Naylon fatura kullanan, Varlık Affı'ndaki mahsuptan
faydalanamaz
'Varlık affı' kapsamında
yurtdışından bir miktar para getirmeyi düşünüyorum.
Acaba sonraki yıllarda bir inceleme geçirir ve naylon
fatura kullandığım tespit edilirse getirdiğim bu paralar
bana avantaj sağlayacak mı?
5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye
Kazandırılması Hakkında Kanun kapsamında yurtdışından
getirilen veya yurtiçinde yastık altındaki paraların
mükellefler için sonraki yıllarda geçirilecek
incelemelerde sigorta olduğunu yazmıştım. Çünkü kanun
kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar
nedeniyle 2008'den önceki dönemlere ilişkin vergi
incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacak. Yani beyan
edilen para, hisse senedi veya gayrimenkullerin geçmiş
yıllardaki faiz, kira gelirleri vs. sorgulanmayacak. Bu
gelirlerin beyanı araştırılmayacak. İlave olarak başka
sebeplerle kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
başlayan 2008 yılı öncesindeki dönemlere ilişkin vergi
incelemeleri sonucu Gelir, Kurumlar ve Katma Değer
Vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, kanun
kapsamında beyan edilen tutarlar mahsup edilerek
tarhiyat yapılacak.
Kamuoyunda naylon fatura olarak bilinen, sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanmak ise hem
mali hem de hürriyeti kısıtlayıcı ceza gerektiren bir
suç. Kanun metninde ve çıkarılan tebliğde başka bir
sebeple kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
2008'den önceki dönemlere ilişkin olarak vergi
incelemesi yapılması halinde matrah farkından mahsup
uygulaması, Gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi
yönünden tespit edilen matrah farklarıyla sınırlı.
Dolayısıyla mükelleflerin Gelir, Kurumlar ve Katma Değer
Vergisi'ne ilişkin vergi farkları ve haksız iadeden
kaynaklanan tarhiyatlar ile bu vergiler dışındaki diğer
vergilere yönelik yapılacak inceleme ve tarhiyatlar bu
kapsamda değerlendirilmiyor. Naylon fatura kullanan
mükelleflerin sonraki yıllarda inceleme geçirmesi
halinde vergi denetmenleri sahte faturada yer alan ve
indirim konusu yapılan KDV'leri reddetme yoluna giderek
ceza kesiyorlar. Ayrıca kullanılan belgelerde yer alan
tutarların işletme cirosuna göre oranı nazara alınarak
mükellefler hakkında suç duyurusunda bulunma ve vergi
ziyaı cezasının 3 kat olarak uygulanmasına karar
veriliyor. Burada reddedilen KDV indirimleri sebebiyle
ortaya çıkan fark, kanunda bahsedilen matrah farkı değil
de vergi farkıdır. Bu yüzden naylon fatura
kullanıcılarının, yurtdışından getirilen paranın
incelemede bulunan farktan mahsup edilmesi avantajından
faydalanamayacağı görüşü ağırlık kazanıyor. Gerçi
indirimi reddedilen KDV'lerin matrahı bellidir.
Reddedilen bu indirimlere ait matrahlar Varlık Barışı
kapsamında beyan edilen tutarlardan mahsup edilebilir.
Böyle bir çıkış noktası var ama inceleme elemanları bu
şekilde yorum getirmez. Maliye'nin bu konudaki görüşünü
net olarak kamuoyuna bildirmesinde fayda var.
Hürriyeti kısıtlayıcı cezalar açısından ise konu açık.
Çünkü sahte fatura düzenleme, kullanma, defter ve
belgeleri ibraz etmeme ve bunları gizleme gibi fiillerin
varlığı suç duyurusunda bulunmak için yeterli. Maliye,
sahte fatura kullanan mükelleflerin varlık barışı
kapsamında getirdikleri varlıkları incelemelerde ortaya
çıkan vergi farkından mahsubunu kabul etse ve bu sayede
vergi ziyaı oluşmasa bile suç duyurusunda bulunulabilir.
Bu durumda da, sahte veya yanıltıcı belge kullananlar
hakkında, Varlık Barışı'ndan yararlanılması dolayısıyla
cezalı vergi tarhiyatı yapılamasa dahi, suç duyurusunda
bulunulacak ve ceza söz konusu olacaktır. Ancak toplam
ciro içerisinde düşük oran teşkil eden faturalara
rastlanması halinde inceleme elemanları suç duyurusunda
bulunmayabiliyor.
Getirdiğiniz paraları
deftere kaydedin
Yurtdışından getirdiğimiz parayı defter kayıtlarımıza
intikal ettirmemiz şart mıdır?
Kanunda ve çıkarılan tebliğde yurtdışından varlık
getirecek şirketlerin bankaya bildirdikleri bu değerleri
defterlerine kayıt etmeleri mükelleflerin isteğine
bırakılmış. Ancak kanunda tanınan vergi incelemesinden
ve diğer sorgulamadan muaf tutulma avantajından ve başka
sebeplerle yapılacak incelemelerde bulunan matrah
farkından beyan edilen tutarların mahsup edilmesi
imkânından faydalanmak isteniyorsa yurtdışından
getirilen tutarların defterlere kaydedilmesi gerekir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler,
defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel
fon hesabı açarlar. Bu hesap, sermayenin bir parçası
kabul edilecek ve sermayeye ilave dışında bir yerde
kullanılamaz. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme
hesabı esasına göre defter tutan mükellefler de, söz
konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca göstermek
zorunda. Mükelleflerin yurtdışından getirdikleri
varlıkları sonraki yıllarda ispatlamak için defter
kayıtlarına intikal ettirmeleri gerekiyor.
Varlık Barışı Kanunu, Resmi Gazete'de yayımlanmadan önce
bir inceleme geçiriyorduk. Şu an incelememiz
tamamlanmadı. Acaba biz de bu kanunda tanınan mahsup
imkânından faydalanabilir miyiz?
Bu yönüyle Varlık Barışı Kanunu adaletsizliğin yanı sıra
eşitsizliğe de yol açıyor. Çünkü 1.1.2008'den önceki
dönemlerle ilgili olarak 22 Kasım 2008'den önce başlayan
vergi incelemeleri ile 1.1.2008'den sonraki dönemlere
ilişkin yapılacak vergi incelemelerinde bu imkândan
faydalanılamıyor. Bu da aynı durumdaki fakat farklı
zamanlarda incelemesi başlayan iki mükellefin kanundan
faydalanma farkından dolayı eşitsiz vergi ve cezalarla
muhatap olmasına sebep olacak. Hâlbuki incelenen,
incelenmeyen tüm mükellefler kanun kapsamına
alınmalıydı.
Ahmet Yavuz
Zaman/26.01.2009 |