İşçinin 30 günlük
ücreti ile karşılanamayacak şekilde zarar vermesi
halinde haklı nedenle fesih - 1
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/27255
E. ve 23.09.2008 tarihli kararında işçinin 30 günlük
ücretini aşan zarar vermesi halinde işverenin haklı
feshinin koşullarını ve izlenecek yolu detaylı olarak
tarif etmiştir. Karar, 4857 sayılı yasanın 25.
maddesinin 2. fıkrasında sayılan işçinin ahlak ve iyi
niyete aykırı davranışlarından kaynaklanan haklı fesih
sebeplerinden olan 30 günlük ücretle karşılanamayacak
zarar halinde haklı fesih bahsine ilişkindir. Karar bu
hükmün ne şekilde uygulanması gerektiğine ilişkin
kaideleri teker teker saymıştır. Karar gerçekten de
uygulamada çok sık rastlanan işçinin 30 günlük ücreti
ile karşılanamayacak şekilde verdiği zararlardan ötürü
yapılan haklı nedenle fesihlere ilişkin çok önemli
bilgiler içermektedir. Hiç şüphesiz işçisinin kusursu
ile zarara uğrayan ve işçisinin iş akdini haklı nedenle
feshetmek isteyen işverenler açısından bu kararda
sayılan kaideler aydınlatıcı olacaktır. Karar son derece
geniş ve detaylı değerlendirmeler içerdiği için 2 güne
yayılarak incelenecektir
İncelememize konu kararda davacı, kıdem ve ihbar
tazminatı, ücret, bayram ve genel tatil, hafta tatili,
fazla mesai alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini
istemiştir. Karar yerel mahkemece kısmen hüküm altına
alınmış, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay 9.
Hukuk dairesince dosya temyiz makamı olarak incelenmiş
ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında, öncelikle
uyuşmazlığın iş sözleşmesinin, işçinin işverene zarar
vermesi nedeniyle ve haklı olarak işverence feshedilip
feshedilmediği noktasında toplandığını tespit etmiştir.
Bilindiği üzere 4857 sayılı İş Kanununun 25 II - (ı)
bendinde, işverenin malı olan veya eli altında bulunan
makine, tesisat, başka eşya ya da maddelere 30 günlük
ücret tutarını aşacak şekilde zarar vermesi halinde
işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu hususu
düzenlenmiştir.
Yargıtay'ın kararında belirtilen yasa hükmünün
uygulanmasına ilişkin olarak ifade ettiği ilk kriter ve
usül işçinin kusurunun tespitine ilişkindir. Yargıtay 9.
Hukuk Dairesi, ortaya çıkan zararda işçinin kusursuz
olduğunun ortaya çıkması halinde işverenin haklı fesih
imkanı olmadığını, işçinin kusurunun belli bir yüzde ya
da belli bir oran olarak saptanması halinde ise, zararın
miktarının bu kusur nispetinde azaltılmasından sonra 30
günlük ücreti aşıp aşmadığının tespit edilebileceği
belirtilmiştir. Yargıtay işçinin kusurunun kasıtlı veya
taksire dayanmasının arasında bir fark bulunmadığını,
işverene ait iş makinesi paletlerine kasten metal cisim
sokarak işvereni zarara uğratan işçi ile trafik kazası
sonucu işvereni zarara uğratan işçi arasında bu noktada
hiçbir farkın olmadığını belirtmiştir. Tüm bunlarla
birlikte Yargıtay işçinin kusuru ve zararın miktarının
uzman kişilerce belirlenmesi gerektiğine vurgu
yapmıştır.
Yargıtay zarar ile karşılaştırılacak ücret noktasında
bir belirsizlik bulunduğunu, karşılaştırılacak 30 günlük
ücretin brüt ya da net olduğu noktasında yasada açıklık
bulunmadığını belirtmiştir. Ancak burada işçi lehine
yorum ilkesi gereğince brüt ücretin dikkate alınması
gerektiği kanaati ortaya konmuştur. 30 günlük ücret
işçinin bir aylık brüt ücreti değil, bir günlük brüt
ücretinin 30 katıdır. Buradaki brüt ücretin içerisine,
ikramiye, prim, fazla çalışma ücreti ve benzeri ödemeler
girmemektedir. Ancak garanti ücret üzerine yapılan işe
göre ilave ücret veya satış primi brüt ücret içinde
değerlendirilecektir.
www.muhasebenet.net
Bu kararın değerlendirmesine yarınki sayımızda devam
edeceğiz. Yarınki yazımızda 30 günlük ücretin hangi
tarihteki ücret olacağı, işçinin zararı ödemesinin fesih
hakkına etkisi, 30 günlük ücreti aşan zarar nedenine
dayalı haklı nedenle feshe ilişkin hak düşürücü
sürelerin ne zaman başlayacağı ve ne zaman son bulacağı,
yerel mahkemelerin bu şekilde zarar nedenine dayalı
fesih iddiasının bulunduğu davalarda hangi esaslara göre
karar vermesi gerektiği hususlarında açıklamalar
yapılacaktır. Son olarak da bu karardan çıkartılması
gereken sonuçlar sayılmaya çalışılacaktır.
Av. Ali Yüksel - Av. Cihan AVCI
26.06.2009 |