve hakların kirası sayılır." Bina ve
arazide emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce veya
mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu
suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse
Vergi Usul Kanunu'na göre belirlenen vergi değerinin
yüzde 5'idir. Diğer mal ve haklarda emsal kira bedeli,
bu mal ve hakların varsa maliyet bedelinin, bu bedel
bilinmiyorsa, Vergi Usul Kanunu'nun servetlerin
değerlendirilmesi hakkındaki hükümlerine göre belli
edilen değerlerinin yüzde 10'dur.
Yasal düzenleme gereği aşağıda yazılı hallerde
"Binaların mal sahiplerinin usul, füru veya
kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi" halinde,
bunların her birinin ikametine birden fazla konut tahsis
edilmemesi koşuluyla yapılan bu tahsisler için emsal
kira bedeli hesaplanmamaktadır."
Ayrıca kardeşler evli ise eşlerden sadece biri için
emsal kira bedeli uygulanmamaktadır.
Usul, füru veya kardeşe tahsis halinde emsal kira
bedelinin uygulanmaması binada oturma şartına bağlıdır.
Söz konusu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere
sadece konut amaçlı olarak yapılan tahsislerde, söz
konusu gayrimenkul sahibinin çocuklarına, kardeşlerine,
anne ve babalarının kullanımına terk ettikleri
gayrimenkullerde emsal kira bedeli uygulaması
yapılmamaktadır. Oğlunuza ticaret yapmak için tahsis
ettiğiniz dükkan ikametgah olmadığı için bu haktan yani
bedelsiz kullanım hakkından yararlanamadığı için sizin
emsal kira bedeli üzerinden beyanda bulunmanız
gerekmektedir.
Diğer yandan söz konusu kira bedelinin ödenmemesi
dolayısıyla, böyle bir durumda kira bedelinin bankadan
geçirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Daha açıkçası
bedelsiz olarak çocuğunuzun kullanımına tahsis ettiğiniz
işyeri için emsal kira bedeli esası uygulanarak gelir
vergisi beyannamesi verilmesi gerekmekle birlikte, sizin
çocuğunuzdan nakden bir kira bedeli tahsiliniz söz
konusu olmadığından, alınmayan kira bedelinin bankadan
geçirilmesi de mümkün değildir.(V. Seviğ)
YARGI KARARLARINDA
DAMGA VERGİSİ'NDE MÜKELLEF
Danıştay 7.Dairesi E.1999/3374 K.2000/1069 T.13.4.2000
Davacı şirketçe sehven kurumlar vergisi borcuna karşılık
olarak yatırılan tutarın, gelir stopaj vergisine mahsubu
esnasında mahsuba konu tutar üzerinden damga vergisi
kesintisi yapılması nedeniyle, ödenen tutarın gelir
stopaj vergisi borcunu karşılamadığından bahisle, damga
vergisi kesintisinden kaynaklanan bu noksanlığın tahsili
amacıyla ödeme emri düzenlenmişse de; DVK'nun 1 ve 3.
maddelerince, bir kağıdın damga vergisine tabi olması
için, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen işaret
konmak suretiyle düzenlenen bir hususu ispat etmeye
yarayan bir kağıt niteliğinde olması ve (1) sayılı
tabloda yer almasının gerekmesi, olayda, kamu alacağının
mahsubu nedeniyle vergi dairesince düzenlenen
"alındı"nın, Damga Vergisi Kanununa bağlı I sayılı
tabloda sayılan kağıtlar arasında bulunmaması, hatta
davacı şirket tarafından yazılmak, imzalanmak veya imza
yerine geçen işaret konulmak suretiyle düzenlenen ve
herhangi bir hususu ispata yarayan bir belge de olmaması
ve bu nedenle vergi dairesinin iç işlemi niteliğinde
olan mahsup alındısının damga vergisine tabi
tutulamayacak olması sebepleriyle, DVK'da bir kağıdın
vergilendirilmesi için aranan koşullar olayda
gerçekleşmediğinden, yapılan damga vergisi kesintisinde
ve bu kesintiden kaynaklanan vergi noksanlığının tahsili
amacıyla düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet yoktur.
ÖZELGELERDE
VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ
1. Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 11.1.2008 tarih
ve 113 sayılı özelgesi;
"Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun (VİVK) 3.
maddesinde veraset ve intikal vergisinden muaf olan
kişi, kurum ve kuruluşlar ve diğer birimler bentler
halinde sayılmıştır. Kanunun 5. maddesinde ise, verginin
mükellefinin veraset yoluyla ve ivazsız bir şekilde mal
iktisap edenler olduğu düzenlenmiştir. Bu hükümler
gereğince, (X) Belediye Başkanlığı, vergiden muaf olan
kurum ve kuruluşlar arasında yer almadığından, bağış
yoluyla iktisap etmiş olduğu gayrimenkule ilişkin
veraset ve intikal vergisini ödemesi gerekir."
2. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 28.5.2007 tarih
ve 2843 sayılı özelgesi;
"22 Seri no'lu VİVK Genel Tebliği'nde, veraset yoluyla
veya ivazsız surette intikale konu olan gayrimenkuller
için beyan edilecek değerin en az emlak vergisi tarhına
esas olacak değer kadar olması gerektiği açıklanmıştır.
Emlak vergisi değerinin nasıl hesaplanacağı Emlak
Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinde düzenlenmiştir. Bu
Kanun'un 30/2. maddesinde ise, tasarrufları kısıtlanan
bina, arsa, arazilerde emlak vergisinin kısıtlama devam
ettiği sürece 1/10 oranında tahsil edileceği
düzenlenmiştir. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere bu
madde kullanımı kısıtlanan gayrimenkulün emlak vergisi
değerinde bir değişiklik yapmamaktadır, sadece tahsil
edilecek vergi tutarı değişmektedir. Bu hükümler
gereğince, kullanımı kısıtlı bir gayrimenkulü ait
veraset ve intikal vergisinin tam emlak vergisi değeri
üzerinden ödenmesi gerekir."
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz
Referans/27.05.2009 |