Vergi borçlularına yurtdışı çıkış
yasağı
Yaşamakta olduğumuz krizin sonucu
olarak başta vergi borçları olmak
üzere pek çok borç ödenemedi.
Uygulanan yüksek faizler, borcun
giderek katlanmasına ve ödenemez
hale gelmesine neden oluyor. Ayrıca,
katlanan borçlar yurtdışına çıkış
için tehdit oluşturuyor.
Vergi borçlularına yurtdışı çıkış
yasağı Pasaport Kanunu'nda yer alan
düzenlemeye dayalı olarak
uygulanmaktaydı. Anayasa Mahkemesi,
bu yasağı Anayasa aykırı bularak
iptal etti. İptal kararının ardından
aynı yöndeki düzenleme, biraz
yumuşatılarak Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun'la
getirildi. Halen 100 bin TL ve
üzerinde vergi borcu olanlara,
yurtdışı çıkış yasağı
uygulanabiliyor.
KAPIDAN DÖNEBİLİRSİNİZ
Yurtdışı çıkış yasağı
uygulanabilmesi için belirlenmiş
olan 100 bin TL, anaparadan ibaret
değil. Yasak uygulanıp
uygulanmayacağı belirlenirken
anapara ile birlikte hesaplanan
gecikme zamları ve cezalar dikkate
alınıyor.
Vergi borçlusu, yasak kapsamında
olup olmadığını öğrenmek için Gelir
İdaresi Başkanlığı'nın internet
sitesine (www.gib.gov.tr) girdiğinde
sayfanın solunda bu konuyla ilgili
bir link buluyor. Fakat bu linke
tıklandığında, yurtdışı çıkış yasağı
dışındaki pek çok konuda sorgulama
yapılabilmesine rağmen yurtdışı
çıkış yasağı konusunda sorgulama
yapılamıyor. Yani, şu anda interneti
kullanarak sonuç almak mümkün değil.
Bu durumda, borcu olanların anapara,
gecikme zammı ve cezalarını toplayıp
hesaplarını kendileri yapmaları veya
bağlı oldukları vergi dairesinden
sormaları gerekiyor. Aksi halde
kapıdan dönme riskiyle karşı karşıya
kalmaları söz konusu.
YASAK NASIL KALKIYOR?
Yurtdışı çıkış yasağının
kalkması için toplam borcun 100 bin
TL'nin altına inmesi gerekiyor.
Bunun için akla gelen ilk yol,
borcun sınır değerin altına inmesini
sağlayacak şekilde kısmen ödenmesi.
Borcun ödenmesinin mümkün olmaması
halinde de yasağın kalkması mümkün.
Bunun için 100 bin TL'yi aşan borç
için teminat gösterilmesi ya da
borcun tecil edilmesi gerekiyor.
Teminat, borcun tamamı için değil;
100 bin TL'yi aşan kısmı için
gösterilebiliyor.
Saydığımız yollar dışında da yasağın
kalkması mümkün. Hastalık, iş
bağlantısı gibi nedenlerde borç
miktarı ne olursa olsun yasağın
kalkması mümkün. Fakat bu gibi
durumlarda ilgili vergi dairesinin
yasağın kalkmasını 'uygun bulması'
gerekiyor. Yani, bu durumlarda
yasağın kalkıp kalkmaması tamamen
alacaklı idarenin takdirinde.
HORTUMCUYA YASAK YOK
Devletin alacaklarını
güvence altına almak için çeşitli
önlemler alması son derece doğal.
Yurtdışı çıkış yasağı da bu
kapsamdaki önlemlerden biri. Ne var
ki yurtdışı çıkış yasağı herkese
yok.
Yasağı getiren 6183 sayılı Kanun'un
36/A maddesinde, yasak kapsamındaki
alacaklar 'Devlete ait olup 213
sayılı Vergi Usul Kanunu ile 4458
sayılı Gümrük Kanunu kapsamına giren
amme alacakları ile bunlara ait zam
ve cezaları' şeklinde belirlenmiş.
Yani, sadece vergiler ve bunlara
bağlı olarak uygulanan zam ve para
cezaları için yurtdışı çıkış yasağı
var.
Devletin kişi ve kuruluşlardan başka
alacakları da olabiliyor. Örneğin,
özelleştirme nedeniyle ortaya çıkan
borçlar ve TMSF'ye olan borçlar da
yapı olarak kamu alacağı. Bunların
dışında ihale, usulsüz kredi veya
'milli üçkağıtçılarımız' tarafından
bulunacak diğer yöntemlerle devlet
zarara uğratılırsa da tespit edilen
alacak devlet alacağı niteliğinde.
Fakat yurtdışı çıkış yasağının vergi
alacakları dışında olan bu tür
alacaklara uygulanması mümkün değil.
Kriz nedeniyle vergi borcunu
ödemekte zorlananlara tefeci faizi
uygulanıyor ve yurtdışına çıkışları
engelleniyor. Devleti soyanlar ise
ayrıcalıklı muamele görmeye devam
ediyor (Galiba bunun adı hortumcu
açılımı). Bu nedenle bir 'ödeme
kolaylığı' çıkarılması giderek
kaçınılmaz hale geliyor. Biz, sosyal
sorumluluğumuz gereği olarak bu
konuya dikkat çekmekle yetiniyoruz.