Vergi sözlerinin
bugünü
Vergiler konusu gelişmiş toplumlarda seçim kazandıran
ya da kaybettiren en temel konuların arasındadır. Bu
nedenle hükümetlerin üzerinde titizlikle durduğu veya
durması gerektiği bir seçim yatırım alanıdır.
Hükümetlerin vergi uygulamalarını değerlendirirken,
maliye politikalarını sorgularken, ekonomik krizlerdeki
mazeretlerini dinlerken ve gelecekle ilgili bazı
sonuçlara varırken geçmişteki sözlere bakmak zarureti
bulunmaktadır. Zira vergi uygulamalarında verilen
sözlerin tutulup tutulmadığı ve bugünkü uygulamada olan
eksiklikler ancak bu saptamalara göre doğru olarak
değerlendirilebilecektir. Verilen sözler ve günümüz
uygulamaları paralel olduğu sürece başarı var demektir
ki bu da güven unsurunu beraberinde getirebilecektir.
Aksi bir durumda ise vergi güvensizliği devam edecek,
hem idarenin düşündüklerini uygulama şansı kalmayacak
hem de mükellefler açısından olması beklenen adil bir
vergi sistemi ve ekonomik durumun düzeleceği inancı
ortadan kaybolacaktır. Bu durum çağdaş toplumlarda seçim
sonuçlarına doğrudan etkili olmaktadır. Geçmişte
kendisine verilen sözleri tutmayan hükümetlere
seçmenlerin her zaman vereceği bir cevabı vardır. Bu
durumun bizde biraz daha geç olması olmayacağı manasına
gelmemektedir.
Ülkemiz bakımından bugün hemen herkesin tepki duyduğu
vergi uygulamalarına bakarken önce geçmişte verilen
sözleri görmek gerekmektedir. Halen iktidarda bulunan
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 3 Kasım 2002 seçimleri
için hazırladığı ve 26 Eylül 2002 tarihinde düzenlenen
basın toplantısında kamuoyuna açıkladığı "Her şey
Türkiye İçin" başlıklı seçim bildirgesinde yer alan ve
sonrasında oluşturulan 59. hükümetin vergiler konusunda
yapacakları şu şekilde belirlenmiştir:
1. Vergi oranlarının düşürülmesi ve vergi sayısının
azaltılması
2. Verginin tabana yayılması, kişi ve kurumları kayıt
dışılığa iten nedenlerin kaldırılması ve vergi
idaresinde etkinliğin sağlanmasıyla, vergi oranlarının
tedricen indirilmesi
3. Vergi sistemini karmaşık hale getiren istisna ve
muafiyetlerin basitleştirilmesi,
4. Diğer kanunlardaki vergi ile ilgili hükümlerin vergi
kanunları içine alınması, vergi sistemi
basitleştirilmesi, günümüz şartlarında uygulanamayan
vergilerin kaldırılması
5. Vergi düzenlemelerinde, kamu finansmanı öncelikleri
yanında, verginin iktisadi birimlere etkisi, ekonomik ve
sosyal getirisi, üretim ve istihdama tesiri ile vergi
benzeri yükümlülüklerin dikkate alınması
6. "Vergi Barışı projesi" kapsamında, vergi ihtilafları
ile ilgili 130 bine ulaşan dosya vergi ve faiz indirimi
yoluyla tasfiye edilmesi; matrah artırımı, tahsilât
kolaylığı, stok affı, demirbaş affı gibi yollarla
sistemin kayıtlı ekonomiye geçmesinin alt yapısının
hazırlanması
7. Geçmişe yürüyen ya da geçmişi esas alan vergi
kanunları çıkarılmaması
8. Mali milat uygulamasının kaldırılması
9. Kurum kazançlarının vergilendirilmesinde, gelir ve
kurumlar vergisi arasında entegrasyonun sağlanması
10. Menkul sermaye iratlarının vergilendirilmesi ile
ilgili olarak yapılan düzenlemelerin basit, kalıcı,
uygulama kolaylığı olan, vergi adaletini zedelemeyen
nitelikler taşıması
11. Damga vergisi ve harçlar gibi işleme dayalı
vergilerin çoğunun kaldırılması, kalanların ise
oranlarının düşürülerek üst sınır getirilmesi
12. Gelir idaresinde birimlerin görev ve yetkilerinin
açıkça belirlenmesi, mali yönetimin esnek ve fonksiyonel
bir yapıya kavuşturulması
13. Mükelleflerin bilgisayar sistemiyle beyanlarını,
tahakkuklarını ve ödemelerini internet üzerinden
yapabilmeleri
Bundan sonra yapılan 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan
seçimler sonrasında AKP yeniden iktidara geldi. 31
Ağustos 2007 tarihinde açıklanan 60. hükümetin
programındaki vergiyle ilgili düşünceler şu şekilde
ifade edilmiştir:
1.Uygulayacağımız vergi politikalarının temel amacı;
ekonomide kayıt dışılığın azaltılması, rekabet gücümüzün
artırılması, daha basit, adil ve geniş tabanlı bir vergi
sistemi oluşturmaktır.
2. İktidarımız döneminde kurumlar vergisini % 33'ten %
20'ye, gelir vergisinin üst dilimini % 45'ten % 35'e
düşürdük.
3. Eğitim, sağlık, gıda, giyim gibi alanlarda KDV
oranını % 18'den % 8'e düşürdük.
4. Önümüzdeki dönemde, öncelikle istihdam üzerindeki
yükler olmak üzere vergi oranlarını indirmeye devam
edeceğiz.
5. Damga vergisi başta olmak üzere, işlemler üzerindeki
vergileri kademeli olarak kaldıracağız.
6. Vergi politikalarında öngörülebilirliği artıracak,
vergi mevzuatını sadeleştireceğiz.
7. Hükümetimiz, kayıt dışılığı, işletmelerin
verimliliğini azaltan, büyümesini engelleyen ve rekabet
edebilirliğini azaltan bir sorun olarak görmektedir.
Önümüzdeki dönemde de kayıt dışılıkla mücadele öncelikli
alanlarımızdan biri olacaktır.
Görüldüğü üzere hemen her konuda bir şeyler söylenmiş,
sözler verilmiş. Bunların tutulup tutulmadığı konusunda
bakış açısı çok önemli. Örneğin vergi oranlarını
düşüreceğiz deyip sonra da evet düşürdük, örnekleri de
şunlar denebilir. Bu düşürmeler yapıldıktan sonra neler
olmuştur, yeni artışlarla eski durum bugün ne hale
gelmiştir, sadece oran indirimi mi yapılmış yoksa yeni
getirilen veya kaldırılan bazı düzenlemeler sebebiyle
aslında vergi yükleri artmış mıdır gibi soruların da
cevaplandırılması gerekmektedir. Bu nedenle görünen ve
söylenenle sonuç her zaman düşünüldüğü gibi
olmamaktadır.
Bunun yanında, örneğin, geçmişe yürürlü vergi kanunları
çıkarılmaması sözü tutulmuş mudur, vergi tabanı
yaygınlaştırılmış mıdır, kayıt dışı ekonomi ve istihdam
ne durumdadır, adil bir vergi sistemi oluşturulabilmiş
midir, vergi sistemi basitleşmiş midir, kaldırılması
planlanan, geçici olarak getirilen vergiler konusunda
neler yapılmıştır, vergi düzenlemelerinde etki
analizleri yapılmış mıdır, vergi ve hukuk ilişkisi
kurulmuş mudur, vergi sistemi basitleştirilmiş midir,
vergi afları sürmekte midir, kalıcı vergi indirimleri
yapılmış mıdır gibi birçok sorunun cevabını ve verilen
cevapların gerçek durumunu en iyi değerli okurlar, vergi
mükellefleri verecektir. Zira bu durumdan en fazla
etkilenen onlardır. Seçimlerde oy verenler de.
Hakan ÜZELTÜRK
VERGİ ve HUKUK
huzelturk@superonline.com
25.08.2009 |