Emekli aylığını son yedi yıl mı belirler ?
Emekliliğine 6 ay kalmış bir
bayanım. Çalışma hayatımda primlerim hep tavandan
ödendi. Aralık 2006'dan beri tabandan isteğe bağlı prim
ödüyorum. 1998-2000 arasını da doğum borçlanması yaptım,
maalesef onu da tabandan ödeyebildim. Yazılarınızdan
öğrendiğime göre, emeklilik hesabında son 7 yıl dikkate
alınıyormuş. Acaba kalan 6 ayımı taban yerine koşulları
zorlasam ve örneğin 500-600 TL gibi ödesem, çalışma
hayatımda tavandan ödediğim primlerime yazık olmasının
ve düşük emekli maaşı almanın önüne geçebilir miyim. l
G.U.
Emekli aylığının tutarını son yedi yılda ödenen
primler değil, neredeyse tüm çalışma hayatı boyunca
ödenen primler belirler. Son yedi yıl, birden fazla
sosyal güvenlik kurumuna (kanununa) tabi olarak prim
ödeyenlerin, hangi çalışma şekline göre emekli olacağını
belirler. Bu nedenle de son altı ayda 500-600 TL prim
ödemenizin, emekli aylığınıza önemli bir katkısı olmaz.
İşyerinde
öpüşmeyin!
Başlığa bakarak, çalışanların
özel hayatına müdahale etmeye çalıştığımızı düşünmeyin.
Geçtiğimiz günlerde gazetelerde yayınlanan bir haber,
durumdan vazife çıkarmamıza neden oldu. Biraz da 'adamın
köpeği ısırması haberdir' mantığından hareketle atılan
haber başlıkları oldukça ilgi çekiciydi. Başlıklardan
bazıları; 'İşyerinde öpüşebilirsiniz', 'Öpüşme kovulma
nedeni sayılmadı', 'İşyerinde öpüşmek serbest'
şeklindeydi.
OLAY NE?
Özel bir şirkette çalışan bir bayan, işyerinde erkek
arkadaşıyla öpüşür ve durum kamera kayıtlarından tespit
edilir. Bunun üzerine işveren, bu davranışın 'ahlak ve
iyi niyet kurallarına uymadığı' gerekçesiyle ilgili
kişiyi işten çıkartır. İşçi, işe iade talebiyle dava
açar. Yargılamayı yapan iş mahkemesi, çalışanların özel
hayatları konusunda işyerinde daha dikkatli ve özenli
olması gerektiğine vurgu yaparak, özen yükümlülüğünü
yerine getirmeyen işçinin iş sözleşmesinin feshini haklı
bulur. Bunun üzerine işçi, iş mahkemesinin kararını
temyiz eder.
YARGITAY KARARI
Temyiz başvurusunu inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi,
iş mahkemesinin işvereni haklı bulan kararını bozmuş.
Yargıtay'ın kararının doğru yorumlanabilmesi için bozma
kararından bazı kesitleri aşağıya aktarıyoruz.
''Öpüşme eyleminin anlık oluşu, iş yerinde müşteri
bulunmayışı, bir başka işçinin de görmeyişi göz önünde
tutulduğunda, olayın bu şekliyle iş düzenini bozucu
nitelikte bir eylem olarak kabulü, ağır bir sonuç olup,
ölçülülük ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.
Davacının bu davranışı iş yerinde olumsuzluklara yol
açmadığı, iş ilişkisini devamını etkilemediği ve feshin
geçerli nedenlere dayanmadığı anlaşılmaktadır.''
İŞYERİNDE ÖPÜŞMEK SERBEST Mİ?
Yargıtay'ın bozma gerekçesi incelendiğinde, işyerinde
öpüşmenin serbest olduğu veya işyerinde öpüşmenin fesih
nedeni olmadığına ilişkin açık veya örtülü bir ibareye
rastlanmıyor.
Verilen karar, somut olayın özelliklerine göre ve sadece
dava konusu olaya ilişkin hüküm içeriyor. Kararda,
işyerinde öpüşmek serbest denilmiyor. Sadece somut olay
dikkate alınarak sözleşmenin feshinin 'ağır bir sonuç'
olduğuna hükmediliyor. Yani, 'dava konusu olayda işçi
için yaptırım uygulanabilir, ancak sözleşmenin feshi
ağır bir yaptırımdır' denilmek isteniliyor. Sözleşmenin
feshinin ağır yaptırım olarak değerlendirilmesinin
gerekçesi olarak; 'iş yerinde müşteri bulunmayışı veya
bir başka işçinin olayı görmeyişi' gösteriliyor. Yapmış
olduğumuz kısa açıklamalardan da anlaşılacağı gibi,
işyerinde öpüşmek serbest değil.
Aman dikkat, haber başlıklarından etkilenip böyle bir
eylemde bulunmayın. En azından dikkatli olun. İşsizliğin
rekora koştuğu bu günlerde işsiz kalabilirsiniz...
Metin Taş-Sezgin Özcan
Akşam Gazetesi/19.05.2009 |