Stopaj iadesi için
bir yıl içinde başvurulmalı
Kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün bulunan
vergilerin hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olması
halinde bu durumu vergi dairesi mükellefe yazı ile
bildiriyor. Aradaki farkı mükellef bir yıol içinde
başvurursa geri alabiliyor.
YILLARA YAYGIN İNŞAAT İŞLERİNDE STOPAJ İADESİ
SORU: Limited şirket olarak yıllara sari inşaat işi
yapan bir firma olarak almış olduğumuz bir kamu
ihalesini zararla kapattık. Bu nedenle inşaat işi
yapmayı bıraktık. Ancak söz konusu iş nedeniyle bizden
kesinti suretiyle alınan vergilerden dolayı alacağımız
var. Bu alacağımızı nakden alabilir miyiz?
YANIT: Kurumlar Vergisi Yasası'nın 34. maddesi uyarınca
"beyannamede gösterilen kazançlardan" kaynağında
kesilmiş olan vergiler beyanname üzerinde hesaplanan
vergilerden mahsup edilmektedir.
Söz konusu yasa maddesinin 5. fıkrası uyarınca daha önce
hak edişlerin ödenmesi sırasında sizden kesinti
suretiyle alınan ve beyanname üzerinden hesaplanan
kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün bulunan
vergilerin, hesaplanan kurumlar vergisinden fazla olması
halinde, bu durum vergi dairesi tarafından mükellefe bir
yazı ile bildirilmekte olup, aradaki fark mükellefin söz
konusu yazıyı tebellüğ tarihinden itibaren bir yıl
içinde başvurusu halinde kendisine iade olunmaktadır. Bu
bağlamda bir yıl içinde gerekli başvuruyu yapmayan bu
farktan doğan alacakları düşer.
Kurumlar Vergisi Yasası'nın 34. maddesinin 6. fıkrasında
konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığına verilen yetki
uyarınca Gelir Vergisi 252 sıra numaralı Genel tebliğ
ile belirlenen ilkelere göre mahsup edilemeyen
vergilerin iadesine ilişkin olarak yapılan açıklamalar
çerçevesinde;
* Kesinti yoluyla ödenen vergilerin, kurumlar
vergisinden mahsubunda mükelleflerin kendilerinden
yapılan vergi kesintisi ile ilgili olarak kesintiyi
yapan vergi sorumlularının ad-soyad ve ünvanlarını,
bağlı oldukları vergi dairesini ve vergi kimlik
numaralarını, kesintiye esas alınan brüt tutarları,
kesilen vergileri ve kesinti yapılan dönemleri gösteren
bir tabloyu yıllık beyannamelerine eklemeleri
gerekmektedir. Tablo örneği tebliğ ekinde mevcuttur.
* Nakden iade istemlerinin dilekçe ile yapılması
gerekmektedir. Nakden iade istemlerinin on bin lirayı
aşmaması halinde iade istemleri, bir yıl içinde yapılan
tevkifatlara ilişkin tablo ile birlikte tevkif suretiyle
kesilen vergilerin vergi sorumlusu tarafından ilgili
vergi dairesine ödenmiş olduğuna ilişkin belgenin ilgili
kurumca onaylanmış bir örneğinin de dilekçeye eklenmesi
halinde inceleme raporu ve teminat aranmaksızın iade
yapılabilmektedir.
Nakden yapılacak iadenin on bin lirayı aşması halinde,
aşan kısım Vergi Usul Yasası uyarınca vergi incelemesi
yapmaya yetkili olanlarca yapılacak inceleme sonucuna
göre iade edilebilmektedir.
Nakden iadenin yüz bin lirayı aşması halinde tam tasdik
sözleşmesi bulunan yeminli mali müşavirler tarafından
düzenlenen tam tasdik raporuna göre iade
yapılabilmektedir.
Ayrıca nakden iade edilebilir aşamaya gelen alacağın
üçüncü şahısların borcuna da mahsubu mümkün
bulunmaktadır.
Nakden iade istemlerinin yerine getirilmesi için tevkif
yoluyla alınan vergilerin, ilgili vergi dairesine
ödenmiş veya tahakkuk ettirilmiş olduğuna ilişkin
belgenin istenildiği durumlarda, vergi sorumlusunun
ödeme yapmaması veya hiç beyanda bulunmaması nedeniyle
söz konusu belge ibraz edilemiyorsa bu durum bağlı
olunan vergi dairesine mükellef tarafından
bildirilecektir.(V. Seviğ)
YARGI KARARLARINDA VERGİ İNCELEMESİ
Danıştay 4. Dairesi E.2002/2449 K.2004/238 T.16.2.2004
Tekstil ticaretiyle uğraşan ve ilgili yıl işlemleri
incelenen davacı hakkında düzenlenen inceleme raporunda;
Polonya- Çek Cumhuriyeti Sınır Kapısında gümrük
görevlileri tarafından bir yolcu otobüsünde yapılan
denetimde, otobüsün gizli bölmelerinde 541.000 Amerikan
doları ve 845.241 Alman markı ile birlikte, paranın
gönderildiği kişileri gösteren el defterinin ele
geçirildiği, el defterindeki bilgilere göre incelenen
dönemde davacıya yurt dışından toplam 610.800 Amerikan
doları ile 24.760 Alman markının gönderildiğinin tespit
edildiği, gönderilen bu paraların Polonya'ya bavul
ticareti çerçevesinde yapılan belgesiz satışlara ilişkin
hasılat olduğu kabul edilerek ilgili dönemdeki döviz
kuru esas alınıp tespit edilen matrah farkı üzerinden
tarhiyat yapılmışsa da; inceleme elemanı tarafından
ihtilaflı dönemde davacının kayıt ve beyan dışı
bıraktığı bir mal hareketi olup olmadığı ve Polonya
Cumhuriyetine yönelik mal satışının bulunduğu yolunda
bir tespitin yapılmamış olması, öte yandan davacının
yasal defter ve belgeleri üzerinden yapılacak inceleme
ile emtia dengesi kurularak kayıt dışı bırakılan
hasılatı saptanabilecekken bu yönde de bir inceleme
yapılmamış olması sebepleriyle, eksik incelemeye
dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet
yoktur.
ÖZELGELERDE KURUM KAZANCINDA İSTİSNALAR
1. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 13.2.2008 tarih ve
276 sayılı özelgesi;
"KVK'nın 5/1-h maddesi uyarınca, yurt dışında yapılan
inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerinden
sağlanarak Türkiye'deki genel sonuç hesaplarına intikal
ettirilen kazançlar kurumlar vergisinden istisnadır.
İstisnanın uygulamasına ilişkin açıklamalar içeren 1
seri no'lu KVK Genel Tebliği'nde ayrıca, Türkiye'deki
merkez genel giderlerinden, yurt dışında yapılan inşaat
işlerine pay verilmesi gerekiyor ise yurt dışında gider
kaydedilen bu payların Türkiye'de gider kaydedilmesinin
mümkün olmayacağı ifade edilmiştir. Bu arada GVK'nın 42.
maddesinde düzenlenen ve yıllara yaygın inşaat işleri
için özel vergileme rejimi öngören madde sadece
Türkiye'de vergilendirilecek yani Türkiye'de yapılan
inşaat faaliyetleri için söz konusu değildir. Bu
açıklamalarla, yurt dışında yapılan ve birden fazla
takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarım işinin
GVK'nın 42. maddesi ile ilişkilendirilmesi mümkün
değildir. Bu tür faaliyetten elde edilen kazancın 1 seri
no'lu KVK Genel Tebliği'nin 5.9 bölümünde açıklanan
şartlara uyulması şartı ile kurumlar vergisinden istisna
edilmesi mümkündür. Ayrıca, Türkiye'deki merkezde
yapılan genel giderlerden yurt dışı faaliyetler için par
verilmesi işleminde herhangi bir mal ve hizmet teslimi -
ifası söz konusu olmadığı için, bu pay verme işlemi
katma değer vergisinin konusuna da girmediğinden, ayrıca
katma değer vergisi hesaplanması gerekmez."
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz
Referans/22.04.2009 |