İş kazalarının
bildirilmesi
İş kazası ve meslek hastalıkları hakkında bildirim
yükümlülüklerinde yeni düzenlemeleri mercek altına almak
gerek. İşçi ve işyeri bildirimlerinde tek bildirim
uygulaması, güzel bir bürokratik performans olarak ilk
ayını doldurmak üzere. Ama bürokrasinin performansı her
zaman güzel ve hoş oluşmuyor. Nitekim iş kazası ve
meslek hastalıkları bildirim yükümlülüğünde tek bildirim
uygulamasının henüz sözü bile yok. Bürokrasi bir şekilde
yine kendisi için kolaycı yüzünü göstermiş bulunuyor.
Hâlbuki iş kazası ve meslek hastalıkları bildirim
yükümlülüğünün de yeknesaklığa, pratik işlemlere ve hıza
ihtiyacı var. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçi
ve işveren olarak insanımızın bu ihtiyacına kulaklarını
tıkayamaz.
Konuya ilişkin yasal düzenlemelere göre;
1. İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve
tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki işgünü
içinde yazı ile ilgili ÇSGB bölge müdürlüğüne bildirmek
zorundadırlar. (4857 s İşK.m.77/3). Yasanın bu
düzenlemesinde şekil şartı öngörülmemişti. Ancak
uygulamada her zaman iş kazası bildirim formu
kullanılmıştır. Yeni yayınlanan "İşyeri Sağlık ve
Güvenlik Birimleri İle Ortak Sağlık Ve Güvenlik
Birimleri Hakkında Yönetmelik (RG.15.08.2009/27320)"te
"İşverenin Sorumlulukları" başlıklı 5'inci maddesinin
(12)'nci fıkrasında, "İşveren, iş sağlığı ve güvenliği
mevzuatı doğrultusunda, kayıt ve bildirim
yükümlülüklerini işyeri sağlık ve güvenlik birimi veya
ortak sağlık ve güvenlik birimi ile işbirliği içerisinde
gerçekleştirir" hükmüne ve 23'üncü maddenin (5)'inci
fıkrasında da "İşyeri sağlık ve güvenlik birimi ile
ortak sağlık ve güvenlik birimleri, işyerinde meydana
gelen bütün iş kazalarını ve meslek hastalıklarını
kaydeder ve bunlarla ilgili rapor hazırlar, iş kazaları
ve meslek hastalıkları ile ilgili kayıt ve takip
işlemlerinde Ek-2'de belirtilen örnek formları kullanır,
iş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıtlarını
değerlendirerek kaynaklarını belirler ve bunlara yönelik
tedbirleri geliştirir" hükmüne ve yer verilmiştir.
Sözkonusu Yönetmelik ekinde, "Ek-2 İş Kazası ve Meslek
Hastalığı Bildirim Formu" yayınlanmış ve kullanıma
sunulmuştur. Ve artık ÇSGB Bölge Müdürlüğü'ne yapılacak
bildirimlerde bu form kullanılacaktır.
2. İş kazasının işçiler (4/a sigortalıları) ile
çıraklar, stajyerler, tesis ve atölyelerde tutuklu ve
hükümlüler, İŞKUR kursiyerleri vb (5510 s.K.m.5
kapsamında bulunan sigortalılar) bakımından bunları
çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk
kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki
üç işgünü içinde, (esnaf vb 4/b sigortalıları bakımından
kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla
rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden
sonra üç işgünü içinde) iş kazası ve meslek hastalığı
bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma
bildirilmesi zorunludur. Bu 3 günlük süre, iş kazasının
işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi
halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren
başlar. İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin
şekli ve içeriği, verilme usulü ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğiyle
düzenlenmiştir. Yönetmeliğin "İş kazasının bildirimi ve
bildirim süresi" başlıklı 38'inci maddesinde, İş
kazasının bildirim esasları daha detaylı anlatılmakta;
Ek-7'de yer alan iş kazası ve meslek hastalığı
bildirgesini vermekle yükümlü olanların e-sigorta ile
Kuruma bildireceği veya doğrudan ya da posta yoluyla da
ilgili üniteye gönderebileceği; adi posta veya kargo ile
yapılan bildirimlerde Kurum kayıtlarına intikal
tarihinin, taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta
ile yapılan bildirimlerde de postaya veriliş tarihinin
esas alınacağı belirtilmektedir.
3. Şimdi de cezaî işlemlere değinelim: a)4857 sayılı İş
Kanunu'nun 77'nci maddesine aykırı olarak Bakanlık
ilgili Bölge Müdürlüğü'ne iki (2) işgünü içerisinde Ek-2
İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile iş
kazası bildirimi yapmayan işverenlere, aynı Kanunun
105/c maddesi uyarınca, 2009 yılı için 1120.-TL idarî
para cezası (İPC) uygulanacaktır; b)5510 sayılı
SSGSSK'nun değişik 13'üncü maddesi uyarınca üç (3)
işgünü içerisinde SSİY Ek-7 İş Kazası ve Meslek
Hastalığı Bildirgesini SGK'na vermeyen işverenlere
doğrudan İPC uygulanmamakla beraber, bildirimsiz dönemde
sigortalı için Kurumca yapılan tedavi vb masraflar ile
ödenen geçici işgöremezlik ödenekleri, sürekli
işgöremezlik geliri vb giderleri –peşin sermaye değeri
itibariyle- işverene rücu ederek alınmaktadır.
Bu açıklamalarımızdan da anlaşıldığı üzere, iş
kazalarının doğru bir şekilde bildirilmesinin oldukça
önemli sonuçları var ve işvereni birçok olumsuzluktan
kurtarıyor. İşverenlerimiz ve bu konularda görevli
personel, iş kazalarının belirtildiği şekilde
bildirilmesiyle İş ve Sosyal Güvenlik teftişlerinde de
ciddî yarar sağlamaktadırlar. İş kazaları bildirimleri
doğrultusunda konu hakkında hem İş Teftişi ve hem de
Sosyal Güvenlik Teftişi ayrı ayrı yapılmaktadır. Bu
uygulama, bazen yargıda farklı görüşlerin
uzlaştırılmasında zorluklara yol açmaktadır. Hatta idarî
uygulamalarda da tereddütler doğurmaktadır. Bu nedenle
İş ve Sosyal Güvenlik Teftişi, tek çatıda yani "İş
Teftiş Kurulu" bünyesinde toplanmalıdır. Böylece İş
Müfettişleri ve Sosyal Güvenlik Müfettişleri bu Kurulda
birleştirilmelidirler. Böylece iş kazası bildirimlerinin
tekleşmesi ve reform süreciyle uyumlu bir yapının daha
kurulması sağlanmış olacaktır.
Tahsin Sınav
tsinav@yenisafak.com.tr
Y.Şafak/24.08.2009
|