Yıllık izin kaç gün olmalı?
01.05.1993 yılından beri aynı şirkette çalışmaktayım.
1994 ve 1997 yılında çıkış ve ardından 2 ay sonra
girişim yapıldı. Yıllık izin gün sayım kaç gün
olmalıdır? Şenol Özdemir
Yıllık izin ve izne ilişkin uygulamalarda zaman zaman
tereddütler yaşanabilmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu
kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilerden işyerine
girdiği günden başlayarak, deneme süresi de içinde olmak
üzere en az bir yıl çalışmış olanlara işyerindeki
kıdemlerine ve yaşlarına göre yıllık ücretli izin
verilmektedir.
İşçinin işyerine giriş tarihinden itibaren deneme süresi
de dahil olmak üzere, her çalışma yılını tamamlaması
halinde o yıla ilişkin ücretli izne hak kazanır.
Hizmet akdinin askıda kaldığı; grevde geçen süreler,
izinsiz ve mazaretsiz devamsızlık süreleri, kadın
işçinin 74. madde gereğince doğumdan sonraki sekiz
haftadan sonra altı aya kadar kullanabileceği ücretsiz
izin süreleri yıllık iznin hesabında çalışılmış gibi
sayılmayacaktır.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet
süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara
ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi
günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı
günden,
az olamayacaktır.
Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve
daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli
izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri
iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile
artırılabilir.
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nin "Yıllık Ücretli
İzine Hak Kazanma" başlıklı 4. maddesinde; "İş
Kanunu'nun 53'üncü maddesinin birinci fıkrası ile
54'üncü maddesindeki esaslar ve 55'inci maddesindeki
durumlar göz önünde tutularak her işçinin yıllık ücretli
izne hak kazandığı tarih bu yönetmeliğin 20'nci
maddesinde sözü geçen yıllık ücretli izin kayıt
belgesine yazılır.
Yıllık izin süresinin ve izne hak kazanmak için gerekli
sürenin hesabında işçinin aynı işverene ait işyerlerinde
çalıştığı süreler birleştirilir. Şu kadar ki, bir
işverenin bu kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta
olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu kanun
kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de
hesaba katılır.
Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı
tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu
iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanun veya özel kanunla
verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar
veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler de,
işçinin yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında
birleştirilerek göz önünde bulundurulur" hükmü
getirilmek suretiyle yıllık ücretli izine hak kazanmanın
nasıl olacağı açıklanmıştır.
Geçici iş ilişkisi ile çalışan işçilerin yıllık ücretli
izinleri hakkında, geçici iş sözleşmesinde aksi
belirtilmediği takdirde, Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği
hükümleri uygulanacaktır.
Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı
tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu
iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel
kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve
kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen
süreler, işçinin yıllık ücretli izin hakkının
hesaplanmasında göz önünde bulundurulur.
Askerlik dönüşü aynı işyerinde çalışmasına devam eden
işçi ile ilgili olarak Yargıtay'ın bir kararında "1475
sayılı İş Kanunu'nun 50. maddesinde; .. yıllık ücretli
izne hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında
işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde
çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır …
denilmektedir. Yasanın bu açık hükmüne ve davacı işçinin
askerlik nedeniyle işyerinden ayrılmasına ve bu
ayrılışın askerlik öncesi hizmet süresinin izin
günlerinin hesaplanmasında göz önünde tutulacağı maddede
açıkça vurgulanmasına rağmen bu yönün tespiti şeklinde
dava açılmasının yasal bir yönü bulunmamaktadır"
denilmek suretiyle askerlik nedeniyle işten ayrıldıktan
sonra aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde
çalışmasını sürdüren işçilerin izin kıdemlerinin devam
ettirileceği belirtilmiştir.
Ancak Yargıtay emekli olup kıdem tazminatı aldıktan
sonra aynı işyerinde çalışmasını sürdüren işçinin yıllık
ücretli izin hesabında kıdem tazminatını aldığı önceki
süreleri dikkate alınmayacağı görüşündedir. Yargıtay 9.
Hukuk Dairesi'nin 1991/ 451 Esas, 1991/ 8352 Karar ve
13.05.1991 tarihli kararında ; "Emekli olup, kıdem
tazminatı aldıktan sonra işyerinde çalışmasını sürdüren
işçinin işyerinden ikinci ayrılışında kıdem tazminatı ve
yıllık ücretli izin hesabında kıdem tazminatını aldığı
önceki süreleri dikkate alınmaz" denilerek, işçilerin
kıdem tazminatını aldıkları sürenin kıdeminin biteceği
ve yeniden aynı işyerinde işe başlarlarsa yeni işe
girmiş gibi izin sürelerinin hesaplanacağı
belirtilmiştir.
www.muhasebenet.net
Yargıtay 9.H.D. E.2006/12556 K.2007/1252 T.30.01.2007
sayılı kararında okurumuzun durumuna benzer bir işçinin
açtığı dava ile ilgili kararında; "… aynı işverenin
değişik bir işyerinde çalışmış ve iş sözleşmesinin
işverence feshi üzerine ihbar ve kıdem tazminatları
ödenmiş, işçinin imzasını taşıyan ibranamede, yıllık
izinlerin de ödendiği belirtilmiştir. Anılan ibraname
ile işveren ibra edilmiş, bir başka anlatımla 1986-1990
yılları arasında kalan çalışmalar, işçilik hakları
ödenmek suretiyle tamamen tasfiye edilmiştir. İşçinin
1992 yılında yeniden aynı işverene ait işyerinde
çalışmaya başlaması yeni bir hizmet akdi niteliğindedir.
İşçilik hakları hesabında tasfiye edilen çalışmaların,
bu yeni hizmet akdi çerçevesinde yeniden değerlendirmeye
alınması doğru olmaz. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 54.
maddesi hükmünün, işçinin önceki dönem çalışmalarının
tasfiye edilmediği hizmet süreleri bakımından bir anlamı
bulunmaktadır" denilmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu'nda, aynı işverenin istifa ederek
ayrılan işçilerinin yıllık izin kıdeminde eski sürelerin
dikkate alınmayacağına ilişkin bir hüküm yoktur. İşçinin
kıdem tazminatına hak kazanmasına rağmen, kıdem
tazminatı almadan ayrılması durumunda izin kıdemi devam
etmesi gerekmektedir. Ancak, kıdem tazminatının alınması
veya istifa nedeniyle işten ayrılınması durumunda izin
kıdeminin birleştirilmemesi yönündeki Yargıtay'ın
yukarıdaki (9.H.D. E.2006/12556 K.2007/1252
T.30.01.2007) kararına bulunsa da, işçi lehine yorum
ilkesinden hareketle İş Kanunu 54. maddesi hükmüne
istinaden işyerindeki kıdem süresinin izinler yönünden
birleştirilmesinin doğru olacağını düşünmekteyiz. Bu
yorumumuz dikkate alındığında 2008 yılında 15 yıl
kıdeminiz olduğundan dolayı (aradaki kesintiler düşülmek
suretiyle) 2009 yılında 26 gün izin kullanmanız
gerekecektir.
Resul Kurt
19.06.2009 |