Daire satışı KDV'den
istisna tutulmalı
Konut satışında uygulanan KDV sistemi hem tüketiciler,
hem inşaatçılar hem de vergi dairesi açısından
olumsuzluklar ihtiva ediyor. Halihazırda konut
satışlarından Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve KDV
alınıyor. 150 metrekarenin altındaki konutların
satışında KDV oranı yüzde 1 uygulanırken, 150
metrekareden büyük konutlar ve işyerlerinde bu oran
yüzde 18 olarak uygulanıyor. Bu vergileme rejimi, inşaat
sektöründe kayıt dışılığı, naylon fatura kullanımını ve
çeşitli muvazaalı işlemleri adeta teşvik ediyor.
İnşaatçılar yaptıkları satışı düşük faturalandırmak,
düşük vergi oranı uygulamak için net alanı olduğundan
küçük göstermek gibi yollara müracaat ediyor. Bütün
bunlar bir yandan haksız vergi iadesi doğururken, diğer
yandan vergi idaresinin daha sıkı çalışmasına ve
bürokratik işlemlerin artmasına sebep oluyor. Bu yüzden
birçok inşaatçı vergi cezasıyla muhatap oluyor. Ayrıca
bazı firmalar zamanından önce vergi iadesi talebinde
bulunarak adeta bu iadelerle kendilerine finansman
oluşturuyorlar. Klima, beyaz eşya, havuz ve bunlara
benzer yüksek KDV oranlı, lüks ilavelerle konutların
dayalı döşeli satıldığı da oluyor. Tabii bu konutlar 150
metrekareden düşük olduğu için tüm bedele yüzde 1 KDV
hesaplanıyor.
Bahsettiğim lüks eşyalara ödenen fazla vergiler de iade
olarak talep ediliyor. Bütün bu uygulamalar vergi
idaresi ile inşaat firmaları arasında birçok
uyuşmazlığın çıkmasına sebep oluyor. Bu yüzden konut
satışının ya KDV'den istisna tutulması veya brüt alan
üzerinden kademeli vergi uygulanması daha isabetli
olacaktır. Vergiden istisna tutulması halinde; naylon
fatura sektörüne ciddi bir darbe vurulmuş olur.
Girdilerde ödenen KDV'ler maliyete aktarılır ve herhangi
bir vergi iadesi talebinde bulunulmaz. Kademeli KDV
uygulamasında da brüt alan üzerinden; 100 metrekareye
kadar yüzde 1, 100-150 metrekare arası yüzde 8, 150
metrekare ve üstü ise yüzde 18 oranında KDV uygulanır.
Bu sayede vergi dairesi ile mükellefler arasındaki
ihtilaflar azalmış olacaktır. Ayrıca brüt alandan net
alana geçiş konusunda da ihtilaf yaşanmamış olur. Tapu
devirlerinde alınan ve toplamda yüzde 3'ü bulan tapu
harçlarının da düşürüleceği ilan edilmişti. Ancak şu ana
kadar herhangi bir indirim yapılmadı. Bu düzenlemenin de
ertelenmeden bir an önce yapılması lazım. Kısacası; hem
istihdamın artması hem de ekonominin canlanması için
faiz indiriminden oluşan para politikaları ile
yetinilmeyip inşaat sektörünün vergi indirimleri ile
desteklenmesi gerekiyor.
Ahmet Yavuz
Zaman/19.01.2009 |