Emekliye 7000 lira
borç şoku!
Soru: Sadettin Bey, ben 2002 yılında SSK'dan emekli
oldum. Ancak hem emekli maaşıyla geçinemediğimden hem de
boş durmamak için bir servis minibüsü kiraladım ve
çalışmaya başladım. Tabii bu arada vergiye de kaydoldum.
Bu şekilde 2003 yılından beri kendi yağımda kavrulup
gidiyordum. Ancak geçtiğimiz günlerde bana Sosyal
Güvenlik Kurumu'ndan bir yazı geldi. Bu yazıda benim
2003 yılından beri Sosyal Güvenlik Destek Primi borcumun
biriktiği ve bu borcu şimdi ödemem gerektiği yazıyor.
Borç tutarı da 7.054 TL. Şimdi ben bu parayı nasıl
ödeyeceğim? Benim aldığım emekli aylığı zaten 600 TL
civarında. Servis deseniz zaten ancak masrafını
kurtarıyor. Ayrıca madem benim böyle bir borcum varmış,
şimdiye kadar bu parayı benden niye istememişler de
biriktirmişler? Bana ne tavsiye edersiniz? H.A.
Cevap: Hayri Amca, bahsettiğiniz yazı sadece size değil,
sizin durumunuzdaki binlerce emekliye gönderildi. Zira
binlerce SSK ve memur emeklisi var ki, emekli olduktan
sonra ek gelir sahibi olmak için vergiye tabi bir iş (Emlakçılık,
bakkal dükkânı vb.) yapıyor. Sizden talep edilen bu 7000
TL, 2003 yılında yapılan bir yasal düzenlemeye
dayanıyor. 02.08.2003 tarihine kadar, sizin gibi Bağ-Kur
dışındaki kurumlardan emekli olup da vergi mükellefi
olan kişiler için Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeme
zorunluluğu yoktu. Ancak bu tarih itibarıyla 4956 Sayılı
Kanun'la yapılan bir düzenleme gereği, sizlerin de
Bağ-Kur 12. gelir basamağının %10'u oranında destek
primi ödemeniz hükme bağlandı. Düzenlemeye göre sizin,
02.08.2003 tarihinden sonra en geç 3 ay içerisinde
Bağ-Kur'a başvurarak destek primine tabi çalıştığınızı
ve prim ödemek istediğinizi bildirmeniz gerekiyordu. 3
ay içerisinde başvuruda bulunmayanları ise Bağ-Kur'un
resen tescil etmesi ve primleri tahsil etmeye başlaması
gerekiyordu. Ancak ne yazık ki Bağ-Kur bu konuda ne
emekli çalışanları bilgilendirdi ne de kendisi resen
tescil yoluna gitti. Bağ-Kur üzerine düşeni zamanında
yapmadığı için, bu borç birikti ve şimdi binlerce
emekliye 6-7 bin TL civarında borç çıkıyor.
Bağ-Kur, SGK kadar iyi çalışsaydı...
Bağ-Kur, kanunla kendisine verilmiş olan bu resen tescil
ve tahsil görevini zamanında yerine getirseydi, şimdi
binlerce emekli mağdur olmazdı. Sadece bu olay bile
Sosyal Güvenlik Kurumları'nın SGK çatısı altında
birleştirilmesinin ne kadar isabetli olduğunu
göstermektedir. Zira Bağ-Kur'un yıllardır yapamadığını
yeni SGK yapıyor ve kurum alacaklarını bir bir tespit
edip peşine düşüyor. Fakat bu konuda önemli bir
mağduriyetin yaşandığını da göz önünde bulundurmak
lazım.
Yapılandırmadan da yararlanamadılar
Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl SSK ve Bağ-Kur prim
borçlarına çok cazip ödeme kolaylığı getirildi. Peşin
ödemelerde gecikme zammı ve cezasının %85'i silindi.
Ancak Hayri Amca'nın durumundaki emekliler, şimdi
haberdar oldukları borçtan geçen yıl habersiz oldukları
için, bu kolaylıktan da yararlanamadılar.
Maaşlara haciz de konabilir!
Yukarıda Hayri Amca örneğinde olduğu gibi, 500-600 TL
emekli aylığıyla geçinmeye çalışan binlerce emekli,
Bağ-Kur'un kurumsal zafiyetinin sonucu olarak şimdi 6-7
bin TL'lik borçlarla karşı karşıya. Bunların çoğu bu
borcu ödeme gücüne sahip değil ve muhtemelen de
ödeyemeyecekler. Peki, ödeyemezlerse ne olur? Aslında
5510 Sayılı Kanun'un 93. maddesi gereği, emekli
aylıklarına haciz konulamıyor. Fakat bunun iki
istisnasından birisi SGK prim alacaklarıdır. Yani Hayri
Amca'nın durumundaki emeklilere çıkarılan borçlar için,
SGK isterse emekli aylıklarına haciz koydurabilir.
Ne yapmak gerekiyor?
Binlerce emeklimizin mağduriyetini önlemek adına acilen
yapılması gereken, TBMM açılır açılmaz, 5510 Sayılı
Kanun'a bir geçici madde koyarak, Hayri Amcalar'ın en
azından 1 Ekim 2008 tarihine kadar birikmiş destek primi
borçlarının silinmesidir. Mademki 5510 Sayılı Kanun'la 1
Ekim 2008 tarihi itibarıyla sosyal güvenlik alanında
yeni bir sayfa açtık, binlerce emekliyi de eski çarpık
düzenin faturasını ödemekten kurtarmamız gerekiyor.
Peki, herhangi bir yasal düzenleme olmazsa Hayri Amcalar
ne yapmalı? Öncelikle, yasal düzenleme yapılmasını
beklemeksizin mahkemeye gitmelerinde fayda var. Zira
yasal düzenleme gerekli olmakla birlikte, yapılıp
yapılmayacağı henüz belli değil. Dava yoluna
gidildiğinde sonuç ne olur, onu şimdiden kestirmek zor.
Ancak Bağ-Kur'un kurumsal hatası bu kadar bariz
ortadayken, mahkemelerin büyük ihtimalle emekliler
lehine karar vereceğini söyleyebilirim. Bu konuda
dileyen emeklilerimiz 0312 424 01 94 nolu telefondan
hukuki yardım alabilir.
Sadettin ORHAN
sorhan@bugun.com.tr
Bugün/19.08.209 |