Vergide isim açıklanmaması
mükellefin işini kolaylaştırır
Gelir Vergisi rekortmenleri ile
ilgili listelerin açıklanmasının
ardından konu ile ilgili yazılarda
farklı değerlendirmeler de yapıldı.
Konuya ilişkin yazanların bir
bölümü, bazı isimlerin listelerde
bulunmaması üzerinde durdular.
Medyada ekonomik başarıları sürekli
haber olan, yapmış olduğu harcamalar
nedeniyle magazin basınının yakın
takibinde olan bazı kimselerin
listede yer almamasını eleştiri
konusu yaptılar.
Bazı yazarlar ise 'adının
açıklanmasını istemeyen' kişiler
üzerinde durarak, bu kişilerin neden
böyle bir talepte bulunmuş
olabilecekleri konusunda görüş
belirttiler.
İŞ KAZASI
Bu arada bir de 'iş kazası'
yaşandı. Ankara Vergi Dairesi
Başkanlığı, listede yer alan ve
adının açıklanmasını istemeyen 4
kişiyi yanlışlıkla açıkladı.
Sonradan bu durum düzeltildi ama
dikkatli gözler bu isimleri öğrenmiş
oldu. Bazı basın organlarında çıkan
haberler de konunun üzerine tuz
biber ekti.
Konu ile ilgili haberlerde ismi
yanlışlıkla açıklanan mükelleflerin
vergi mahremiyetleri ihlal edildiği
ve dava açma hakları bulunduğu
görüşüne de yer verildi. Bu görüşe
dayanak olarak, Vergi Usul
Kanunu'nun (VUK) 5. maddesinin
birinci fıkrası gösterildi.
VERGİ MAHREMİYETİ NEDİR?
Vergi Mahremiyeti, VUK'un
5. maddesinde düzenlenmiştir.
Maddenin birinci fıkrasına göre;
'Aşağıda yazılı kimseler görevleri
dolayısıyla, mükellefin ve
mükellefle ilgili kimselerin
şahıslarına, muamele ve hesap
durumlarına, işlerine,
işletmelerine, servetlerine veya
mesleklerine mütaallik olmak üzere
öğrendikleri sırları veya gizli
kalması lazımgelen diğer hususları
ifşa edemezler ve kendilerinin veya
üçüncü şahısların nef'ine
kullanamazlar;
1. Vergi
muameleleri ve incelemeleri ile
uğraşan memurlar;
2. Vergi
mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri
ve Danıştay'da görevli olanlar;
3. Vergi
kanunlarına göre kurulan
komisyonlara iştirak edenler;
4. Vergi işlerinde
kullanılan bilirkişiler.'
Maddenin ikinci fıkrasında ise
yasada belirtilen kişilerin
görevlerinden ayrılmaları halinde de
yasağın devam ettiğini hükme
bağlanmaktadır.
Oysa maddenin izleyen fıkralarında
vergi mahremiyetinin istisnaları
düzenlenmiştir. Bu istisnalar
dikkatle incelemeden, sadece birinci
fıkra hükmü göz önüne alınırsa
isminin açıklanmasını istemeyenlerin
açıklanmasının suç oluşturabileceği
görüşü ileri sürülebilir.
VERGİ MAHREMİYETİNİN
İSTİSNALARI
Vergi mahremiyetinin
istisnaları VUK'un 5. maddesinin 3,
4 ve 5. fıkralarında yer almaktadır.
Konuya ilişkin istisna hükümlerinden
birisi olan 3. fıkra hükmü aşağıdaki
gibi:
'Ancak, vergi güvenliğini sağlamak
amacıyla Gelir Vergisi
mükelleflerinin yıllık Gelir
Vergisi, sermaye şirketlerinin
Kurumlar Vergisi beyannamelerinde
gösterdikleri matrahları (zarar
dahil) ve beyanları üzerinden tarh
olunan Gelir ve Kurumlar Vergileri
ile mükelleflerin ad ve unvanları,
bağlı oldukları vergi dairelerince
beyannamelerin verildiği yıl içinde
dairenin münasip yerlerine asılacak
cetvellerle ilan olunur. Mükellefin
bağlı bulunduğu teşekkül varsa, bu
ilan orada da yapılır.'
İSMİN AÇIKLANMAMASI SADECE
BİR KOLAYLIK
Söz konusu hüküm dikkatle
incelendiğinde, isminin
açıklanmasını istemeyen
mükelleflerin isimlerinin vergi
dairelerinde ve bağlı bulunduğu
mesleki teşekkülde ilan edileceği
görülüyor. Ayrıca, mükellefler
işyerlerine asmak zorunda oldukları
vergi levhasında da bu bilgilere yer
vermek zorundalar.
Bütün bunlar ışığında, mükelleflerin
istememesine rağmen adlarının
açıklanmamasının, mükelleflere
tanınan bir 'kolaylık' olduğunu
söylemek mümkündür. Bu nedenle,
adının açıklanmasını istemeyenlerin
açıklanması halinde vergi
mahremiyetinin ihlali suçunun
oluşacağı görüşüne katılmıyoruz.
AKLINIZDA BULUNSUN
Yıl sonuna kadar çekler vadeli
31.12.2009 tarihine kadar,
çeklerin keşide tarihinden önceki
bir tarihte bankaya ibrazı geçersiz.
Başka bir deyişle, yıl sonuna kadar
uygulanmak üzere çekler vadeli hale
gelmiş durumda.
GÜNÜN SÖZÜ
'Boş zaman yoktur, boşa geçen zaman
vardır.' (Tagore)