Muhasebe  

Maliye

Vergi

İletişim

2009 Yılı Vergi Takvimi

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   16 Şubat 2009

   Ana sayfa

   2009 Yılı Çalışmaları

   2009 Pratik Bilgiler

   Staj - Stajyer Rehberi

   Kanun-Mevzuat Rehberi

   Sosyal Güvenlik Rehberi

   Muhasebe Bilgi Rehberi

  Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 

 


 

Çeke vade geliyor

 

Çek için öngörülen gariplikler

Geçen yazımızda Torba Kanun Tasarısı'ndan söz ederek genel hatları ile aktarmıştık. Bugünkü yazımızda ise bu Tasarı ile Çek konusunda yapılması öngörülen değişiklikleri irdelemek istiyoruz.
Çek esas itibariye bir ödeme aracıdır. Zaten ödeme aracı olması dolayısıyla çekin, poliçe ve bonodaki kredi fonksiyonu söz konusu değildir. Çeke vade konulmaz. Çünkü çek görüldüğünde ödenir (TTK md 707, Çek Kanunu md 4 ve 5). Çeke vade konulsa da yazılmamış sayılır (TTK md 707/1). Yani çekin üzerine "vadesinde ödenecektir" veya "keşide tarihinden veya vadesinden önce ödenemez" gibi kayıtlar konulsa dahi, hukuki anlam ve sonuç ifade etmez. Kanun, çekin keşide tarihinden önce ibrazı halinde dahi, ibrazında ödeneceğini hükme bağlamakla vadeli çeki tanımadığını da açıkça hükme bağlamıştır (md.707/2)
Ancak ülkemizde ticari yaşam içerisinde vadeli veya ileri tarihli çek kullanılması geleneği oluşmuştur. Çek ile ilgili yasal düzenlemelere aykırı olarak oluşan bu teamülün oluşumunda, kamunun sorumluluğu büyüktür. Uygulamada bononun yerine çekin yerleşmesinin temel nedenleri arasında, geçmişte çekin aksine bononun damga vergisine tabi olması ve Maliye idaresinin vadeli çek uygulamasına muvazaa anlayışı ile yaklaşmayıp normal kabul etmesi, Sermaye Piyasası Kurulunun çekte de reeskont yapılabileceği görüşünü benimsemesi ve en önemlisi çekten doğan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen keşideci (düzenleyici) için hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmesidir. Bildiğimiz kadarı ile çekini ödemeyene hapis cezası uygulayan başka bir ülke de yoktur.
Ödenmeyen çeke hapis cezası yanlışını düzeltelim, bakalım ortada vadeli çek gibi yasalara aykırı bir teamül kalıyor mu? www.muhasebenet.net
Lehine çek düzenleneni veya ciro yoluyla çek alacaklısı haline geleni, bono alacaklısını korumayan Devlet, niçin koruyacak?
Mağazadan içeri giren adamı tanımayacaksınız, kimliğine dahi bakmayacaksınız, adres araştırması yapmayacaksınız, teminat aramayacaksınız, altı ay veya dokuz ay sonrasının tarihini taşıyan ve çek adındaki kâğıt parçası karşılığında neredeyse bütün dükkânı teslim edeceksiniz, sonra parasını alamayınca Devletin Polisi adamın peşinde koşacak, Devletin mahkemesi ödemeyenle uğraşacak, bir de üstelik adamı ceza evinde ağırlayacak. Neyle? Sizin benim ödediğim vergi ile.
Neticede alacaklı alacağını alırsa, para onun. Devletin masrafları kimden? Sizin benim ödediğim vergilerden. Sonrası Bütçe Açığı. Çare? Size, bana ek vergi. Bunun adı da kamu maliyesi.

Çeke vade geliyor
Şimdi Torba Kanun Tasarısı ile bu garipliklere bir garipliğin daha eklenmesi öngörülüyor. 3167 sayılı Kanuna eklenmesi öngörülen bir geçici maddeye göre, "3
1.12.2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir." Yani çeke vade geliyor.
Kriz gerekçesi ile bir mevzuat ancak bu kadar sulandırılabilir.

Kanun hırsızı mı koruyacak
Torba Kanun Tasarısı ile bu garipliklere bir gariplik daha ekleniyor. Ticaret Kanununun 711. maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılıyor. Bu fıkra diyor ki: "Keşideci çekin kendisinin veya üçüncü bir kimsenin elinden rızası olmaksızın çıkmış olduğu iddiasında ise muhatabı çeki ödemekten menedebilir."
Bu fıkranın uygulamada kötüye kullanıldığı bilinmektedir. Gazetemizde de Veysi Seviğ 13.12.2007 günlü yazısında bunları anlattı, sonra da zaten Gazetemizde bu konuda pek çok haber çıktı. Ancak kötüye kullanmaya yol açan, fıkranın kendisi değil, bu konuda söz sahibi kamu kurumlarının gerekli düzenlemeyi yapmaktan kaçınmalarıdır.
Şimdi ne olacaktır. Çeki veya çek defteri çalınan, gasp edilen kişinin yapacağı bir şey kalmamaktadır, böylece kötü niyetli kişiler çalıntı çekleri rahatça tahsil edebileceklerdir. Böyle bir çek ödendikten sonra siz menfi tespit davası açabilir, sonrasında sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat (geri alım) davasını tabii ki açabilirsiniz. Davaları kazanıp, beş yıl sonra paranızı geri alabilirsiniz. Tabii ki, adamı bulursanız.
Bu arada çalınan çek defteriniz, yani boş yapraklar ise mahkeme ödeme yasağı koymayacak, çalınan yaprak çek vasfını kazanmadığından iptaline de karar vermeyecektir. Çünkü içtihat bu yöndedir.
Zaten dolu çeke ödeme yasağı alıp bankaya ibraz etmeniz, ibrazdan önce ve hatta ibraz süresi içinde fiilen de mümkün değildir.
Tasarı yasalaşırsa, çek hırsızlarına gün doğacak, onlara teşvik uygulanmış olacaktır.
Yapılması gereken, bu fıkrayı kaldırmak değil, kötüye kullanılmasını engellemek. Bunun için ödeme yasağı koyan çek sahibine 24 saat içerisinde savcılığa müracaat, gazetede ilan verme, Merkez Bankasına bildirme vb. koşuları yerine getirerek bankaya tevsik etme gibi koşullar getirmek ve haksız ödeme yasağı koyanı (örneğin çek bedelinin yüzde 40'ı gibi) bir tazminat yüküne maruz bırakmak şeklinde tedbirler düşünülebilir.
Bu yanlışlık 711/3'e yer vermeyen yeni Ticaret Kanunu Tasarısında da yapılıyor.
711/3'ü hem Torba Kanunla hem de yeni TTK Tasarısı ile kaldırılmasını öngörenlerin, önce, çeki çalınan veya gasp edilenlerinin başka hangi yollarla ödemeyi durdurabilecekleri sorusuna çözüm bulmaları gerekir.
Düzenlemelerin kötüye kullanılmasında yapılması gereken, düzenlemeyi hakkıyla ve yolunda kullananları da cezalandıracak, yaşın yanında kuruyu da yakacak şekilde düzenlemeleri yok etmek değil, düzenlemeyi kötüye kullanmaya engel şekle dönüştürmektir.
Bu söylediklerim ilk defa da söylenmiyor. 711. maddenin bu fıkrasının kötüye kullanılmasını önlemek için, Bankalar Birliğinin, BDDK'nın yapması gerekenler üzerine Gazetemizde Şevket SÜREK yazdı (3.12.2008 günlü Referans Gazetesi). Öte yandan 711. maddenin bu fıkrasının kaldırılmasının yanlışlığını yine gazetemizde Prof. Dr. Abuzer Kendigelen bir makalesi (10.2.2009 günlü Referans gazetesi) ile gündeme getirdi.
Burada ortaya çıkan bir diğer sonuç da, tasarıları hazırlayan bürokratların, REFERANS okumadıklarıdır. Hiç, okumayana yazma hakkı verilir mi?
Umarım bu hususlar Plan ve Bütçe Komisyonunda dikkate alınır.
 

Bumin Doğrusöz

Referans/16.02.2009

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2009  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.