Gemi adamlarına
fiilî hizmet süresi zammı var mı?
Tayfun isimli okuyucum, “Değerli Hocam, 'gemi
adamlarının itibari hizmeti' başlıklı yazınızı, çok önce
okumuştum. Bu yazınız ektedir. Yazınızla ilgili konuda
yeni 5510 sayılı Yasa ile lehimize gelişme oldu mu?”
diyerek gemi adamlarına fiilî hizmet süresi zammı
uygulanıp uygulanmadığını soruyor.
Okuyucum ve bu durumda olan pek çok okuyucumun “itibarî
hizmet kavramı” etrafında yoğunlaşan sorularına cevap
vermek için öncelikle yeni düzenlemeyi anlatmak
istiyorum. Reform Yasası olan 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, “itibarî
hizmet” kavramını terk ederek, 40'ıncı maddesi ile
“fiili hizmet süresi zammı” olarak yeniden farklı bir
düzenleme yapmıştır. Bu düzenlemeyle, 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanunu'nun itibari hizmet süresine ilişkin ek
5. maddesi ile 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun
“fiili hizmet süresi zammına ilişkin 32'nci maddesi”
yürürlükten kaldırılmıştır. Ve reform yasanın öngördüğü
sözkonusu fiilî hizmet süresi zammına ilişkin hükümleri,
2008 yılı Ekim ayı başı itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Sözkonusu Kanunun uygulamasına yönelik olarak “Fiili
Hizmet Süresi Zammı Uygulamasının Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmelik”, 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanmış ve 2008 yılı Ekim ayı
başından itibaren fiili hizmet süresi zammına ilişkin
yapılacak işlemler de “2009/79 sayılı Fiili Hizmet
Süresi Zammı Uygulaması Hakkındaki 05.06.2009 Tarihli
Genelge” ile açıklanmış bulunmaktadır.
Eskiden yani Ekim 2008 ayı öncesinde uygulanan SSK ve
Emekli Sandığı kapsamında bulunan sigortalılardan bazı
işlerde çalışanlara, ek bazı kolaylıklar sağlanmıştı. Bu
kolaylıklar, Sosyal Sigortalar Kanunu'nda "itibari
hizmet" ve Emekli Sandığı Kanunu'nda "fiili hizmet
zammı" ve "itibari hizmet" adlarıyla düzenlenmişti.
Bağ-Kur Yasası'nda ve 506 sayılı Kanun'un 20. maddesine
istinaden bazı özel banka ve sigorta şirketlerinde
çalışanların sosyal güvenliğini sağlamak için kurulan
Bankaların Sosyal Güvenlik Sandıklarında itibari hizmet
süresine ilişkin bir düzenleme yoktu.
Bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunan
sigortalıların sigortalılık süresi, esas olarak prim
ödeme gün sayısına bağlıdır. Ancak 5953 sayılı Basın İş
Kanunu kapsamında çalışan sigortalılar, basım ve
gazetecilik işyerlerinde İş Kanunu ve değişikliklerine
göre çalışan sigortalılar; gemi adamları, gemi
ateşçileri, kömürcüler, dalgıçlar, denizde
çalıştıklarında; azotlu gübre ve şeker sanayiinde,
fabrika, atölye, havuz ve depolarda, trafo binalarında
çalışanlardan, çelik, demir ve tunç döküm, zehirli,
boğucu, yakıcı öldürücü ve patlayıcı gaz, asit, boya
işleriyle gaz maskesi ile çalışmayı gerektiren işlerde,
patlayıcı maddeler yapılmasında, kaynak işlerinde
çalışanların sigortalılık sürelerini, bu işlerdeki prim
ödeme gün sayısının 1/4'ü kadar etkilemekteydi ve
uygulamanın kapsamı, Şubat 2007 ayının sonunda
yayınlanan bir Anayasa Mahkemesi Kararı ile daha da
genişletilmişti.
İtibari hizmet kavramıyla, var olmayan fakat varsayılan
bir farazi sigortalılık süresi ve farazi prim ödeme gün
sayısı oluşturularak, bu sigortalılar, başkalarına
nazaran avantajlı duruma getirilmekteydi. İtibari hizmet
süresi hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu'nun, Ek 5. Maddesinde düzenleme yapılmıştır. Buna
göre, "(...) Gemi adamları, gemi ateşçileri, kömürcüler,
dalgıçlara denizde çalıştıklarında, tam yıl 360 gün
olarak alınarak, her yıl için 90 gün itibari hizmet
süresi verilmekteydi. Fiilen çalışılmış güne eklenecek
itibari hizmet günü sayısının bulunmasında, “gemi
adamınca denizde çalışılan gün sayısı x 0,25” formülü
uygulanmaktaydı. Bu uygulamada, Yargıtay Hukuk Genel
Kurulu'nun 07.02.2001 tarih ve E.2001/21-21, K.2001/52
sayılı Kararındaki, şu değerlendirme esas alınıyordu:
"Gemi adamlarının itibari hizmet sürelerinin tespitinde,
denizde geçirilen sürelerden amaç, geminin denizde seyir
veya seferde olduğu süreler ile bunun uzantısı olarak
geminin limanda bulunduğu sırada, fiilen gemide görevli
olarak geçirilen ve denizle bağlantısının kopmadığı
çalışmaları içerir (kapsar)."
O dönemde normal işyerlerinde, Malullük, Yaşlılık, Ölüm
Sigorta Kolu Prim Oranı, % 20 (% 11 işveren + % 9 işçi
payı) iken, yukarıda sayılan işlerde çalışan
sigortalılar için Malullük, Yaşlılık, Ölüm Sigorta Kolu
Prim Oranı, % 22 olup (% 13 işveren + % 9 işçi payı)
işverenler % 2 oranında fazla prim ödemekteydiler. Bu
şekilde çalışan sigortalılarla ilgili aylık prim ve
hizmet bildirgeleri, ayrı olarak düzenlenmekte olup
üzerlerine "2098 sayılı Kanuna Tabidir" kaşesi
vurulmaktaydı. Yukarıdaki işyerlerinin işverenleri de
normal sigortalılardan 2 puan fazla olarak Malullük,
Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları Primi ödemek zorundaydılar.
Bilindiği üzere, gemi adamlarının da itibari hizmet
süresinden yararlanabilmesi için, en az 3600 günü
doldurmaları gerekmektedir. Bu işlerde çalışma süresi
3600 günden az olan sigortalılar itibari hizmet
süresinden yararlanamamaktaydılar. 4759 sayılı Kanunla
düzenlenen kademeli geçiş süreci için, geçici 81.
maddede öngörülen sigortalılık sürelerinin tespitinde,
sözkonusu tarihe kadar olan itibari hizmet süresi
dikkate alınacak, tahsis talep tarihine göre aylığa hak
kazanmada ise itibari hizmet süresinin tamamı alınarak
sigortalının sigortalılık süresine eklenecek, ayrıca
ilgili maddelerde öngörülen yaş hadlerinden de indirim
yapılacaktı.
Yaşlılık sigortasında yapılan hizmet
birleştirilmelerinde fiili hizmet dikkate alınmaktaydı.
Nitekim 2829 sayılı Hizmetlerin Birleştirilmesi
Kanununun 4. maddesinde "Kurumlara tabi çeşitli işlerde
çalışmış olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere
rastlamamak kaydıyla bu kanuna göre aylık bağlanmasına
hak kazanıldığında birleştirilir" ve aynı Yasanın 7.
maddesinde, "4 üncü maddede belirtilen hizmet süreleri
toplamına itibari hizmet süreleri ile prim ödenmemiş
süreler katılmaz."denilmekteydi. Bu hükümlerde, hizmet
birleştirmelerinde itibari hizmetlerin dikkate
alınmayacağı hususu açıkça düzenlenmişti. Yani, bu gibi
işlerde çalışan sigortalıların hizmetlerinin
birleştirilmesinde sadece fiili çalışma gün sayıları
dikkate alınmaktaydı. Yargıtay İçtihatları Birleştirme
Büyük Genel Kurulu'nun, 16.5.2000 tarihi 24051 sayılı
Resmi Gazete'de yayınlanan 18.2.2000, E.1997/1, K.2000/1
sayılı kararına göre, gemi adamlarının itibari hizmet
süreleri de, sadece sigortalılık süresine eklenecek;
prim ödeme gün sayısına ilave edilmeyecek; hizmet
birleştirmelerinde dikkate alınmayacak; itibari hizmet
süresi hesaplananların bu sürelerinden en çok beş yılı,
506/60 ve Geçici 81'inci maddelerinde belirtilen yaş
hadlerinden de indirilecekti. (www.isyeri.tk, Resul
Kurt, SSK'da İtibari Hizmet Uygulaması).
“Gemi adamlarının emekliliği" konusunu ele alırsak,
denizde çalıştıklarında gemi adamları, gemi ateşçileri,
kömürcüler, dalgıçların sigortalılık sürelerini, bu
işlerdeki prim ödeme gün sayısının 1/4'ü kadar
etkilemekteydi (506/ Ek Mad:5). Yani her yıl için 90
günlük itibari hizmet süresi verilmekteydi. Tam yıl 360
gün olarak alınmakta; fiilen çalışılan güne eklenecek
itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (gemi
adamınca denizde çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü
uygulanmaktaydı. Gemi adamlarının da itibari hizmet
süresinden yararlanabilmesi için, en az 3600 günü
doldurmaları gerekmekteydi. O dönem uygulamasında tahsis
talep tarihine göre aylığa hak kazanmada itibari hizmet
süresinin tamamı, sigortalının sigortalılık süresine
eklenmiş; ayrıca ilgili maddelerde öngörülen yaş
hadlerinden de indirim yapılmıştır.
Ancak yeni Yasadaki düzenleme, farklıdır. Fiili Hizmet
Süresi Zammından Yararlandırılacak Sigortalılar, aşağıda
belirtilmiştir:
a- Kurşun ve arsenik işlerinde çalışanlardan;
- Kurşun üretilen galenit, serüzit, anglezit gibi
cevherlerin çıkarılmasına ilişkin maden ocağı,
- Kurşunlu madenlerden yahut içinde kurşun bulunan kül,
maden köpüğü, kurşun fırın kurumu, üstübeç artığı ve
benzeri maddelerden kurşun üretimi için yapılan izabe,
- Antimuan, kalay, bronz ve benzeri maddelerle yapılan
kurşun alaşımı,
- Kurşun izabe fırınlarının teksif odalarında biriken
kuru tozları kaldırma,
işlerinde fiilen çalışan sigortalılar.
b- Cam fabrika ve atölyelerinde çalışanlardan;
- Cam yapımında kullanılan ilkel maddeleri toz haline
getirme, eleme, karıştırma ve kurutma işlerinde (bu
işleri yapmak üzere tam kapalı odalar içinde otomatik
makineli tesisat veya çalışma ortamındaki tozları sağlık
için tehlike oluşturmayacak düzeye indiren havalandırma
tesisatı bulunmadığı takdirde),
- Eritme işlerinde (otomatik besleme fırınlarıyla
çalışılmadığı takdirde),
- Ateşçilik işlerinde,
- Üfleme işlerinde (tamamen otomatik makinelerle
yapılmadığı takdirde),
- Basınçla yapılan cam işlerinde (cam tazyiki işleri),
- Ayna camı sanatında potalı cam dökümü işlerinde
(potalar kalıp masasına mekanik araçlarla taşınmadığı
takdirde)
- Camı fırın başından alma işlerinde,
- Yayma fırınlarında düzeltme işlerinde,
- Traş işlerinde,
- Asitle hak ve cilâlama işlerinde,
- Basınçlı havayla kum püskürten cihazlarla yapılan
işlerde (çalışma ortamındaki tozları sağlık için tehlike
oluşturmayacak düzeye indiren havalandırma tesisatı
bulunmadığı takdirde)
- Pota ve taş odalarında görülen işlerde,
fiilen çalışan sigortalılar.
c- Cıva üretimi işleri sanayinde çalışanlardan;
- Cıva izabe fırınlarında,
- Elementer cıva bulunan ocaklarda,
görülen işlerde fiilen çalışan sigortalılar.
d- Çimento fabrikalarında çalışanlardan;
- İlkel maddeleri kırma, ufalama, ezme, eleme ve
karıştırma,
- Otomatik fırınlarda pişirme,
- Klinkeri öğütme, eleme, torba ve fıçılara koyma
(otomatik olarak tozun etrafa yayılmasını önleyici bir
düzenleme yapılmadığı takdirde),
işlerinde fiilen çalışan sigortalılar.
e- Kok fabrikalarıyla termik santrallerde çalışanlardan;
- Ateşçilik, ocak temizliği, jeneratör, doldurma,
boşaltma ve temizleme,
- Kimyasal arıtma,
- Gazın geçtiği cihaz ve boruların onarılması ve
temizlenmesi,
- Kok fabrikalarında kömür ve ocak,
- Elektrik enerji üretim santrallerinin kazan
dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin taşınması,
- Termik santrallerle her çeşit buhar kazanlarının kazan
dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin taşınması,
işlerinde fiilen çalışan sigortalılar.
f- Alüminyum fabrikalarında çalışanlardan;
- Alüminyum oksit üretimi,
- Alüminyum bronzu hazırlama,
- Alüminyum madeni üretimi,
işlerinde fiilen çalışan sigortalılar.
g- Demir ve çelik fabrikalarında çalışanlardan;
- Demir izabe fabrikalarında cevherin demire çevrilmesi
işleriyle boru fabrikalarının fırın ve döküm
dairelerinde yapılan işlerde,
- Çelikhanelerin çelik yapılan fırınlarıyla bunların
teferruat ve eklentilerinden olan ikinci derecedeki
fırınlarda ve konvertörlerde yapılan işlerde,
- Sıvı haldeki demir ve çeliğin tesisat ve teçhizatla
veya mekanik olarak taşınmasına ilişkin işlerde,
- Sıcak veya sıvı haldeki cürufun taşınması ve
işlenmesi,
- Haddehanelerde (soğuk demirle çalışılan haddehaneler
hariç), fırınlarda, hadde serilerinde, haddehaneyi
kızgın veya sıvı çelik yahut demirle besleyen tesisat ve
araçlarla görülen işlerle kızgın halde olan yarı mamul
parçaların kesilmesi ve hazırlanması,
işlerinde fiilen çalışan sigortalılar.
h- Döküm fabrikalarında çalışanlardan;
- Döküm kalıp ve maçalarının yapılması ve döküme hazır
duruma getirilmesi,
- Döküm şarjının hazırlanması ve her çeşit maden eritme
(izabe) fırınlarının döküme hazır duruma getirilmesi
- Maden eritme ve dökme,
işlerinde fiilen çalışan sigortalılar.
i- Asit üretimi yapan fabrika ve atölyelerde
çalışanlardan;
- Asit için hammaddelerin hazırlanması,
- Asidin yapılma safhalarındaki,
- Baca gazlarından asit elde edilmesi,
işlerinde fiilen çalışan sigortalılar.
j- Yeraltı işlerinde çalışanlardan;
Maden ocakları (elementer cıva bulunduğu saptanan cıva
maden ocakları hariç), kanalizasyon ve tünel yapımı gibi
yer altında yapılan işlerde fiilen çalışan sigortalılar.
(Söz konusu işleri yer üstünde yapan sigortalılar bu
kapsamda değerlendirilmeyecektir.)
k- Radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan
işlerde çalışanlardan;
Doğal ve yapay radyoaktif, radyoiyonizan maddeler veya
bütün diğer korpüsküler emanasyon kaynakları ile yapılan
işlerde fiilen çalışan sigortalılar.
l- Su altında veya su altında basınçlı hava içinde
çalışmayı gerektiren işlerde çalışanlardan;
- Su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren
işlerden 20-35 metreye kadar derinlik veya 2-3,5 kg/cm2
basınçta yapılan işlerde,
- Su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren
işlerden 35-40 (40 hariç) m. derinlik veya 3,5-4 (3,5
hariç) kg/cm2 basınçta yapılan işlerde,
- Dalgıçlık işinde,
fiilen çalışan sigortalılar.
m- Türk Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapanlardan;
Subay, yedek subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman
erbaş kadrosunda çalışanlar.
n- Emniyet ve polis mesleğinde görev yapanlardan;
Asaleti onaylanmış olmak şartıyla adaylıkta geçirilen
süreler dâhil polis, komiser yardımcısı, komiser, baş
komiser, emniyet amiri, emniyet müdürleri ile bu ve daha
yukarı maaş ve derecelerdeki emniyet mensupları.
o- Milli İstihbarat Teşkilatı Mensupları,
p- İtfaiye veya yangın söndürme işlerinde çalışanlardan;
Yangın söndürme işinde fiilen çalışan sigortalılar.
Yukarıda belirtilen işlerde fiilen çalışan sigortalılar,
“Fiili Hizmet Süresi Zammı”ndan yararlandırılacaklardır.
Ve gemi adamları, bu listede bulunmadığı için Fiili
Hizmet Süresi Zammı”ndan yararlandırılmayacaklardır.
Gemi adamları ve gazeteciler gibi, 2008 yılı Ekim ayı
başından önce 506 sayılı Kanunun mülga ek 5. maddesine
göre itibari hizmet süresi, 5434 sayılı Kanunun mülga
32. maddesine göre fiili hizmet süresi zammı kapsamında
çalışması olup, 2008 yılı Ekim ayı başından sonra 5510
sayılı Kanunun 40'ıncı maddesi kapsamında çalışması
olmayanlar, bu tarihten sonra fiili hizmet süresi
zammından yararlandırılmayacaktır. Bu açıdan Genelgede
verilen iki örneği okumamız yararlı:
Örnek 1: 01.06.2000 tarihinden itibaren 506 sayılı
Kanunun mülga ek 5. maddesine göre basın müşavirliğinde
geçen çalışmalarından dolayı itibari hizmet süresinden
faydalanan sigortalı (A), 5510 sayılı Kanunun 40.
maddesinde basın müşavirliğinde geçen süreler kapsama
alınmadığından 01.10.2008 tarihinden itibaren bu
çalışmalarından dolayı fiili hizmet süresi zammından
yararlandırılmayacaktır.
Örnek 2: 15.10.1995 tarihinden itibaren 5434 sayılı
Kanunun mülga 32. maddesine göre Tarım ve Köy İşleri
Bakanlığında zirai mücadele ve zirai karantina işleri
ile salgın, bulaşıcı ve paraziter hayvan hastalıkları
ile mücadele işlerinde çalışarak fiili hizmet süresi
zammından faydalanan sigortalı (B), 5510 sayılı Kanunun
40. maddesinde söz konusu işler kapsama alınmadığından
15.10.2008 tarihinden itibaren bu çalışmalarından dolayı
fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmayacaktır.
Netice itibariyle, Gemi adamlarına fiilî hizmet süresi
zammı yok. Tabii ki aynı durumda olan gazetecilere (vb)
de fiilî hizmet süresi zammı verilmiyor. 2008 yılı Ekim
ayı başına kadar mülga 506 sayılı Kanuna tabi itibari
hizmet süreleri ve 5434 sayılı Kanuna tabi fiili hizmet
süresi zammı, sözkonusu kanunların hükümlerine göre
değerlendirilecektir. Ancak daha önce 506 sayılı Kanunun
mülga ek 5'inci maddesinde sayılan itibari hizmet süresi
ve 5434 sayılı kanun mülga 32'nci maddesinde sayılan
fiili hizmet süresi zammı kapsamında yer alıp, 5510
sayılı Kanunun 40'ıncı maddesinde fiili hizmet süresi
zammı kapsamında sayılmayan işlerde, 2008 yılı Ekim ayı
başından önce geçen çalışma sürelerinin
değerlendirilmesinde, itibarî hizmet kapsamında, 3600
gün prim ödeme şartı aranmayacaktır.
FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMINDAN YARARLANDIRILMA ESASLARI:
5510 sayılı Kanunun 40'ıncı maddesi kapsamında sayılan
iş veya görevlerde çalışan sigortalıların fiili hizmet
süresi zammından yararlanabilmesi, yasada belirtilen
işyerlerinde ve belirtilen işleri fiilen yapması
koşullarının birlikte gerçekleşmesine bağlı
bulunmaktadır. Yani fiili hizmet süresi zammından, işçi
(4/a) ve memur (4/c) statüsünde çalışan ve fiilen
yukarıda kategorileri ve açılımı belirtilen işleri
yapmaları nedeniyle işlerin risklerine maruz kalan
sigortalılar yararlandırılacaktır.
Diğer taraftan, yukarıda sayılan işyerlerinde
çalıştıkları halde, söz konusu işleri / görevleri
yapmayan veya sayılan işleri / görevleri yaptıkları
halde, söz konusu işyerlerinde çalışmayan sigortalıların
işyeri ve iş koşulu şartı bir arada yerine gelmediğinden
fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmalarına
imkân bulunmamaktadır.
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde, emniyet ve polis mesleğinde,
Milli İstihbarat Teşkilatında çalışan sigortalıların
fiili hizmet süresi zammından yararlanılabilmeleri için
çalışmanın ilgili kamu idaresinde ve belirtilen kadro
veya unvanlarda geçmesi yeterlidir.
Fiili hizmet süresi zammı kapsamında olan işyerlerinde
çalışan sigortalıların çalışılan ayın bazı günlerinde
kapsam dışı işlerde geçen süreleri ile kapsamda olan
işlerde fiilen çalışmayarak risklerine maruz
kalmadıkları resmi tatil, yıllık izin, ücretsiz izin,
ücretli izin, sıhhi izin ve eğitim kurs süreleri,
Kanunun 40'ıncı maddesi kapsamında
değerlendirilmeyecektir. Ancak, Türk Silahlı Kuvvetleri,
Emniyet ve Milli İstihbarat Teşkilatında fiili hizmet
süresi zammı kapsamında çalışan sigortalıların ücretsiz
izin süreleri dışındaki diğer süreleri, Kanunun 40'ıncı
maddesi kapsamında değerlendirilecektir.
Günlük çalışma süresinin bir bölümünde fiili hizmet
süresi zammı kapsamındaki işlerde çalışan sigortalılar
çalıştıkları sürelerle orantılı olarak fiili hizmet
süresi zammından yararlandırılacaklardır.
Gönderilecek belgenin dönemine ait yapılan hesaplama
sonucunda, filli hizmet süresi zammı kapsamında geçen
çalışma günlerinin küsuratlı çıkması halinde bu süre tam
güne iblağ edilecek, söz konusu belgenin dönemine ait
fiili hizmet süresi zammının küsuratlı çıkması halinde
ise tama iblağ yapılmayacaktır. Ancak, tama iblağ işlemi
sigortalının hizmet bildirimi veya emeklilik
işlemlerinde bir defaya mahsus olmak üzere yapılacaktır.
Kontrol, denetim ve idareciliğin gerektirdiği gözlem ve
benzeri amaçlarla süreklilik arz etmeyen kısa süreli
çalışmalar, bu işlerin fiilen yapılmayıp işin yönetim
görevinin yapılması ile söz konusu işleri yapmakla
birlikte işin otomasyonla yapılması, ileri
teknolojilerin kullanılması gibi sebeplerle iş sağlığı
ve iş güvenliği tedbirleri alınarak, riskin ve zararlı
faktörlerin etkilerinin ortadan kalktığı durumlarda
sigortalılar fiili hizmet süresi zammından
yararlandırılmayacaktır.
Fiili hizmet süresi zammı kapsamına tabi işyerlerinde ve
işlerde malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kollarına
tabi çalışanlar fiili hizmet süresi zammından
yararlandırılacaktır. Bunların dışında kısa vadeli
sigorta kollarına tabi çalışanlarla, yaşlılık aylığı
bağlandıktan sonra aylıklarını kestirmeksizin sosyal
güvenlik destek primine tabi çalışanlar ise fiili hizmet
süresi zammından yararlandırılmayacaktır.
FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMININ DEĞERLENDİRİLMESİ
5510 sayılı Kanunun 40'ıncı maddesinde belirtilen işyeri
ve işlerde işçi (4/a) ve memur (4/c) olarak 2008 yılı
Ekim ayı başından itibaren çalışarak sözkonusu işlerin
risklerine maruz kalan sigortalıların prim ödeme gün
sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma
sürelerinin her 360 günü için;
1) 60 gün fiili hizmet süresi zammı eklenecek olan
sigortalılar;
- Kurşun ve arsenik işlerinde çalışanlardan, kurşun
üretilen galenit, serüzit, anglezit gibi cevherlerin
çıkarılmasına ilişkin maden ocağı, kurşunlu madenlerden
yahut içinde kurşun bulunan kül, maden köpüğü, kurşun
fırın kurumu, üstübeç artığı ve benzeri maddelerden
kurşun üretimi için yapılan izabe, antimuan, kalay,
bronz ve benzeri maddelerle yapılan kurşun alaşımı
işinde,
- Su altında veya su altında basınçlı hava içinde
çalışmayı gerektiren işlerde çalışanlardan; su altında
basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren işlerden 20-35
metreye kadar derinlik veya 2-3,5 kg/cm2 basınçta
yapılan işlerde,
-Yangın söndürme işlerinde,
-Cam fabrika ve atölyelerinde, çimento fabrikalarında,
kok fabrikalarıyla termik santrallerinde, alüminyum
fabrikalarında ve döküm fabrikalarında yapılan bu
kapsamdaki işlerde,
çalışan sigortalılardır.
2) 90 gün fiili hizmet süresi zammı eklenecek olan
sigortalılar;
-Türk Silahlı Kuvvetlerinde, emniyet ve polis
mesleğinde, Milli İstihbarat Teşkilatında,
-Kurşun ve arsenik işlerinde çalışanlardan; kurşun izabe
fırınlarının teksif odalarında biriken kuru tozları
kaldırma işlerinde,
-Su altında veya su altında basınçlı hava içinde
çalışmayı gerektiren işlerde çalışanlardan su altında
basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren işlerden 35-40
metre (40 hariç) derinlik veya 3,5-4 (3,5 hariç) kg/cm2
basınçta yapılan işlerde,
-Doğal ve yapay radyoaktif, radyoiyonizan maddeler veya
bütün diğer korpüsküler emanasyon kaynakları ile yapılan
işlerde,
-Cıva üretimi işleri sanayi, demir ve çelik fabrikaları,
asit üretimi yapan fabrika ve atölyelerde bu kapsamda
yapılan işlerde,
çalışan sigortalılardır.
3)180 gün fiili hizmet süresi zammı eklenecek olan
sigortalılar ise yeraltı işlerinde bu kapsamda
çalışanlardır.
360 günden eksik sürelere ait fiili hizmet süresi zammı
ise 360 gün için eklenen fiili hizmet süresi zammı ile
orantılı olarak belirlenecektir.
Sigortalının hizmetlerinin bildirilmesi veya emeklilik
işlemlerinin sonuçlandırılması esnasında fiili hizmet
süresi zammının küsuratlı çıkması halinde bir defaya
mahsus olmak üzere küsuratlı günler tama iblağ
edilecektir.
Fiili hizmet süresi zammı kapsamında aynı anda birden
fazlasına tabi çalışan sigortalılara en yükseğine göre
fiili hizmet süresi zammı verilecektir.
Sigortalıların farklı fiili hizmet süresi zammına tabi
işyerlerinde çalışması halinde, toplam prim ödeme gün
sayısına ilave edilecek süre her çalışma için ayrı ayrı
belirlenecektir.
Örnek 1: Cam fabrikası işyerinde 1500 gün, demir çelik
fabrikasında 1400 gün, maden ocağında 1300 gün çalışması
bulunan sigortalı (A)'nın;
- Cam fabrikasında FHZ Süresi = 1500 x 60/360 = 250 gün
- Demir çelik fabrikası FHZ Süresi = 1400 x 90/360 = 350
gün
- Maden ocaklarında FHZ Süresi = 1300 x 180/360 = 650
gün
Toplam FHZ Süresi: 250+350+650 =1250 gün
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulamasında,
yukarıdaki şekilde hesaplanan fiili hizmet süresi zammı,
kurşun ve arsenik işleri, cam fabrika ve atölyeleri,
civa üretimi işleri sanayi, çimento fabrikaları, kok
fabrikalarıyla termik santraller, alüminyum fabrikaları,
demir ve çelik fabrikaları, döküm fabrikaları, asit
üretimi yapan fabrika ve atölyeler, radyoaktif ve
radyoiyonizan maddelerle yapılan işler, su altında veya
su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren
işler ve itfaiye veya yangın söndürme
işleri/işyerlerinde çalışan sigortalılar için beş yılı,
Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve emniyet ve polis
mesleğinde, Milli İstihbarat Teşkilatında çalışan
sigortalılar için ise sekiz yılı geçmemek üzere prim
ödeme gün sayısına eklenecektir.
Yeraltı işlerinin maden ocakları (elementer cıva
bulunduğu saptanan cıva maden ocakları hariç),
kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yeraltında yapılan
işlerde en az 1800 gün çalışan sigortalıların, prim
ödeme gün sayısına ilave edilecek gün sayısında süre
sınırı bulunmamaktadır.
2008 yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Kanunun
mülga 32'nci maddesi kapsamındaki fiili hizmet süresi
zammı, 2008 yılı Ekim ayı başından sonraki fiili hizmet
süresi zammı sigortalılık sürelerine eklenir. Ancak,
önceki süresi Kanunun 40'ıncı maddesinin üçüncü
fıkrasında belirtilen süre sınırlamasından fazla ise
önceki süreleri değerlendirilir, sonraki süreler ise
değerlendirilmez.
Örnek 2: Sigortalının 5434 sayılı Kanunun mülga 32'nci
maddesine göre fiili hizmet süresi zammı 2 yıl, 5510
sayılı Kanunun 40'ıncı maddesine göre fiili hizmet
süresi zammı 2 yıl ise, fiili hizmet süresi zammından
yararlanacağı azami süre 4 yıl olacaktır.
Örnek 3: Radyoiyonizan maddelerle çalışan sigortalının
5434 sayılı Kanunun mülga 32'nci maddesine göre fiili
hizmet süresi zammı 7 yıl, 5510 sayılı Kanunun 40'ıncı
maddesine göre fiili hizmet süresi zammı 1 yıl ise,
fiili hizmet süresi zammından yararlanacağı azami süre 7
yıl olacaktır.
Prim ödeme gün sayısına eklenen fiili hizmet süresi
zammının yarısı ölüm ve maluliyet halleri hariç üç yılı
geçmemek üzere 5510 sayılı Kanunda yaşlılık aylığı
bağlanması için öngörülen emeklilik yaş hadlerinden de
indirilecektir. Yaş haddi indiriminden yararlanabilmek
için yeraltı işlerinin maden ocakları (elementer cıva
bulunduğu saptanan cıva maden ocakları hariç),
kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yeraltında yapılan
işlerde çalışan sigortalıların en az 1800 gün, diğer
sigortalıların ise fiili hizmet süresi zammı kapsamında
söz konusu işyeri ve işlerde en az 3600 gün çalışmaları
gerekmektedir.
Ancak, yeraltı işlerinin maden ocakları (elementer cıva
bulunduğu saptanan cıva maden ocakları hariç),
kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yer altında yapılan
işlerde en az 1800 gün çalışan sigortalılar için yaş
haddi indiriminde süre sınırı uygulanmayacaktır.
Fiili hizmet süresi zammına tabi olarak farklı işyerinde
çalışan sigortalının emeklilik yaş haddinden indirim
yapılması için gerekli olan 3600 günü belirlenirken tüm
işyerlerinde geçen hizmetleri ayrı ayrı dikkate
alınacaktır. Ancak, 3600 günün hesabında dikkate alınan
maden işyerlerinin yeraltı işyerlerinde geçen
çalışmalarının 1800 günden az olması halinde diğer
çalışmaları için yaştan indirim yapılacak süre
hesaplanırken bu çalışmalardan dolayı indirim yapılacak
süre hesaplanmayacaktır.
Örnek 4: Çimento fabrikası işyerinde 1600 gün, alüminyum
fabrikası işyerinde 900 gün, maden ocağında ise 1100 gün
çalışması bulunan sigortalı (A)'nın, yaş haddinden
indirim yapılmasında aranan 3600 prim gün sayısının
tespitinde fiili hizmet süresi zammı kapsamında tüm
işyerlerinde geçen hizmet süreleri (1600+900+1100 = 3600
gün) toplamı dikkate alınacak, ancak, çimento ve
alüminyum fabrikalarında geçen çalışmalar için yaş
indirimine esas fiili hizmet süresi zammı hesaplanırken,
maden işyerindeki çalışmalar 1800 gün olmadığından bu
süreler göre yaş indirimine esas fiili hizmet süresi
zammı hesaplanmayacaktır.
2008 yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Kanunun
mülga 32'inci maddesine göre fiili hizmet süresi zammına
müstahak görevlerde çalışanların bu görevlerde
geçirdikleri süreler, 2008 yılı Ekim ayı başından sonra
da 5510 sayılı Kanunun 40'ıncı maddesi kapsamına tabi
işlerde çalışmaları durumunda sigortalıların yaş haddi
indiriminden faydalanabilmeleri için aranan 3600 günün
doldurulmasında dikkate alınacaktır.
01.10.2008'den önce maden işyerlerinde çalışmaya
başlayan sigortalılar hakkındaki hükme gelince; 5510
sayılı Kanunun geçici 9'uncu maddesinin beşinci fıkrası
kapsamında, 2008 yılı Ekim ayı başından önce maden
işyerlerinin yeraltı veya yeraltı münavebeli işlerinde
çalışan ve daha sonra da bu işlerde çalışmaya devam eden
sigortalıların bu işlerdeki çalışmasının en az 1800 gün
olması halinde, bu çalışmalarının (1/4) dörtte biri
toplam prim ödeme gün sayılarına ilave edilecek; ancak,
ilave edilen süre kadar ayrıca yaştan indirim
yapılmayacaktır.
SORULARA CEVAPLAR
15 yıllık sigortalılık süresi başlangıç tarihi nasıl
belirlenecek?
Orhan YÜKSEL: Sayın Sınav, Bir türlü cevabını
öğrenemediğim bir sorum var. 18.05.2009 tarihli
yazınızda 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesi
gereğince, 3600 gün ve 15 yıllık sigortalılık süresi
doldurulduğunda kıdem tazminatımızı SGK'dan alacağımız
yazı ile işverenden talep edebileceğimizi, işyerindeki
birçok arkadaşın bu yolla işten ayrılması sebebiyle
biliyordum. Ancak 15 yıl sigortalılık süresi SSK'lı
çalışma dönemini mi, yoksa diğer sosyal güvenlik
kurumlarında geçen süreleri de dikkate alarak
hesaplanmaktadır. Ben kendi açımdan soruyu
özelleştirerek sormak istiyorum. 31.07.1994 – 31.10.1994
tarihleri arasında yedek subay öğrencilik dönemim var.
Bu dönem için 18.05.2009 tarihinde borçlanma talebinde
bulundum ve 1 ay zarfında ödenmek üzere yedek subay
öğrencilik dönemim için 90 günlük bir süreyi borçlandım.
Ödemeyi henüz yapmadım. 01.11.1994 – 30.11.1995
tarihleri arasında Yedek Subay olarak görev yaptım.
Ancak, Emekli Sandığı sicil numarası bu dönemde tarafıma
verilmedi. 02.05.1996 tarihinde ise SSK'lı olarak işe
başladım ve SSK'lı olarak işe başladığım tarihten
itibaren hiç aralık vermeden prim ödemelerim
gerçekleştirildi. Şimdi benim için, 15 yıllık
Sigortalılık süresi başlangıç tarihi olarak hangi zaman
dilimi dikkate alınacaktır? Yedek subay öğrencilik
dönemindeki süreyi özellikle 15 yıllık sigortalılık
süresini geri çekebilmek için borçlandım. Eğer Emekli
Sandığı'na tabi olduğum dönem sigortalılık başlangıç
tarihim ise SGK'dan 1475 sayılı mülga İş Kanunu'nun
halen mer'î 14'üncü maddesi gereği kıdem tazminatı için
yazı talep ettiğimde, Emekli Sandığı sicil numaram
olmadığı için olumsuz bir cevap mı alacağım? SGK bilgi
edinme biriminden sorduğum sorularla ilgili yani ne
sigorta başlangıç tarihimle ilgili, ne de Emekli Sandığı
sicil numarasını nasıl alabileceğim hakkında tatmin
edici bir cevap alamadım? Konular ile ilgili ne yapmam
gerekli? Benim sigortalılık başlangıç tarihim, yedek
subay öğrenci olarak askere alınış tarihim olan
31.07.1994'mü, yedek subay olarak göreve başladığım ama
Emekli Sandığı sicil numarası verilmeyen 01.11.1994
tarihi mi, yoksa SSK'lı olarak işe başladığım 02.05.1996
tarihi midir?
C: Hizmet birleştirilmesi ilkeleri gereğince, askerlik
borçlanması yapılıp ödenmişse, okuyucumuzun sigortalılık
başlangıç tarihi, yedek subay öğrenci olarak askere
alınış tarihi olan 31.07.1994 olabilir. Bu hususların
SGK'na yazılacak dilekçeye Kurumca verilecek cevaba göre
belirlenmesi doğru olacaktır. Zaten yedek subay olarak
göreve başladığı 01.11.1994 tarihi itibariyle Emekli
Sandığı sicil numarası kayıtlarda vardır. Askerî
öğrencilik döneminin borçlanılması, sigortalılık
başlangıcını öne çekecektir. Okuyucumun SSK sigortalısı
işçi olarak işe başladığı, 02.05.1996 tarihi sonrasında
devamlı sigorta primi ödenmesi, işçi olarak
sigortalılığını yoruma esas almayı gerektirmektedir.
Buna göre, 15 yıllık sigortalılık süresini ve 3600 prim
ödeme gününü tamamlaması sonrasında, yaşını beklerken
işçi olarak çalıştığı dönem hakkında kıdem tazminatı
talep edebilmesi için, SGK'dan “kıdem tazminatı
alabilir” yazısını almak için başvuruda bulunması da
gerekmektedir. Bu doğrultuda sonuç alınabilmesi için,
işlemlerin takip edilmesi uygun olur.
Çalışan engelli çocuklarına bakan anneye maaş bağlanır
mı?
Turgay KÜÇÜKOSMAN: Biz, iki kardeş engelliyiz. Ablamın
engeli, %61; benimkisi %40. Çalışıyoruz. Bize bakmakta
olan anneme maaş bağlanır mı?
C: Engelli kardeşler, çalışabildiklerine göre, bakıma
muhtaç özürlü statüsünde değildirler. Bu nedenle
annelerine maaş bağlanmaz.
Yurtdışında Libya'da çalışıyorum, eşim sigortamdan
yararlanabilir mi?
Veys San: Ben, yurtdışında Libya'da çalışıyorum.
Evliyim, eşim sigortamdan yararlanabilir mi?
Yararlanmazsa isteğe bağlı sigortalı olarak aylık ne
kadar prim ödemesi gerekir?
C: Libya'daki işverenin okuyucumuzun GSS primini ve kısa
vadeli sigorta kolları hakkındaki primlerini de ödemesi
gerekmektedir. Bu nedenle eşi, sağlık yardımlarından
yararlanabilecektir.
Lise stajımdan dolayı giriş tarihim geçerli midir?
Levent YUCA: 11.05.1975 doğumluyum. 01.12.1990 tarihinde
lise stajı yaptığım için SSK girişim, 01.12.1990 olarak
gözüküyor. Stajım bittikten sonra askere gidene kadar
SSK'lı olarak bir Kurumda çalışmadım. 21.11.1995
tarihinde askerlik görevime başladım. 21.05.1997
tarihinde terhis oldum. T.İmar Bankası Emekli Sandığı
vakfında 27.10.1997-03.07.2003 tarihleri arasında 2070
gün sigortalılık sürem var. 03.07.2003 tarihinden bu
güne kadar ki SSK gün sayım da 1100 gündür. 30.11.2007
tarihinden itibaren özel bir şirkette özürlü statüsünde
çalışmaktayım. Bu şartlar altında özürlü statüsünde
emekli olabilir miyim? Şayet olabilirsem, optimum
emeklilik şartlarım nelerdir acaba; lise stajımdan
dolayı giriş tarihim, 01.12.1990 olarak geçerli midir?
Askerliğimi saydırırsam bir faydası olur mu? Doğum
Tarihi: 11.05.1975. SSK Giriş: 01.12.1990 (Lise Staj).
Askerlik: 21.11.1995 – 21.05.1997. Emekli Sandığı:
27.10.1997 – 03.07.2003 (2070 Gün). SSK Gün Sayısı: 1100
Gün (30.11.2007 tarihinden itibaren özürlü statüsünde).
C: Meslek Lisesi dönemi stajında yaşlılık, malullük ve
ölüm sigortaları yönünden prim ödenmediğinden
sigortalılık başlangıcı olmaz. Okuyucum, özür oranını
yazmamış ama özürlü kadrosunda çalıştığına göre, en az
%40 özürlü olmalıdır. Özürlü Vergi İndirim belgesini
alırsa, özür oranı itibariyle değişen sigortalılık
süresi ve prim ödeme günü ölçütlerine göre, özürlü
emekliliğinden yararlanabilecektir.
Ölüm Aylığı yanında toplu ödeme de alabilir miyiz?
Şeref DEMİR (ÇORUM): Annem ölüm aylığı almaya hak
kazandı. Babamın 221 gün sigortası çıktı. Askerlik
borçlanmasıyla 900 güne tamamlayıp ölüm aylığı almaya
başladı. Emeklilik işlemleri için 14.07.2008 tarihinde
dilekçeyle başvurduk. Şubat 2009'da askerlik
borçlanmasının yaptık. Mart 2009'da aylık bağlandı.
Ancak herhangi bir toplu ödeme yapılmadı. Bu durumda
toplu ödeme alabilir miyiz? Bunun için ölüm servisine
başvursam bir sonuç alabilir miyim?
C: Ölüm aylığıyla birlikte herhangi bir toplu ödeme
yapılmayacak. Bu durumda okuyucumun annesi, ayrıca toplu
ödeme alamaz. Eğer işyerinde çalışırken ölmüşse ve
işyerindeki kıdem süresi bir yılı doldurmuşsa, kıdem
tazminatı hakedişinin ödenmesi için 10 yıl içerisinde
Yargıda dava açılarak talep edilmesi gerekmektedir.
Tahsin Sınav
Y.Şafak/22.06.2009 |