Mali müşavirlerin
ikametgâhlarını işyeri olarak kullanmaları mümkün mü
Gelir Vergisi Yasası'nın üçüncü kısmında, "Gelir
unsurlarının tespiti" ile ilgili hükümler yer
almaktadır. (Madde: 37-82) Bu kısmın dördüncü bölümünde,
"Serbest meslek kazançlarının hesaplanması" ile ilgili
hükümler bulunmaktadır. (Madde: 62-68)
Serbest meslek kazancının tespiti sırasında indirim
konusu yapılacak giderler, sözü edilen yasanın 68'inci
maddesinde tadadi olarak (sayılmak suretiyle)
belirlenmiş bulunmaktadır. Buna göre mesleki kazancın
elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel
giderler serbest meslek kazancının tespiti sırasında
indirim konusu yapılabileceği gibi, "ikametgâhının bir
kısmını işyeri olarak kullananlar, ikametgâh için
ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi
diğer giderlerin yarısını" indirim konusu
yapabilmektedirler. Bu bağlamda işyeri kendi mülkü
olanlar kira yerine amortisman, ikametgâhı kendi mülkü
olup bunun bir kısmını işyeri olarak kullananlar ise
amortismanın yarısını gider olarak yazabilmektedirler.
Diğer yandan Yeminli Mali Müşavirler Odaları
Yönetmeliği'nin 39'uncu maddesi hükmü gereği olarak:
"Her meslek mensubu, faaliyete başlamadan önce bağlı
olduğu oda bilgisinde işyeri açmak zorundadır. Ortaklık
bürosu veya şirket kurulması halinde, işyeri açılması
mecburidir. Mesleki faaliyette bulunmayan meslek
mensupları ikametgâhlarının bulunduğu bölgenin odasına
kaydolurlar.
İşyerini ve ikametgâh adresini değiştiren meslek
mensupları ile bunların kurdukları ortaklık büroları ve
şirketler on beş gün içinde yeni adreslerini bağlı
oldukları odaya bildirmek zorundadırlar."
Ayrıca Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Disiplin
Yönetmeliği'nin 6'ncı maddesinin (s) bendi uyarınca,
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli
Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) genel kurulunca
belirlenen büro standartlarına uyulmaması, açılan
işyerlerinin bağımsız büro şeklinde olmaması, başka bir
serbest meslek faaliyeti veya ticari faaliyet ile iç içe
olması, ev olarak kullanılan ikametgâhların aynı zamanda
büro olarak kullanılması, bir meslek mensubunun ortaklık
durumu hariç birden fazla bürosunun bulunması halleri,
kınama cezasının uygulanmasını gerektirmektedir.
Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere: "Her meslek
mensubu mesleki faaliyetine başlamadan önce bağlı olduğu
odanın bilgisi dahilinde işyeri açmak zorundadır. Bu
durumda açacağı işyeri hiçbir biçimde ikametgâhı ile
bağlantılı olamayacaktır."
Bu durum Gelir Vergisi Yasası'nın 68'inci maddesinin
birinci fıkrasının parantez içi hükmü ile çelişmektedir.
Anayasanın 124'üncü maddesinde yer alan buyruk gereği
olarak başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri,
kendi görev alanlarını ilgilendiren yasaların ve
tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara
aykırı olmamak koşuluyla, yönetmelikler çıkarabilir. Bu
bağlamda TÜRMOB da Serbest Muhasebeci, Mali Müşavirlik
ve Yeminli Mali Müşavirlik Yasası'nda yer alan
düzenlemeler paralelinde uygulamaya yönelik bazı
yönetmelikler yayımlamış bulunmaktadır.
Bu bağlamda mesleki faaliyet gösterenlerin büro
standartları ve buna ilişkin usul ve esaslar, birlik
genel kurulunca belirlenmektedir. Açılan işyerleri
bağımsız büro şeklinde olup, başka bir serbest meslek
faaliyeti veya ticarethane ile iç içe olamayacaktır. Bir
meslek mensubunun birden fazla bürosu olamayacaktır.
Meslek mensuplarının Ticaret Yasası'na göre bir meslek
şirketi kurmaları halinde, şirket kayıtlı olduğu odanın
bulunduğu ilin sınırları içinde şube açamayacaktır.
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli
Mali Müşavirler Odaları Birliği tarafından yapılan
düzenlemelerin, muhasebe mesleğinin uluslararası
standartlara uygun hale getirilmesini ve belli kurallar
çerçevesinde icrasını temin etmek, yeni meslek
mensuplarını yetiştirilebilmesini ve kontrolünü gereği
gibi sağlayabilmek ve muhasebecilik faaliyetinin daha
çağdaş şartlarda yerine getirilmesi sağlanarak hizmet
kalitesini yükseltme amaçlarına yönelik olduğu,
ikametgâhların büro olarak kullanılması durumunda, konut
dokunamazlığı nedeniyle gerekli denetimleri yapmanın
mümkün olamayacağı ve muhasebecilik mesleğinin belli
standartlara bağlanmasının zorlaşacağı bilinmektedir.
Konuya ilişkin olarak Danıştay Sekizinci Dairesi
tarafından verilen bir karara göre, "Serbest Muhasebeci
Mali Müşavir olan davacı tarafından ikametgâhın büro
olarak kullanılması mümkün değildir." (Danıştay
Sekizinci Dairesi E. No: 2007/8372, K. No: 2008/8091
Karar için bakınız detaylı bilgi: Vergi Sorunları
Dergisi Sf: 192-105)
Mevcut yönetmelikler ve Danıştay kararı doğrultusunda
özellikle günümüzde mali müşavir ve yeminli mali
müşavirlerin ikametgâhlarını hem büro hem ikametgâh
olarak kullanmaları mümkün olamayacağı gibi, bu yerlerin
ısıtma, aydınlatma ve benzeri giderlerini mesleki
kazançlarından indirim hakları da mevcut değildi.
Veysi Seviğ
16.10.2009 |