|
|
Bürokratik engel çıkarana teftiş geliyor |
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer Dinçer; 'hala nüfus cüzdan sureti,
ikamet ilmühaberi ve sabıka kaydı isteyen varsa
oraya teftiş göndereceğiz'
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer,
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın, üniversitelere
kayıtta sabıka kaydı ya da ikametgah ilmühaberi
gibi belgeler istenmeyeceğine dair bir genelge
yayımladığını anımsatarak, ''Bütün bunlara
rağmen çok açıkça şunu söylemek istiyorum, hala
nüfus cüzdan sureti, ikamet ilmühaberi ve sabıka
kaydı isteyen varsa oraya teftiş
göndereceğimizden herkes emin olsun'' dedi |
|
|
Dinçer, ulusal meslek standartları
ile iş güvenliği ve sağlığı alanındaki yeni düzenlemeler
hakkında bilgi vermek üzere Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığı'nda yaptığı basın toplantısının ardından
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''Bürokratik engellerin azaltılacağına
ilişkin bir yönetmelik hazırlanmıştı. Bugün gazetelere
yansıdı, üniversite öğrencilerinin yurt kayıtlarında
istenen sabıka kayıtlarına ilişkin kuyruklar oluşmuş.
Uygulamada bir aksama mı var?'' sorusu üzerine Dinçer,
''Üniversite kayıtları ile alakalı bazı sorunlar
çıkabileceğini ben de tahmin ettim. Çünkü yerleştirmeler
belli olduktan sonra üniversitelerin internet sitelerine
girdim. Hepsinde nüfus cüzdanı fotokopisi ve ikametgah
ilmühaberi isteniyordu, hatta öğrencilere broşürler
göndermişlerdi'' diye konuştu.
Bu konuyu geçen hafta YÖK Başkanı Özcan ile görüştüğünü
ifade eden Dinçer, şunları söyledi:
''YÖK Başkanı artık sabıka kaydı, ikametgah ilmühaberi
gibi belgeler istenmeyeceğine dair ilgili yönetmeliğe
atıfta bulunarak bir genelge yayımladı. Üniversiteler
önceden istenecek belgeleri hazırlayıp yazılı dokümana
dönüştürdükleri için zannediyorum bunları düzeltecek
fırsat bulamadılar. Ama bildiğim kadarıyla öğrenciler
nüfus cüzdanı sureti ve ikametgah ilmühaberi ve sabıka
kaydı götürmeseler de üniversiteler kayıtlarını yapıyor.
Burada sorun, bizim yaptığımız bu çalışmaya uyum
sağlayacak şekilde üniversitelerin kendi dokümanlarını
düzenleyecek fırsatı bulamayışlarından kaynaklandı
zannediyorum. Bütün bunlara rağmen çok açıkça şunu
söylemek istiyorum, hala nüfus cüzdan sureti, ikamet
ilmühaberi ve sabıka kaydı isteyen varsa oraya teftiş
göndereceğimizden herkes emin olsun. Bunu uygulayacağız.
YURTKUR Genel Müdürü eğer böyle bir şey yapmışsa, ben
onu inceleteceğim zaten.''
TUZLA TERSANELERİ VE KOT
TAŞLAMA İŞÇİLERİ-
Dinçer, ''İş güvenliği ve sağlığından söz ettiniz. Tuzla
Tersaneleri ve kot taşlama işinde çalışan işçiler için
acil yapılabilecek bir şeyler yok mu?'' sorusuna da
''Özellikle, Tuzla gibi yerlerde şöyle bir uygulama
yapılması gerektiği kanaatindeyim, işi devreden üst
işverenler, alt taşeronların iş sağlığı ve güvenliği ile
ilgili alacağı tedbirlerden sorumlu olmalıdır ve böylece
belirli bir yerde alt taşeron olarak çalışan bir
firmanın değil aynı zamanda ona iş verenin de iş sağlığı
ve güvenliği noktasında mükellef olduğunu belirleriz''
yanıtını verdi.
Dinçer, tüm bunların toplumsal öğrenmeyle ilgili
olduğunu düşündüğünü belirterek, ''Bu konuda uzunca
eğitimler ile rehberlikler ve danışmanlıklar yapmalıyız
ama her şeye rağmen tedbir almayan ve bu alanda soruna
sebep olanlara da cezasını en ağır şekilde vermeliyiz''
dedi.
Bakan Dinçer:
Mesleksizlik sorunuyla karşı karşıyayız, iş gücünü
sertifikalandıracağız
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer,
Türkiye'de iş gücü piyasasının önemli sorunlarından
birinin mesleksizlik olduğunu söyledi. İşverenlerin
aradığı nitelikte eleman bulamadığını kaydeden Dinçer,
"Eğitim ve istihdam arasında ilişki kuruyoruz. Bireyin
mesleğinin belgelenmesini böylece ulusal ve uluslar
arası düzeyde kendi mesleğini icra edebileceğini
gösterecek. İş verenin nitelikli iş gücüne ulaşmasını
sağlayacak." dedi. Sertifikalı olanların işe
alınmalarını teşvik eden düzenlemeler yapacaklarını
söyleyen Dinçer, sertifika almak isteyenlerin sınav
ücreti dışında para ödemeyeceklerini ifade etti.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nda meslek standartları ve iş
sağlığıyla ilgili basın toplantısı yapan Bakan Dinçer,
iş gücü piyasasına yönelik önemli düzenlemeler
yaptıklarını söyledi. Bugünkü resmi gazetede otomotiv
sektöründe 9, doğalgazda 11 olmak üzere 20 mesleğin
tanımını yaptıklarını ifade eden Dinçer, Ulusal Meslek
Standardı'nı iş ve eğitim dünyasının uzlaşmasıyla
yaptıklarına dikkat çekti. Bir mesleğin başarıyla icra
edilebilmesi için gerekli bilgiyi ve asgari normları
ortaya koyduklarına vurgu yapan Dinçer, Avrupa
Birliği'nin istediği standartların da yaptıklarıyla
örtüştüğü ifade etti.
Meslek standartlarıyla eğitim ve istihdam arasında
ilişki kurduklarını kaydeden Dinçer, "Bireyin mesleğinin
belgelenmesini ve böylece ulusal ve uluslararası düzeyde
kendi mesleğini icra edebileceğini gösterecek. İş
verenin nitelikli iş gücüne ulaşmasını sağlayacak." diye
konuştu. Proje çerçevesinde Mesleki Yeterlilik Kurumu
kurulduğunu hatırlatan Bakan Dinçer, sağlayacağız. YÖK
ve Milli Eğitim Bakanlığı ile meslek liselerinin
programlarını gözden geçirerek iş verenlerin ihtiyacını
karşılayacak eleman yetiştirilmesinin önünün açılacağını
dile getirdi.
Şu ana kadar 10 sektörde 242 meslekte 363 meslek
standardı oluşturmak için 12 kuruluşla protokol
imzaladıklarına vurgu yapan Dinçer, belgelendirmeyi
üçüncü şahısların yapabildiği ve karşılıklı denetlenen
bir sistem getirdiklerini belirtti. Yıl sonuna kadar
belli başlı meslek standartlarının yayınlayacaklarını
dile getiren Dinçer, 2010 yılına kadar 400-500 civarında
mesleğin tanımlanmasını hedeflediklerini belirtti.
SERTİFİKASI OLMAYANLAR
ÇALIŞAMAYACAK
Konuşmasının ardından soruları cevaplandıran Dinçer,
AB'de tanımlanan meslek sayısının 900 civarında olduğuna
işaret etti. Mesleği konusunda eğitimden geçip sertifika
almayanların çalışamayacağını dile getiren Dinçer,
"Belgelendirilmiş olmayanlar çalışamayacaklar. Kaynak
veya seramik ustası başka ülkede çalışamayacak. Bu çok
zorunlu çaba." dedi.
Meslek liselerinin ve YÖK'e bağlı meslek yüksek
okullarının müfredatının değişmesini talep ettiklerini
belirten Dinçer, verilen derslerin meslek standartlarına
uygun şekilde olması için YÖK Başkanı ve MEB Bakanı ile
bir araya geleceklerinin altını çizdi. Müfredatın
değişmesinin gelecek seneye yetişmeyeceğini ancak daha
sonraki yıllarda yapılmasının istendiğini belirtti.
İŞ KAZALARINDA GÖRÜNEN
KISIM GÖRÜNMEYENİN KÜÇÜK PARÇASI
İş sağlığı ve güvenliği konusunda yeni bir düzenleme
yaptıklarını ifade eden Dinçer, "Türkiye'de 100 bin işçi
karşılığı 15.5 kişi ölüyor. AB'de ise ortalama 2. İş
kazaları bizde çok fazla değil ama kaza başına bizde çok
daha fazla işçi ölüyor. Tuzla'da kaza olduğunda uykum
kaçıyor. İş kazalarıyla ilgili bu ülkenin bir sorunu var
bunu çözmek için adım attık." dedi. İş sağlığı ve
güvenliğiyle ilgili çok büyük problem bulunduğunun
altını çizen Dinçer, işin görünmeyen kısmının daha büyük
olduğunu belirtti. Dinçer, "777 milyon lira kayba
uğruyoruz ama görünmeyen şekilde 3 milyar 950 bin lira.
Kişi başına maliyet 50 bin lira bunun 49 bin lirası
önlenebilir maliyet. Eğitimlerle bilinç oluşturarak bu
sorunun önüne geçmek istiyoruz." diye konuştu.
serhaber.com
25.08.2009 |
|
|
|