Maliye'nin 'kara listesi' mükellefleri tedirgin ediyor
Son günlerde
mükelleflere Maliye'den yapılan tebligatta artış
gözleniyor. Gelen yazılarda mükelleflere; kod listesinde
bulunan kişi veya firmalardan mal veya hizmet
aldıklarının tespit edildiği, konuyla ilgili izahat
vermeleri veya Varlık Barışı'ndan faydalanmaları
gerektiği söyleniyor.
Aksi takdirde kendilerinin de kod listesine alınacakları
ifade ediliyor. Kod (olumsuz mükellefler listesi)
uygulamasından haberdar olanlar, tebligatları anlıyor
ama özellikle ilk kez kod listesi tabirini duyanlar
bunun ne olduğuna mana veremiyor. Ama eski de olsa, yeni
de olsa, kod listesini bilse de bilmese de herkes gelen
yazıdan panikliyor. Çünkü işin içinde 'Maliye' ve 'koda
alınmak' gibi tabirler geçiyor. Tabii ki buna hak vermek
gerekir. Çünkü bu yazıların gerçekten ciddiye alınması
gerekiyor. Çünkü faturası kullanılan mükellef, kod 1,
kod 9/1 veya kod 5/1'de ise işin sonu mahkemeye kadar
gidebilir, hürriyeti bağlayıcı hapis cezası bile
alınabilir.
Önce kod (olumsuz mükellefler listesi) sisteminin ne
olduğunu hatırlamakta fayda var. Kod listesi özellikle
vergi iadelerinde hızlı bir şekilde tarama yapmak için
getirilen bir sistem. İstanbul özelinde başlanan bu
çalışma, Gelir İdaresi tarafından oldukça olumlu
bulunuyor ve tüm ülkeye yaygınlaştırılmak isteniyor.
Çeşitli sebeplerle düzenlenen vergi inceleme
raporlarında olumsuzlukları (sahte fatura
düzenledikleri, kullandıkları, bunlarla irtibatlı
oldukları vb.) tespit edilenlerle, vergi dairelerince
yapılan araştırma ve yoklamalarda olumsuzlukları
belirlenenler durumlarına uygun kod listesine alınıyor.
Bu mükelleflerin ve bunlardan mal alanların KDV iade
işlemleri, yükseltilmiş teminatlar karşılığında
yapılıyor. Aslında bu çalışma bir bakıma idarenin iç
işleyişi. Mesela sahte fatura düzenlediğine dair rapor
bulunan bir mükellef veya bu mükelleften mal alan birisi
KDV iadesi talep ederse bu iadenin yapılmaması gerektiği
yönünde, ilgili daireyle yazışmaya gerek kalmadan karar
verilebiliyor. Bu işlem bir nevi idarenin mükellefler
hakkında istihbarat toplaması olarak da görülebilir.
Mükelleflerin lehine işlerin hızlandırılması için 84
No'lu KDV tebliği çerçevesinde oluşturulan ve idari
işlemler için kullanılan kod sistemi, artık idarenin bir
iç işlemi olmaktan çıkmış durumda. Mükellefler mali
müşavirleri vasıtasıyla veya başka şekilde kodda
olduğunu duyduğu firmalardan mal almayı kesiyorlar.
Satışları bir anda kesilen firmalar ne olduğunu anlamaya
çalışırken neredeyse iflasın eşiğine kadar gidebiliyor.
İşin garibi, bu liste hakkında mükellefin bilgisi
olmuyor. Ayrıca listenin muhtevasını mükellef veya mali
müşavirlerin öğrenmesi mümkün değil. Daha önce yeminli
mali müşavirlere bu listeye bakma imkânı veriliyordu.
Mayıs ayından itibaren buna da müsaade edilmiyor. Çünkü
mayısta Ankara'da bir yeminli mali müşavir kod
listelerini kendisine görme imkanı veren şifreleri
etrafındaki bazı kimselere belli bir para karşılığında
satmıştı. Daha sonra bu şifreler, şifre kırıcıların
eline geçince listelerde yer alan bilgiler elden ele
dolaşmaya başlamıştı. Ayrıca şifre kırıcılar kod
listelerinde istedikleri değişiklikleri yapmaya
başlayınca kod listeleri anlamsız ve güvenilmez bir hal
aldı. İdare de yeminli mali müşavirlerin listeleri görme
imkanına son verdi. Dolayısıyla Maliye'den kendisine
yazı gelen mükellefin kendisinin de listede olup
olmadığını, faturasını kullandığı mükellefin hangi
sebepten kaçıncı koda alındığını bilmesi mümkün olmuyor.
Sadece kendisine yazıyı gönderen merciye giderek durumu
öğrenebiliyor.
Duruma göre ya alınan faturalara ilişkin düzeltme
yapılacak, daha önce mükelleflere ödenen KDV'ler
faizleriyle birlikte vergi dairesine yeniden ödenecek
veya Varlık Barışı'ndan faydalanılarak koda girmekten
kurtulmuş olunacak. Bunlardan ikisini de yapmak
istemeyen mükellefler daha sonra incelenmeyi göze
alacak. Olayı bir misal ile açıklayalım: A firması 2005
yılında B firmasından KDV dahil 100 bin liralık mal
almış olsun. Yıllar sonra B firmasının 2008 yılında
yapılan yoklamada yerinde olmadığı veya SMİYB
düzenlediği/kullandığının tespit edildiğini varsayalım.
Bu durumda mükellef A'dan bu 100 bin liranın KDV'sini
yeniden ödemesi isteniyor. Mükellef bunu yapar veya
Varlık Barışı'na bu tutarda müracaatta bulunursa koda
girmekten kurtuluyor. Bunları yapmayı kabul etmezse,
incelemeye sevk ediliyor.
Ahmet Yavuz
Zaman/23.11.2009 |