Şirketlere Avukat zorunluluğuna tepki
Şirketlerde, sözleşmeli
Avukat bulundurma zorunluluğuna tepkiler yağıyor.
Sözleşmeli Avukat Bulundurma Zorunluluğu, Baro ile
Sanayicileri Karşı Karşıya Getirdi
Türk Ticaret Kanunu'nun 272
ve 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35. Maddelerine Göre
Esas Sermayesi 250 Bin Tl ve Daha Fazla Olan Anonim
Şirketler ile Üye Sayısı 100 ve Üstü Olan Yapı
Kooperatifleri Sözleşmeli Avukat Çalıştırmak Zorunda.
Türk Ticaret Kanunu'nun 272 ve 1136 sayılı Avukatlık
Kanunu'nun 35. Maddelerine göre esas sermayesi 250 bin
TL ve daha fazla olan anonim şirketler ile üye sayısı
100 ve üstü olan yapı kooperatifleri sözleşmeli avukat
çalıştırmak zorunda. Adana Barosu, yasa kapsamına girip,
sözleşmeli avukat istihdam etmeyen şirketler hakkında
Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.
Adana'daki sanayi ve ticaret kuruluşları da, şirketlerin
zorunlu avukat bulundurmasına tepki gösterdi.
Adana Sanayi Odası (ADASO)
Başkanı Ümit Özgümüş, ilgili yasanın değiştirilmesi için
başbakanlık ve diğer ilgili bakanlara başvuracaklarını
söyledi. ADASO'da düzenlenen basın toplantısında Özgümüş,
avukatı olmayan şirketlerin her ay için asgari ücretin
iki aylık brüt tutarı (bin 386 TL) idari para cezası
uygulandığını söyledi. Firmaların acımasız küresel
rekabet pazarlarında tutunmak için çırpındığını
vurgulayan Özgümüş, şirketlerin bir sentin hesabını
yapar duruma geldiğini kaydetti. Rekabetin gittikçe
acımasızlaştığını dile getiren Özgümüş, yıllardan beri
iş başına gelen hükümetlerden üretimin ve istihdamın
üzerindeki yüklerin azaltılmasını talep ettiklerini
ifade etti. AK Parti hükümeti döneminde son iki yılda
çok ciddi iyileştirmelerin yapıldığını hatırlatan
Özgümüş, SSK primi, vergi oranlarının düşürülmesi gibi
konulardaki düzenlemelere dikkat çekti
"HİÇBİR İŞE YARAMAYAN
SÖZLEŞMELİ AVUKATLARA MAAŞ ÖDEMEK ZORUNDA KALDIK"
Yapılan çalışmalar sonunda Türkiye'nin rekabet
sıralamasında iki basamak yükseldiğini aktaran Özgümüş,
bu gelişmenin yeterli olmadığını anlattı. Bu olumlu
adımlara karşılık yıllardır işletmelerin zorunlu avukat
bulundurması konusunda başarı sağlanamadığını belirten
Özgümüş, "Şu anda ihtiyacı olsun olmasın, sermayesi 250
TL olan bütün anonim şirketler, bir avukatla sözleşme
yapmak zorundadır. Avukatların ücretlerini baro
belirliyor. İşletmelerimizin büyük bir kısmı yan
sanayicidir. 3-4 ana sanayici müşterisi vardır. Bu
şirketlerin onlarca yıl avukatlık işleri olmaz. Kaldı ki
ihtiyacı olduğu zaman da kendisi veya ihtiyaç duyduğu
konunun uzmanı bir avukatla serbest sözleşme
yapabilecek, yetkinliğe sahiptir." dedi.
Kriz döneminde birçok firmanın kapandığı veya işçi
çıkarmak zorunda kaldığını ifade eden Özgümüş, Avukatlık
Yasası'nın getirdiği mükellefiyetten dolayı, firmaların
yıllarca hiçbir işe yaramayan sözleşmeli avukata maaş
ödemek zorunda kaldığını vurguladı. Özgümüş, şöyle devam
etti: "Kanun gerekçesinde 'işletmeler avukat
bulundurmazsa yanlış işler yapıyorlar' deniliyor. Eğer
bu mantıkla gidersek, bizim veya her bir avukatın ilerde
alacağı evin depreme dayanıklı olup olmadığını kontrol
etmesi için şimdiden bir inşaat mühendisiyle sözleşme
yapması lazım. Aynı şekilde her kurumun muhtemel bir
hastalığa karşı sözleşmeli doktor tutması lazım. Böyle
bir mantığı kabul etmiyoruz. Krizde firmalarımız ayakta
kalmaya çalışırken, geçtiğimiz bir ay içinde baronun
şikâyeti üzerine yüzü aşkın KOBİ niteliğindeki sanayici
karakola gitmek zorunda kaldı."
ATO Başkanı Şaban Baş, ATB Başkanı Muammer Çalışkan,
ADSİAD Başkanı Cahit Sınmaz, AGİAD Başkan Yardımcısı
Ümit Onatça, ÇUGİAD Başkanı Barış Rişvanoğlu, İŞKAD
Başkan Yardımcısı Nilgün Ekmekçi, TÜMSİAD Başkanı Ümit
Özlü, KAGİDER Başkanı Yasemin Yılmaz'ın da destek
verdiği toplantıda, ADASO Başkanı Özgümüş, söz konusu
uygulamanın durdurulmasını ve yasanın değiştirilmesi
için başbakan ve ilgili bakanlara yazı yazacaklarının
altını çizdi.
Bu yasa değişikliğini baronun da katkı sunması
gerektiğini bildiren Özgümüş, "Çünkü baro bir işletme
sıkıntıdayken, avukatların iş yapmadan oradan maaş
almayı nasıl içine sindirebilir? Dolayısıyla baronun,
'Biz onurlu bir kurumuz. Eğer işe yararsak veya emeğimiz
kadar para talep ederiz. Alın teri dökmediğimiz bir
yerden ücret almayız' deyip, iş dünyasının bu talebinin
arkasında durması lazım." açıklamasını yaptı.
ATB Başkanı Muammer Çalışkan ise sanayiciden TRT için
kesilen yüzde 2'lik katkı payının durdurulmasını istedi.
Bu kaynağın mükelleflere yüklenilmesini gündeme getiren
Çalışkan, yılda 1 milyon elektrik faturası ödeyen bir
işletmenin 20 bin TL harcama yaptığını hatırlattı.
Çalışkan, sanayicinin TRT payını kaldıramayacak hale
geldiğini sözlerine ekledi.
(CİHAN)
24.09.2009 |