Bu
kanun hayatımızda herşeyi değiştirecek
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen
“Türk Borçlar Kanunu Tasarısı” yürürlüğe girdiğinde
kiracı-ev sahibi başta olmak üzere işçi-işveren,
kefalet, alacak-borç ilişkileri gibi hayatın her alanına
ilişkin önemli değişiklikler yapacak.
Genel Kurul’da ilk bölümü kabul edilen tasarı 5 yıl önce
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanmıştı. Zaman aşımı
süresini ’dünyada ilk kez’ olay meydana geldiğinde
başlatan kanun, ’sessiz bir devrim’ olarak tanımlanıyor.
TBMM Genel Kurulu’nda, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’nın
birinci bölümünde yer alan ilk 3 maddesi kabul edildi.
Toplam 649 maddeden oluşan Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı’nın maddelerinin görüşülmesine devam ediliyor.
Kiracı-ev sahibi ilişkilerini silbaştan düzenleyen yeni
kanun, zaman aşımını olayın olduğu değil sonucun
öğrenildiği tarihte başlatmasıyla ’sessiz bir devrim’
yaratacak. Bu düzenlemeye göre örneğin bir inşaat 50
sene sonra bile yıkılsa sonuç unsuru o zaman meydana
gelmiş olacak ve zamanaşımı yıkımdan itibaren işlemeye
başlayacak.
Yeni Borçlar Kanunu, manevi tazminat davalarında da
zayıftan yana. Mevcut yasa ’sıfatı, makamı ve ekonomik
durumu’ göz önüne alarak tazminat ödenmesine karar
veriyordu. Tasarı, Meclîs’ten geçerse kararda
zengin-fakir ayrımı kalkacak.
Taraflarca öngörülmeyen olağanüstü bir olay sözleşme
sürecini etkileyebilecek. Sözleşmenin devamı kendisi
için çok ağır bir yük haline gelen taraf, metnin feshini
veya değiştirilmesini isteyebilecek.
Örneğin dolar karşılığı uzun dönemli bir kira sözleşmesi
yapıldı. Ancak ekonomik kriz nedeniyle dövizin aşırı
yükselmesi halinde kiracı sözleşmenin feshini veya
bedelin düşürülmesini isteyebilecek.
Yeni Borçlar Kanunu günlük hayatımızla ilgili şu
değişiklikleri beraberinde getirecek:
* Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel
zararlarda da zarar görenin eşine, nişanlısına,
sevgilisine yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar
verebilecek.
KRİZ ÇIKTI ÖDEYEMİYORUM
* Sözleşmenin yapıldıktan sonra afet, ekonomik kriz gibi
olağanüstü bir olaydan dolayı sözleşmenin devamı kendisi
çok ağır bir yük haline gelen taraf sözleşmenin feshini
veya değiştirilmesini isteyebilecek.
* İşyerinde tacize uğrayan bir çalışan, hem tacizde
bulunan kişiye hem de işverene karşı manevi tazminat
davası açabilecek. İşverenler, kadın ve erkek işçilerin
cinsel tacize uğramamaları için yardım isteyebilecekleri
bir güvenlik sistemi kurma, güvenlik personeli
bulundurma gibi önlemleri almakla yükümlü olacak.
FAKİRE AZ TAZMİNAT BİTTİ
* “Herkesin kanun önünde eşit olduğu” düşüncesiyle
manevi tazminat kişinin zengin-fakir olup olmadığına
göre değil, duyduğu manevi üzüntünün giderilmesini
sağlayacak miktar üzerinden hesaplanacak.
ZAMAN AŞIMI DEVRİMİ
* Bir kişinin haksız fiili nedeniyle açılacak manevi ve
maddi tazminat davalarında zaman aşımı süresi 2 yıla
çıkarılacak. Zaman aşımı süreci sonucun öğrenildiği
tarihte başlayacak. Yani, inşaat 50 yıl sonra bile
yıkılsa sonuç unsuru o zaman meydana gelmiş olacak ve
zaman aşımı yıkımdan itibaren işlemeye başlayacak. TBMM
Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, bu hükmün
“sessiz bir devrim olduğunu ve dünya hukukunda bir ilk”
olduğunu söylemişti.
TAKSİTLİ SATIŞTA 7 GÜN SINIR OLACAK
* Taksitli satışlar yazılı yapılacak. Alıcı sözleşmenin
yapılmasından itibaren 7 gün içinde cayabilecek.
Taksitli satışlarda alıcı, satış bedelini bir defada
öderse vade farkı alınmayacak.
KUMAR BORCU DEVLETE GİDECEK
* Hukuka ve ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi
amacıyla verilen şey geri istenemeyecek. Ancak önceki
kanundan farklı olarak hakim bu şeyin devlete mal
edilmesine karar verebilecek.
YAZARLARA KORUMA GELDİ
* Bir yayınevi ile yazdığı romanın basılıp dağıtılması
için telif sözleşmesi imzalayan yazar, bir baskıda kaç
kitap basılacağına yayınevi ile birlikte karar verecek.
Sözleşmede basım sayısı belirtilmemişse, yayınevinin
ancak bir basım yapma hakkı olacak. Yayınevi kitabın
satış fiyatını belirlerken eserin satılmasını
güçleştirmeyecek bir fiyatı belirlemek zorunda olacak.
AÇIĞA ATILAN İMZA GEÇERLİ
* Açığa atılan imza geçerli olacak. Boş bir kağıda imza
atan kişi, daha sonra bu kağıdın üzerine “Falanca kişiye
şu kadar borcum var” yazılması halinde o borçtan sorumlu
olacak.
MÜTEAHHİT BOZUK MALZEMEDEN SORUMLU
* Bir iş üstlenen müteahhit aldığı malzemeler ayıplı
çıkmışsa, iş sahibine karşı satıcı kadar sorumlu olacak.
CHAT’TE ALIŞ-VERİŞ
* Anında yazışma olanağı sağlayan msn gibi programlarda
veya e-mail yoluyla yapılan görüşmelerde yapılan bir
alış-veriş önerisi, hukuken geçerli olacak.
ELEKTRONİK İMZAYLA SÖZLEŞME
* Güvenli elektronik imzayla gönderilen metinler de
yazılı şekil şartı aranan sözleşmeler açısından geçerli
olacak.
KARMAŞIKSA İPTAL EDİLECEK
* “Genel işlem koşulları” başlığıyla kredi kartları
sözleşmeleri, taksitle satış, sigorta sözleşmeleri ve
her türlü abonelik sözleşmelerinde açıkça bilgi
verilmeyen koşullar geçersiz sayılacak.
İZİN ÜCRETİ PEŞİN ÖDENECEK
* İşveren, işçinin izin süresine ilişkin ücretini,
işçinin izne başlamasından önce peşin ödeyecek.
MAĞDURA PEŞİN ÖDEME
* Haksız fiiller nedeniyle (tren kazası, trafik kazası,
yaralama gibi) açılan ve yıllar süren tazminat
davalarında, hakim kişinin mağduriyetinden eminse dava
sonuçlanmadan zararın bir kısmının önceden mağdura
ödemesine karar verebilecek.
PİYASANIN İKİ KATI FAİZ OLMAYACAK
* Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak.
Faiz, sözleşmede hüküm yoksa, mevzuat hükümlerine göre
belirlenecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz
oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde 50
fazlasını aşamayacak.
EŞ İZİN VERMEZSE KEFİL OLUNAMAYACAK
* Eşin yazılı rızası olmadan diğer eş kimseye kefil
olamayacak.
KEFİLE “AZAMİ MİKTAR” KORUMASI
* Kefil kefalet sözleşmesinde, sorumlu olacağı azami
miktarı kendi el yazısı ile yazacak ve sadece kendi
yazdığı miktardan sorumlu olacak. Böylece gecikme faizi,
temerrüt faizi borcundan kurtulacak. Alacaklının asıl
borçludan önce kefil hakkında takip başlatması için,
borçlunun ödeme güçsüzlüğü içinde olması ve ihtarın
sonuçsuz kalması şart olacak. Alacak için rehnedilen
taşınır paraya çevrilmeden kefile başvurulamayacak.
KARŞILIKSIZ ÇEKTEN ‘YATANLAR’ KURTULACAK
Karşılıksız çekten hapse düşenlere ya da düşme riski
altında olanlara iyi haber. Hapis cezasını kaldıracak
tasarı çok yakında kanunlaşacak
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TBMM Adalet Komisyonu
gündeminde bulunan Çek Yasa Tasarısı’na ilişkin
çalışmaları bir an önce başlatacaklarını bildirerek,
“Cezaevine düşmüş, düşme riski altında olan
insanlarımızın sorunu bizim sorunumuzdur. Umut ediyorum,
bütçe görüşmeleri başlamadan önce bu konuda düzenleme
bekleyenlere müjde vermek nasip olur” dedi.
Üzerinde çalışılan yeni Çek Kanunu’na göre, karşılıksız
çek kullanana hapis değil para cezası verilecek. Çek
borcunu faiziyle ödeyene dava açılamayacak, mahkum
edilenler ise serbest kalacak.
ÇEK MAĞDURU DENİLSİN
Merkez Bankası tarafından bankalara duyurulan toplam
karşılıksız çek sayısı, 2009 yılının dokuz ayında geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde 39.1 artarak 1 milyon 508
bin 504’e çıktı. Ergin, konuyla ilgili yaptığı
açıklamada çeki keşide etmekten, ödeyememekten dolayı
cezaevinde olan, cezaevine girme tehdidi altında
bulunanlara işaret ederek, konunun sadece çekin borçlusu
açısından değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi.
Ergin, “çek mağduru” ifadesinin kullanılmasının doğru
olduğunu belirtti ve ekledi; “Piyasada yaklaşık 200
trilyon TL’nin üzerinde likit, nakit para yerine
kullanılan çek miktarı olduğu belirtildi. Bu miktarda
çekin yerine ikame edeceğimiz bir alternatif koymadan,
çeke mevcut olan güveni sarsacak bir tedbiri almanız,
piyasadaki faiz oranını, ekonomik dengeleri
etkileyebilecek bir hadisedir.”
Kaynak Mynet
19.10.2009 |