Gecikme faizi ceza mı faiz mi?
Her kamu alacağında
olduğu gibi vadesinde...Her kamu alacağında olduğu gibi
vadesinde vergisini ödemeyen kişi aynı zamanda geçen
süre için hesaplanacak gecikme faizine de katlanmak
zorunda. Bu zorunluluk kamu alacağının diğer
alacaklardan daha sağlam bir yasal düzenlemeye oturtmak
amacıyla 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun'dan kaynaklanmakta. Söz konusu kanun her
türlü vergi, resim ve harç gibi amme yani devlet
alacaklarının tahsiline ilişkin hükümler için
düzenlenmiş. Kanunla amme alacağının daha sağlam
hükümlere bağlanmak suretiyle bir noktada garanti altına
alınması amaçlanmış.
Gecikme faiz oranı aylık %1,95
Uygulamada birçok mükellefe bu kanunun birçok maddesiyle
muhatap olmamakla beraber, zamanında vergisini
ödemeyenlere ilişkin özellikle gecikme faizi ile ilgili
maddesiyle muhatap olduğu kesin. Çünkü vergi borcunun
beş yılık zamanaşımında ortaya çıkması veya uzun süre
geciktirilmesi durumunda vergi aslını geçmekte. 19 Kasım
2009 tarihine kadar vergi gibi kamu alacaklarının geç
ödenmesi durumunda aylık %2,5 oranında gecikme faizi
uygulanmakta. Bu oran yıllık %30. Yani vergi borcunun
dört yıl sonra ortaya çıkması veya bu süre kadar geç
ödenmesi durumunda %120'lik bir gecikme faizi ile karşı
karşıya kalacaksınız. Aylık %2,5 olan gecikme faiz oranı
piyasa faiz oranlarının düşmesinin de etkisi ile 19
Kasım 2009 tarihinden itibaren aylık %1,95 oranına
indirildi. Bu oranında piyasa faiz oranı ile mukayese
edildiğinde yüksek kaldığı ortada. Bu bilinen bir
gerçek.
Gecikme faizi banka faizinin üzerinde olmalı
Burada Vergi İdaresi'nin amacı vergisini ödemeyenlerin,
ödeyenlere göre avantajlı duruma gelmesini önlemek. Bunu
önlemenin en önemli yolu vergisini geç ödeyenden
alınacak gecikme faizinin piyasa faiz oranının üzerinde
olması. Bu nedenle indirilmiş oran olan %1,95'lik aylık
gecikme faizi oranının piyasa faiz oranının üzerinde
olması normal. Ancak bu faiz oranının piyasa faiz
oranının üzerinde olması bir zorunluluk olmakla beraber
yıkıcı olmaması da gerekir. Zaten bu nedenle günün
şartlarına uygun gecikme faizi oranları uygulanabilmesi
için Bakanlar Kurulu yetkili kılınmış. Değişen faiz ve
piyasa şartlarına göre Bakanlar Kurulu gecikme faiz
oranını belirliyor.
Vergi incelemelerinde ortaya çıkan vergilere de ceza
dışında ayrıca gecikme faizi uygulanır
Gecikme faizleri vergisini beyan edip geç ödeyenler
dışında, vergisini beyan etmeyen veya eksik beyan eden,
ancak vergi incelemesi sonucunda ortaya çıkan vergilere
de uygulanmaktadır. Örneğin; Bir mükellef 2004 yılına
ilişkin beyan etmesi gereken 100.000.-TL'lik vergisini
beyan etmediğinin tespiti halinde 100.000.-TL'lik vergi
aslı dışında ayrıca bir katı kadar vergi ziyaı cezası ve
2004 yılındaki verginin vadesinden bugüne kadar ayrıca
hesaplanan gecikme faizi yükü ile karşı karşıya
kalmakta. Mükellefin çıkan verginin haklılığına inanması
durumunda önünde Uzlaşma imkânı bulunmakta. Vergi
İdaresi ile uzlaşma vergi aslı ile vergi ziyaı cezası
üzerinden yapılıyor. Böyle bir durumda uzlaşılabilmesi
için Vergi İdaresi'nin vergi ve cezada indirim yapması
gerekir. Aksi halde uzlaşmanın bir anlamı kalmaz. Olumlu
sonuçlanan uzlaşmalarda vergi ziyaı cezalarında önemli
oranlarda indirim yapıldığı bilinmekte. Zaten başka
türlü uzlaşmaların olumlu sonuçlanmasının bir anlamı
olamaz. Uzlaşma ile mükellef yargı yoluna gitmeyerek
uzlaşma sonucunda ortaya çıkan indirilmiş vergi aslı ve
cezaları ile gecikme faizini ödemekte, Vergi İdaresi de
mükellefin yargı yolunu tercih etmemesini sağlayarak
alacağını bir an önce almaya çalışmakta. Ancak çoğu
zaman uzlaşılan vergi ve cezaları aşan bir gecikme faizi
ortaya çıkmakta. Örneğimizde 5 yıllık zamanaşımının
sonunda ortaya çıkan bir vergi farkının ortaya çıkması
durumunda %150 oranında bir gecikme faizi ile
karşılaşmak mümkün. Bir anlamda kamu alacaklarının beyan
edilmemesi veya ödenmemesi yüksek gecikme faizi oranı
uygulanmak suretiyle önlenmeye çalışılmakta. Ayrıca
ödenen gecikme faizlerinin kanunen kabul edilmeyen gider
mahiyetinde olması ve bu nedenle vergi matrahından
indirim konusu yapılmayacağını hatırlatmakta fayda var.
İsmail KÖKBULUT
ikokbulut@bugun.com.tr
Bugün/23.11.2009 |