Yüzde 18 sandığınız KDV, yüzde 70'e nasıl çıkar?
Eğer çok basit bazı önlemleri
almazsanız, aldığınız mala ödeyeceğiniz KDV oranı, yüzde
70'e de çıkar, daha yükseğe de...
Bir mal için ödediğiniz KDV
oranı %70 olabilir mi?
Yani "Yüzde 18 sandığınız KDV'yi yüzde 70 olarak
ödeyebilirsiniz" dersek ne düşünürsünüz?
Eğer çok basit bazı önlemleri almazsanız, ödeyeceğiniz
KDV oranı yüzde yetmişe de çıkar, daha yükseğe de...
Hatta bu sizin başınıza daha büyük dertler de açabilir.
Bakın aşağıdaki örnekte alıcının başına neler gelmiş..
Ahmet Bey 2006 yılında beş bin liralık bir mal alıp 900
liralık KDV'si ile birlikte 5.900 lirayı nakit olarak
satıcıya ödemiş.
Buraya kadar bir problem yok.
Daha sonra maliye Ahmet Beye mal satan bu kişiyi
incelemeye almak istemiş ama bulamamış.
Adam belki batmış, belki işini terk etmiş. Ya da başka
herhangi bir nedenden dolayı ortadan kaybolmuş gitmiş.
Sözün özü şu an bulunamıyor.
Böyle durumlarda, hele de bulunamayan bu mükelleflerin
katma değer vergileri genelde devredip ödemeleri
çıkmamış olursa, inceleme elemanları bu mükellefleri
derhal "nayloncu" olarak nitelerler ve bunların fatura
düzenledikleri kişileri de incelemeye alırlar.
Nitekim örneğimizde de böyle olmuş ve şimdi ortada
olmayan bu mükellefin verdiği mal satışlarına ilişkin
formlardan Ahmet Beye de ulaşmışlar.
Maliye haksız mı?
Şimdi Ahmet Beyden bu iş dolayısıyla o zaman indirim
konusu yaptığı vergi, bir kat cezası ve gecikme zammıyla
birlikte 2.600 TL daha istiyorlar.
Yani o zaman ödediği 900 lira KDV ile birlikte ödediği
tutar 3.500 liraya ulaşacak.
Bakın KDV oranı % 70 olduverdi işte. Maliye, Ahmet Beye
ne kadar geç ulaşsa gecikme zammı dolayısıyla bu tutar
sürekli artacaktı.
Üstelik inceleme elemanı, Ahmet Beyin iyi niyetli
olduğuna inanmamış olsa, bir de vergi suçu raporu
yazacak, Ahmet Bey altı aydan üç yıla kadar hapis cezası
ile yargılanacaktı. Kendisinden istenen ceza da bir
değil üç kat olacaktı. Peki Maliye bu noktada haklı mı?
Maliye haksız da olsa, Ahmet Bey bu faturanın bedelini
nakit ödediği için yapabileceği bir şey yok.
Ödemelerin nakit yapıldığı durumlarda yargı organları da
Maliye lehine karar veriyor.
Satıcı KDV'yi ödemezse de size gelebilirler
Burada sorun Ahmet Beye mal satan mükellefin bulunamamış
olması dolayısıyla yaşanıyor. Ancak satıcıların ortadan
kaybolmadığı durumlarda da sorun yaşanabilir.
Ne yazık ki şu an geçerli müteselsil (zincirleme)
sorumluluk esasına göre mal veya hizmet aldığınız
kişilerin sizden tahsil ettiği KDV'yi vergi dairesine
ödememesi halinde alım satıma taraf olan ya da hizmetten
yararlanan sıfatınızla bu vergi sizden istenebiliyor.
Hem de gecikme zammıyla birlikte!..
Sorumluluktan kurtulmak kolay
Oysa bu sorumluluktan kurtulma son derece basit.
Alınan mal veya hizmetin bedeli banka havalesi ile
yapılıp havale talimatına satıcının "banka hesap
numarası ile vergi numarasının" yazdırıldığı takdirde bu
sorumluluktan kurtulunuyor.
Aynı şey satıcının "namına" keşide edilmiş çekle
ödemelerde de geçerli.
Bu durumda satıcın vergi numarasının çeke yazılmış
olması alıcıyı sorumluluktan kurtarıyor.
8.000 liralık sınır
Şu anki düzenlemeler göre zaten 8000 lirayı aşan
ödemelerin ve herhangi bir tutara bağlı olmaksızın tüm
işyeri kira ödemelerinin bankalar, diğer finans
kurumları ya da PTT şubeleri aracılığı ile yapılması
gerekiyor. Aksi takdirde banka sisteminden geçmeyen bu
ödeme tutarının yüzde 5'i kadar cezaya muhatap
kalınıyor.
Ancak bizim vurgulamaya çalıştığımız konu, tam olarak bu
değil.
KDV sorumluluğundan kurtulmak için ödemelerin hem banka
sistemi içinde yapılması yanında, ödeme evrakına ya da
çeke, alıcının hesap ve vergi numarasının ayrıca
yazılması şartı var.
Bu küçük, ama önemli detayı ihmal etmeyiniz.
Atilla DÖLARSLAN
YMM
atilladolarslan@yontemymm.com.tr
27.04.2009 |