KUR
FARKININ BELGELENDİRİLMESİ VE KDV
Türkiye'de uluslararası ihale
konusu olan bir işin müteahhitliğini üstlendik. İhale
konusu iş Şubat 2009 tarihinde geçici kabul konusu oldu.
Ancak gerekli imzalar tamam olmasına karşılık arada
mevcut bir sorun nedeniyle ödeme yeni yapıldı. Biz
geçici kabul merasiminin tamamlanması ile birlikte
işverene fatura düzenledik. O günkü kur üzerinden
gerekli işlemlerimizi yaptık. Ancak o günden bu güne
yani tahsilât gününe kadar kurlarda ortaya çıkan değişim
bir miktar lehimize oldu. Böyle bir durumda işveren
firmaya kesmiş bulunduğumuz faturaya ek bir fatura
düzenlememiz gerekir mi, katma değer vergisi hesaplanır
mı?
Gelir Vergisi Yasası'nın 44 üncü maddesinde hükme
bağlandığı üzere "İnşaat ve onarma işlerinde geçici ve
kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün
yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı
tarih" işin bitim tarihi olarak kabul edilmektedir.
Dolayısıyla söz konusu tutanağın idarece onaylanması
tarihi itibariyle düzenlenen hak ediş ve hak edişi
içeren fatura ile alacağınız kesinleşmiş bulunmaktadır.
Sizin; işin bitim tarihi itibariyle ödemeye hak
kazanmanız dolayısıyla o günkü yani faturanın
düzenlendiği tarihte işin sonucu olarak alacak Türk
Lirası cinsinden kayıtlarınıza girmiş bulunmaktadır. Bir
başka anlatımla işin bitim tarihi itibariyle alacağınız
o günkü kur üzerinden kayıtlarınıza intikal etmiş olup,
bu hesaplamaya esas olan yabancı para birimine göre
alacağınız sabitleşmiştir.
İşveren size yabancı para birimine göre ödeme yaparken
ödemenin yapıldığı gün alacağınızı yabancı para birimine
göre ödeyebileceği gibi ödeme gününde geçerli olan kur
üzerinden de eğer sözleşmede aksine bir hüküm yoksa Türk
Lirası cinsinden de ödeme yapabilecektir.
Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı tarafından
verilen bir özelgede de belirtildiği gibi "Bedelin döviz
cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edilmesinin
mutad olduğu uluslar arası ihaleler ile işin mahiyeti
nedeniyle döviz cinsinden veya dövize endekslenerek
ifade edilmesi gereken ihalelerinde geç ödeme nedeniyle
ortaya çıkan kur farkları katma değer vergisi matrahına
dâhil edilmeyecektir."(Daha ayrıntılı bilgi için bakınız
Arslan, Erdoğan., "Kur Farkları Katma Değer Vergisine
Tabi Değildir." Vergi Dünyası Sayı:335, sf:822)
Yıllara yaygın inşaat işlerinde geçici kabul'ün
yapılması hukuken işin idarece kabul edildiğini
göstermekte olup, bu konuda düzenlenen tutanağın idarece
onaylanması ile işin sonuçlandığı varsayılmaktadır. Bu
tarih itibariyle idare geçici kabul tutanağına göre
hesaplanan bedeli işi yapana ödemeyi kabul etmektedir.
(V. Seviğ)
YARGI KARARLARINDA
SEVK İRSALİYESİ
1. Danıştay 9. Dairesi'nin E.2000/1971, K.2002/115 sayı
ve 2.4.2002 tarihli Kararı;
"Sevk irsaliyesinde tarih yazılmadığı gerekçesiyle
kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali talebi ile
açılan davada, sevk irsaliyesinin düzenlendiği ve
sevkiyat esnasında bulundurulduğu sabit olduğundan,
sadece tarih yazılmadığından dolayı mevcut belgenin hiç
düzenlenmemiş sayılarak kesilen özel usulsüzlük cezasını
hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle terkin eden Yerel
Mahkeme Kararı, dayandığı gerekçeler karşısında yasa ve
usule uygundur."
2. Danıştay 3. Dairesi'nin E.2001/4305, K.2002/150 sayı
ve 23.1.2002 tarihli Kararı;
"Şirketin, taşımacılık şirketi aracılığıyla gönderdiği
emtia için sevk irsaliyesi düzenlenmediğinin,
taşımacılık şirketinin yetkilisi nezdinde düzenlenen
tutanakla tespit edilmesi üzerine kesilen özel
usulsüzlük cezası, davacı firmanın ister söz konusu
emtiayı kendi taşısın ister başka bir firmaya
taşıttırsın sevk irsaliyesi düzenlemesinin zorunlu
olduğu ayrıca taşıma işini yapan firmanın yetkilisi
tarafından imzalanan tutanağın da geçerli bir belge
olarak kabulü gerektiği gerekçesiyle Yerel Mahkeme
tarafından tasdik edilmiştir. Ancak, davaya konu cezanın
dayanağı tutanağın, hakkında sevk irsaliyesi
düzenlemediği gerekçesiyle işlem yapılan davacı firma
veya yetkilisi tarafından değil, bu şirket adına hareket
etme yetkisi olmayan kargo şirketinin bir çalışanı
tarafından imzalandığı görülmüştür. Bu durumda yoklama
fişinin VUK 131. maddede belirtilen şartlara riayetle
düzenlenmediği açık olduğundan, davanın reddi yönündeki
kararının bozulmasına (…)."
3. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun
E.1997/351, K.1998/228 sayı ve 25.9.1998 tarihli Kararı;
"Emtianın sevk irsaliyesine miktar olarak eksik
yazılması, irsaliyenin düzenlenmemiş kabul edilmesi için
yeterli bir sebep değildir. Ayrıca sevk irsaliyesi
düzenlenmediğini saptayan tutanağın da araç sürücüsü
nezdinde düzenlenmiş olması ve yükümlü veya yetkilisinin
imzasını taşımaması sebebiyle VUK'un 131. maddesine
uygun olarak tanzim edilmiş bir tutanak da değildir. Bu
sebeplerle, davanın kabulü ve cezanın terkini yönündeki
Yerel Mahkeme ısrar kararında hukuka aykırılık yoktur."
4. Danıştay 9. Dairesi'nin E.2000/407, K.2001/3712 sayı
ve 18.10.2001 tarihli Kararı;
"Nakledilen emtia için tek nüsha sevk irsaliyesi
düzenlendiğinin tespit edildiği gerekçesiyle VUK'un
353/2. maddesine istinaden özel usulsüzlük cezası
kesilmiş ise de VUK 353/2. maddesine istinaden ceza
kesilebilmesi için sevk irsaliyesinin düzenlenmemesi ve
araçta bulundurulmaması fiillerinin tespit edilmiş
olması gerekir. İhtilafa konu olayda sevk irsaliyesinin
düzenlendiği ve araçta da bulunduğu sabit olduğundan
belgeyi düzenlenmemiş saymak ve ceza kesmek mümkün
değildir."
5. Danıştay 3. Dairesi'nin E.1999/1497, K.1999/2415 sayı
ve 10.6.1999 tarihli Kararı;
"Dava konusu özel usulsüzlük cezası sevk irsaliyesinde
fiili sevk tarihine yer verilmediği gerekçesiyle
kesilmiştir. Bu durumda özel usulsüzlük cezasının
düzenlendiği VUK 353/2. maddesinde yer alan şartların
yani ceza tatbiki için iddia olunan fiilin bütün
şartlarının gerçekleştiğinden söz etmek mümkün değildir.
Bununla beraber, VUK'nun usulsüzlükleri düzenleyen 352.
maddesinin II. Bölüm 7. bendinde, vesikaların tanziminde
kanunen belli şekil ve muhteviyat ile bunlarla ilgili
diğer düzenlemelere uyulmamış olması usulsüzlük cezası
kesilmesini gerektiren fiil olarak kabul edilmiştir. Bu
hükme göre, sevk irsaliyesinde fiili sevk tarihine yer
verilmemiş olması usulsüzlük cezası kesilmesini
gerektiren bir fiil olup, bu fiilden dolayı özel
usulsüzlük cezası kesilmesi mümkün değildir.
ÖZELGELERDE
SEVK / TAŞIMA İRSALİYELERİ
1. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'nın
21.4.2009 tarih ve 13332 sayılı özelgesi;
"Birden fazla alıcıya ve farklı adrese teslimat yapan
kargo şirketinin, 28x20 cm veya 14x20 ebatlarında olmak
şartıyla birden fazla alıcı için tek bir taşıma
irsaliyesi düzenlemesi mümkündür. Söz konusu irsaliyede
göndericinin adı-soyadına veya ünvanına, gönderinin
cinsi ve miktarına (ağırlık, adet gibi), varış yerine ve
ücretine yer verilmesi mümkündür. Bununla birlikte bu
bilgilerin irsaliyede tamamen gösterilmesi mümkün değil
ise, bu durumda söz konusu irsaliye ‘ekli listedeki
muhtelif müşteriler' ibaresiyle düzenlenebilir. Ancak bu
durumda ek listede, irsaliyede yer verilemeyen
belirtilmiş olan bilgiler beraberinde, eki olduğu sevk
irsaliyenin seri ve sıra numarasının mutlak surette
gösterilmesi gerekir.
2. Konya Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 5.5.2009 tarih ve
573 sayılı özelgesi;
"VUK'un 240/a fıkrası gereğince, ücret karşılığında eşya
nakleden bütün gerçek ve tüzel kişilerin naklettikleri
eşya için, 209. maddede yazılı bilgilerle, sürücünün
adı-soyadı, aracın plaka numarasını içeren, seri ve sıra
numarasını da içeren irsaliye kullanmaları zorunludur.
İşletme aktiflerine kayıtlı araçların bu tür faaliyetler
yürüten şirketlere kiralanması halinde, nakliye/taşıma
işini yapan kiralayan firma değil, kiracı firma
olduğundan, taşıma irsaliyesinin araçlarını kiraya veren
firma tarafından değil, kiracı firma tarafından
düzenlenmesi gerekir."
3. Konya Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 28.11.2008 tarih
ve 3749 sayılı özelgesi;
"Hurda ve metallerin geri dönüşümü faaliyetiyle iştigal
eden şirketin, satın aldığı hurda metal talaşlarını
ve/veya imalat atıklarının sevkiyatını kendi araçları
ile yapması halinde, düzenlenecek sevk irsaliyesinde
düzenleyen ve müşteriler bölümüne kendi ünvanını yazması
gerekir. İrsaliyenin taşınan emtia bölümüne ise;
hurdanın ölçülmesi ve tartılması mümkün ise miktarının,
bunun mümkün olmaması halinde ise muhtelif metal hurda
açıklamasının yazılması gerekmektedir.
4. Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 18.4.2008 tarih ve
2695 sayılı özelgesi;
"Sevk irsaliyesi, satışa konu olan ticari mal
hareketinin izlenmesi için düzenlenen bir belgedir.
İşletmeye ait iş-bağ makinelerinin hizmetin ifasında
kullanılmak üzere bir yerden bir yere nakledilmesi
halinde ticari bir mal hareketinden söz etmek mümkün
değildir. Bu sebeple, işletmeye ait iş-bağ düğümleme
makinelerinin şirketin faaliyeti için bir yerden bir
yere nakli halinde, bu makinelerin satışa konu ticari
emtia niteliği olmadığından, sevk irsaliyesi
düzenlenmesi gerekmez."
5. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 14.6.2007 tarih ve
1723 sayılı özelgesi;
"Ev ve işyerlerinden temizlenmek üzere muhtelif
eşyaların teslim alınması ve temizleme işlemi
tamamlanınca tekrar ilgili adreslere teslim edilmesi
faaliyeti ile iştigal eden şirketin, söz konusu eşyaları
alması ve tekrar teslim etmesi işlemlerinde ticari bir
mal hareketinden söz etmek mümkün değildir. Bu sebeple,
sevkiyatlar esnasında sevk irsaliyesi düzenlenmesi
zorunlu değildir. Bununla birlikte, hizmetin tesliminde
ödeme kaydedici cihaz fişi veya fatura düzenleneceği
tabiidir."
6. Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 21.4.2008 tarih ve
2722 sayılı özelgesi;
"Nihai tüketici dışındaki mükelleflere pazarlanmak üzere
satışa çıkarılan emtia için düzenlenen ‘Muhtelif
Müşteriler' ibareli sevk irsaliyesinin haricinde,
faturanın merkezde bilgisayarlarla azami yedi gün içinde
düzenlenmesi şartıyla her bir alıcı için ayrı sevk
irsaliyesi düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır. Bu
itibarla, satılan emtiaya ait faturanın merkezde
bilgisayarla düzenleniyor olması şartıyla, satışı
yapılan malların teslimi anında her bir alıcı için yeni
bir sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve bu irsaliye üzerine
‘Muhtelif Müşteriler' ibaresiyle düzenlenen sevk
irsaliyesinin tarih, seri ve sıra numarasının yazılması
gerekir."
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz
Referans/19.08.2009 |