Otelde promosyon
kapsamında konaklamaya KDV hesaplanmaz
Otellerin reklam ve tanıtım amacıyla yaptıkları
promosyonla ücretsiz konaklama sağlamaları KDV'ye tabi
tutulmaz. Bu konudaki Danıştay kararı da bedelsiz
konaklamanın KDV'ye tabi hizmet olarak sayılmamasını
öngörüyor.
SORU: 2009 yılı başında hizmete açmış bulunduğumuz
otelimizde yaz sezonu başında yapmış olduğumuz
kampanyada, otelimizde bazı konuklarımızdan iki gün için
ücret alınmamıştır. Buna ek olarak örneğin otelimizde
beş gün kalanlardan üç günlük, sekiz gün kalanlardan ise
beş günlük konaklama ücreti alarak kampanyayı
çeşitlendirmiştik. Ancak yapılan vergi denetiminde ücret
almayarak yapmış olduğumuz tahsisler için emsal ücreti
dikkate alınarak Katma Değer Vergisi hesaplanarak cezalı
tarhiyat yapıldı. Bizim uygulamamızda mı, yoksa idarenin
uygulamasında mı hata var?
YANIT: Katma Değer Vergisi Yasası'nın 4'üncü maddesinin
birinci bendinde hizmetin; teslim ve teslim sayılan
hallerle mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu
işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek,
imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek,
hazırlamak, değerlendirmek, bir şeyi yapmamayı taahhüt
etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği belirlenmiştir.
Aynı yasanın 5'inci maddesinde de vergiye tabi bir
hizmetin, işletme sahibinin, işletme personelinin veya
diğer şahısların karşılıksız yararlanması hallerinde de
hizmet sayılacağı hususu ayrıca hükme bağlanmıştır.
Aynı yasanın 27/1'inci maddesinde yer alan hüküm gereği,
"bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin
mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması
halinde matrah işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya
emsal ücretidir."
Vergi Usul Yasası'nın (3)'üncü maddesinin (B)bendi
hükmüne göre "Vergilendirmede vergiyi doğrudan olay ve
bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır."
Katma Değer Vergisi uygulamasına yönelik olarak Maliye
Bakanlığı tarafından yayımlanan 50 seri numaralı genel
tebliğin (A/1) bölümünde yer alan açıklamalar
çerçevesinde, ticari hayatta ticareti yapılan mallara
talebin artırılması amacıyla bir takım pazarlama
tekniklerinin geliştirildiği, satışı yapılan malın
yanında başka bir malın ayrıca bedel alınmamaksızın
verilmesinin sıkça karşılaşılan bir pazarlama tekniği
olarak ortaya çıktığı, bir malın tasarruf hakkının malik
veya adına hareket edenlerce alıcıya veya adına hareket
edenlere devri olarak tanımlanan teslim hükümleri
çerçevesinde ticari bir işletmenin yaptığı bedelsiz
teslimlerin de katma değer vergisine konu olduğu, ancak
firmaların iktisadi faaliyetini genişletilmesi, emsal
işletmelerle rekabet edebilmesi, üretim ve satışını
yaptıkları bedelsiz teslimlerin de katma değer vergisi
konusu olduğu, ancak firmaların iktisadi faaliyetin
genişletmesi, emsal işletmelerle rekabet edebilmesi,
üretim ve satışını yaptıkları mallara olan talebi koruma
ve artırıma amacıyla bir malın yanında başka bir mal
verilmesi şeklinde gerçekleşen promosyon ürünü açısından
bir bedelsiz teslimin söz konusu olmadığı, firmanın
yarattığı katma değer içerisinde vergilenen promosyon
mallarının müşterilere verilmesi sırasında katma değer
vergisi hesaplamasına gerek bulunmadığı, firmaların bir
bedel tahsil etmeksizin tanıtım amacıyla, ürünle aynı
özelliklere sahip numune mallar verilmesinin katma değer
vergisinin konusuna girmeyeceği, ancak bu malların
ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması
gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda reklam ve tanıtım amacıyla yapılan
hizmetlerin katma değer vergisi 50 seri numaralı genel
tebliğinde yer alan açıklamalar çerçevesinde
değerlendirilerek ayrıca katma değer vergisine tabi
tutulmaması gerekmektedir. Konuya ilişkin olarak oluşan
bir Danıştay Kararı gereği olarak da "…Otelin tanıtım
amacıyla yaptığı bedelsiz konuklamaların, katma değer
vergisine tabi temsil ve hizmet olarak sayılmaması"
gerekmektedir. (Danıştay 9. Dairesi
E.No:2008/946,K.No2008/4040, Danıştay Dairesi Sayı:119,
sf:308310) (V. Seviğ)
OTEL ARACINDA VERGİ LEVHASI ASILIR MI
SORU: Otelimizin gelen yolcuları hava alanından alıp
otele getirmesi ve bilahare havaalanına götürmesi için
tahsis edilen midibüslere vergi levhası asılması ve bu
araçlarda vergi levhasının bulundurulması gerekir mi?
YANIT: Vergi Usul Yasası'nın 5'inci maddesinin üçüncü
fıkrası uyarınca kazancı basit usulde tespit edilenler
de dâhil olmak üzere gelir vergisi mükellefleri ile
sermaye şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar
vergi tarhına esas olan kazanç, tutarları ile bunlara
isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı
merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş
sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup
görülecek şekilde asmak zorundadırlar. Konuya ilişkin
diğer hususları belirleme yetkisi Maliye Bakanlığına ait
bulunmaktadır.
Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 142 sıra numaralı
Vergi Usul Yasası Genel Tebliğinde yer alan
açıklamalardan da anlaşılacağı üzere vergi levhası asmak
mecburiyetinde olan mükelleflerin; merkezlerinde, satış
mağazalarında, çiftçilerin doğrudan doğruya zirai
faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerinin tedviri
için açtıkları yazıhanelerinde, taşıt işletmelerinin
ayrıca taşıtlarında, iş sahipleri ile müşteriler
tarafından kolayca okunup görülebilecek şekilde vergi
levhası asmaları gerekmektedir.
Diğer yandan 143 seri numaralı Vergi Usul Yasası genel
tebliğinin III. Bölümünde yer alan açıklamalara göre
"Taşıt işletmeleri deyimi, ücret karşılığında, yolcu
veya eşya taşımacılığını ifade ettiğinden, yapılan
kontroller sırasında düzenlenen tutanaklara göre işlem
yapılmadan önce, ilgili vergi dairesince mükelleflerin
faaliyet konusunun araştırılması ve bu araştırma sonunda
faaliyetin Taşıt İşletmeciliği olmadığının tespiti
halinde, mükellef adına ceza uygulanmaması
gerekmektedir.
Dolayısıyla taşıma işi dışında faaliyet gösteren
mükelleflerin, vergi levhalarını sabit işyerlerine
asmaları yeterli olup, ayrıca kendilerine veya
kiraladıkları vasıtalara vergi levhası asmalarına gerek
bulunmamaktadır. Ancak buna karşılık herhangi bir
şekilde kiralık kullanılan araçlarda kiraladıkları
araçlara ait vergi levhasının bulunması gerekmektedir.
Veysi Seviğ
Referans/21.10.2009 |