Çalışanlar bu rapora çok kızacak!
Yatırım Ortamını İyileştirme
Koordinasyon Kurulu'un, işverenlerin katılımıyla
hazırladığı rapor, kıdem tazminatlarının 30 günlük değil
15 günlük ücrete göre hesaplanmasını içeriyor.
Sendikalar tepkili
Çalışma hayatının uzun
yıllardır devam eden tartışmalarından biri olan, Ömer
Dinçer’in de ilkbaharda Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı olduktan hemen sonra ilk toplantılarından birine
konu ettiği ‘kıdem tazminatı’ tartışması bu kez bir
raporla alevlendi.
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu’nun
kararı doğrultusunda, kıdem tazminatıyla ilgili bir
rapor hazırlamak için teknik komite oluşturuldu. Komite
çalışmaları sonunda, “Kıdem Tazminatı Çalışma Raporu”
hazırlandı. Raporda, çalışmalara katılan kesimlerin
görüş ve önerilerine yer verildi. Raporun hazırlık
çalışmalarına işveren kesimini temsilen TİSK, TOBB ve
TÜSİAD katıldı.
‘Rekabet edemiyoruz’
Rapora göre, işveren kesimi, temel olarak AB ülkeleri ve
diğer OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında
Türkiye’deki kıdem tazminatı yükünün çok yüksek olduğunu
ve bu durumun özel sektörün uluslararası rekabet gücünü
olumsuz etkilediğini savunuyor. İşverenler, söz konusu
olumsuz etkinin sadece kıdem tazminatı düzenlemesinden
değil, “Bu düzenlemenin iş güvencesi ve işsizlik
sigortası uygulamaları ile eş zamanlı olarak ve her tam
yıl için işçilere 30 günlük ücret gibi yüksek bir
tutarla uygulanmasından kaynaklandığı” iddia ediyor.
Mevcut kanuna göre 50 kişinin üzerinde istihdamın
bulunduğu işyerlerinde çalışanlar, çalıştıkları her yıl
için 30 günlük maaşları tutarında kıdem tazminatı hakkı
elde ediyorlar ve tazminat işten çıkarılmaları durumunda
işveren tarafından kendilerine ödeniyor. Ödenecek
tazminat çalışanın son yıl aldığı maaş üzerinden
hesaplanıyor.
Raporda görüşü bulunan işveren örgütleri ise kıdem
tazminatına esas olan 30 günlük ücretin 15 güne
indirilmesini talep ediyor. Bu da çalışanların kıdem
tazminatının yarı yarıya azalması anlamına geliyor.
Rapor, daha önce tartışılan “Kıdem tazminatı, fona
dönüşsün” görüşünü ise desteklemiyor.
‘Kayıtdışına baksınlar’
Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel: “İşverenler
işçilerin ellerindeki en önemli ve son kazanımlarını da
almak için yoğun çaba harcıyorlar. Önce yüzde 55’lere
varan kayıtdışını kayıt altına almaya çalışsınlar.
Kayıtdışındaki 14 milyon çalışanın kıdem tazminat
hakkından yararlanması için çalışılması gerekirken 1
milyon insanın yararlanabildiği kıdem tazminatı hakkını
elinden almak sosyal devlete uymaz.”
‘Gerilim yaşanır’
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün: “Kıdem tazminatı
maliyet unsuru değildir. Kıdem tazminatı hakkı, ortadan
kaldırılırsa işçi adeta ‘yevmiyeli ücretli’ haline
gelir. Kıdem tazminatı bağının olmaması işten
çıkartılmasını da kolaylaştıracak. Zaten taşeron ve
geçici işçilerin bu bağı kaldırıldı. Hükümetin,
işverenlerin taleplerini dikkate alması çalışma
hayatında çok ciddi gerilimler yaratır.”
‘Sonuna kadar karşıyız’
Hak-İş Başkanı Salim Uslu: “Bu raporun çalışanlarda bir
karşılığı yok. Eğer burada güç kullanarak hükümeti
tehdit ve baskıyla diz çöktürerek kıdem tazminatıyla
ilgili amaçlarına ulaşacaklarsa biz bunun sonuna kadar
karşısında olacağız. Kıdem tazminatı, istihdamın önünde
bir engelmiş gibi davranıyorlar. Böyle bir rapor
hazırlarken bize de sormaları gerekiyor. ‘Biz nasılsa
hükümeti ikna ederiz, sendikalar da buna kuzu kuzu uyar’
diye düşünüyorlarsa bunun bir hayal olduğunu söylememiz
gerekir.”
Ekotrent
20.10.2009 |