Kart ve döviz
kredilerine yeni düzenleme
Kredi kartlarına af geliyor
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,
kredi kullanımı ve kredi kartları ile ilgili
düzenlemeler hakkında açıklamalarda bulundu.
FİRMALAR YURT DIŞINDAN KREDİ KULLANMAYI TERCİH EDİYOR
Ali Babacan : " 2009 Mart sonu itibari ile 139 milyar
Dolarlık kredinin 35 milyarlık kısmı Türkiye'deki
bankalarımızın yurt dışındaki iştiraklerinden
kullanılmıştır. 2008 Sonu itibari ile özel sektörün yurt
dışı banka şubelerinde tutulan mevduatların 33 milyar
Dolar olduğunu bilmekteyiz. Tüketiciler dövize endeksli
kredi kullanabilmeleri nedeniyle kur riskine açık
olmakta ve kur riskinin izlenememesini beraberinde
getirmektedir.
DÖVİZ GELİRİ OLMAYAN FİRMALAR DÖVİZ KREDİSİ
KULLANABİLECEK
Yeni sistemde döviz geliri olan firmalar yurt içi
bankalardan kredi kullanmaya devam edecektir. Dhaa
önceki 18 ay vadeyi kaldırıyoruz. Döviz geliri olmayan
firmalarında belli limitler çerçevesinde döviz cinsinden
kredi kullanabilecektir. Bu 1989 yılında yürürlüğe giren
32 sayılı kararnameden bu yana atılan en önemli adımdır.
Ülkemizde tüketicilerin döviz cinsinden borçlarına
bakıldığında Türkiye'nin konumunun çok daha iyi bir
noktada olduğunu görüyoruz. Türkiye'de tüketicelere
döviz cinsi kredi kullandırılmaması küresel kriz
ortamında ne kadar sağlıklı bir karar olduğu da ortaya
çıkmıştır. Bu yeni düzenleme ile tüketicilerin karşı
karşıya kaldığı kur riskini tamamen ortadan kaldırmayı
hedefliyoruz. Yapılan bu düzenlemelerle reel sektörün
finansman ihtiyacı daha rahat karşılanabilecektir.
Tüketicilerin kur riski üstlenmelerinin de tamamen önüne
geçilecektir.
Biz yapmış olduğumuz bu düzenlemeleri risk yönetiminde
son yıllarda göstermiş olduğu önemli ilerlemeleri bu
anlamda gösteriyoruz. İhtiyaç duyulan adımları da zamanı
geldikçe atmaya devam edeceğiz.
KREDİ KARTI KULLANIMI SON DÖNEMDE ARTTI
Hazırlığını tamamlamış olduğumuz bu düzenlemede küresel
kriz ortamında finansmana erişim ve kredi geri
ödemelerinde bazı sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu anlamda
en çok KOBİ'ler ve istihdam sorun yaşayan
tüketicilerimiz sıkıntı yaşamaktadır. Bugün sizlerle
ilgili kuruluşlarımız ile hazırladığımız kredi
kartlarına ilişkin sorunların çözülmesine ilişkin bazı
sorunları açıklamak istiyorum.
Kredi kartı borçlarına bakacak olursak son dönemde diğer
kredi türlerine göre daha hızlı artış durumu söz
konusudur. Kart sahiplerinin bir bölümünün gelir kaybına
uğraması, kredi kartının bir borçlanma aracı olarak
kullanılması ve kredi kartının diğer borçlanma
araçlarına göre çok daha maliyetli olmasıdır.
Kredi kartı amacına uygun kullanıldığı zaman pek çok
faydası vardır. Kredi kartı nakit para taşımanın
risklerini ortadan kaldırmakta ve ekonominin kayıt
altına alınmasına önemli katkıda bulunmaktadır. Biz
kredi kartı kullanılmasını teşvik ediyoruz. Ancak kredi
kartının borcunu borçla çevirme ve borçların öteleme
yöntemiyle ödenemez duruma geldiğinin tekrar altını
çizmek istiyorum.
Kredi kartlarının faizi en yüksek faize sahiptir. Oysa
bir ihtiyaç kredisi, bir konut kredisine baktığınız
zaman çok daha düşük faizler söz konusu. Kredi kartı
gerçekten acil ve çok kısa süreli birkredi olduğu anda
ancak bir kredi aracı olarak kullanmalı diğer zamanlarda
diğerlerinin kullanılmasını çok önemsiyorum. İhtiyaç
kredisindeki faiz oranı çok düşüktür.
BDDK'ya verilen yetki ile BDDK kart hamillerinin ödeme
alışkanlıklarını ve risk değerlendirmelerini yaparak
asgari ödeme durumlarını farklılaştırabilecektir.
Bir yandan kredi kartlarının daha rasyonel
kullanmalarını sağlarken 31 Mayıs 2009 tarihi ile ihtar
veya takip olunan kredi kartı borçları için yeni bir
ödeme planına bağlama imkanı getiriyoruz. Bankalara veya
banka avukatlarına başvurmaları halinde bu imkandan
yararlanabileceklerdir.
Uygulanacak artış oranı Merkez Bankaları'nın kullandığı
oranın ağırlıklı ortalaması alınacak ve 30 gün
içerisinde ödendiği takdirde herhangi bir faiz
uygulanmayacaktır.
6 Aylık için 1,04, 12 aylık için 1,08 şeklinde aylık
olarak ödenecektir. Bu katsayılar tüketici kredi faiz o
düşük kredi faizi gibi rakamlara bakılarak bulunmuş
katsayılardır.
Kredi kartlarına ilişkin bu düzenlemelerin daha rasyonel
biçimde uygulanmasına ve yeniden yapılandırılmasına ve
kart çözümüne katkıda bulunacağını düşünüyorum. Şu anda
ne kadar büyüklükte bir sorunla karşı karşıyayız.
En son 30 Nisan verilerine göre tahsili gecikmiş kredi
kartı alacağı 3 milyar 107 milyon TL, kredi kartı sayısı
1 milyon 307 bin, kişi sayısı 874 bin 657 vatandaşımız.
Ben bu vesile ile yapmakta olduğumuz düzenlemede beraber
çalıştığımız ilgili kuruluşlarımıza ve yine bize büyük
katkıda bulunan TBB'ye teşekkür ediyorum.
Öncelikle bir endeksten bahsettim bu endeks merkez
bankamızın internet sitesinde yayınlanıyor. Burada biz 3
aylık mevduat faizini baz alıyoruz.
Kasım 2008'de 1.000 TL'lik bir borç temerrüte düştüğünde
bu borç 1.300 TL'ye çıkıyor ancak bizim sistemimizde bu
1.080 TL'ye çıkıyor. Bunu aylık 37 TL'lik taksitlerle 36
ay vadeli olarak ödeyebiliyorsunuz. Yani kredi
kartlarının yaklaşık olarak yarısı 1000 TL ve altı olan
borçlardır. Bu tür düşük taksitlerle borçlarını kapatma
imkanları olacaktır.
Ersin Özince : Her iki konuda çok önemli. Ancak dövizle
ilgili işlem Bankalar Birliği'nin çok uzun süredir talep
ettiği bir gelişmeydi. Sayın Bakanımızında belirttiği
gibi çok ciddi tutarda reel sektör borcuda Türkiye'de
bunu finanse edecek kaynaklar olmasına rağmen Yurtdışı
borç olarak kayda giriyordu ciddi ölçüde mevduatta
kimisi bu borcun temini amancıyla yurt dışına çıkıyordu.
Burada yapılan düzenleme 32 sayılı kararın ilanından bu
yana belki de serbest ekonomiye en büyük ve nihai
adımlardan bir tanesi olacak diye düşünüyorum. TL
üzerinden her zaman borçlanmayı hakim kılmak zaten
kaynaklarımızın çoğu TL olduğu için bunu tercih ettik.
Mademki ülkemizde döviz üzerinden borçlanma talebi bu
duruma gelmiştir, borç verenlerde alanlarda risk
kuralları dikkate alınarak bunu yapabilsinler. Tedbirli
tüccar diye bir tabir vardır. Biz buna son derece
memnunuz bunun Türk Bankacılık sektörünün çok önemli
katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bankalarımızın bu
konuda otoritemiz BDDK'nın da denetimi altında bu konuda
herhangi bir hatalı uygulamaya yer vermek bir tarafa
içinde bulunduğumuz dönemde finansman ihtiyacına
gereğince cevap vermek konusunda çok daha aktif
olacağını düşünüyorum.
Bu şekilde bireylerin kur riskine girmesi de önlenmeye
çalışılmaktadır. Aslında bu dahi bir yerde kısıtlayıcı
bir hlüküm olmakla beraber ülkemizin içinde bulunduğu
ortam dikkate alındığında kişisel kanımca son
decereyerinde bir husustur. Ancak bu konunun da iyi
uygulamalar paralelinde daha iyi olacağını düşünüyorum.
Bireyin korunması kafi görülmektedir. Çok işimize
yarayacak bir gelişme olarak görüyorum. Kredi
kartlarıyla ilgili husus daha önce çok kez dile gelmiş
Kasım ayında bizzat Başbakanımıza iletmiştik.
Ekonomi yönetiminin Bankalar Birliği ile tam bir uyum
içinde çalıştığını da ifade etmekte yarar görüyorum.
Kredi kartlarıyla ilgili yapılanmanın her zaman
yanındayız. Kredi kartı bir borçlanma aracı olarak
kullanılmamalıdır. Bunu ticari kesim bazı
vatandaşlarımızda kullanagelmektedir. Kredi kartı ucuz
olmayacaktır. Bunun temerrüt gecikme faizi de ucuz
olmayacaktır. Bu kesinlikle ödeme aracının ötesinde
kullanılmamalıdır. Yapılan düzenleme ile kredi kartı
borçlularında ciddi ölçüde stok sorun ortadan
kaldırılacaktır. Bu bankacılık sektörünün de yararına
olacaktır. Bankalarında ciddi bir temerrüt alacağından
vazgeçtiğinin de altını çizmek istiyorum. Aradaki fark
büyüktür bunu bankaların ne kadar fedakar olduğunu
belirtmek için değil, daha önce de bu tür bir çalışma
yapıldı ancak olumlu sonuç alınamadı bunun daha büyük
bir adım olduğunu belirtmek için söylüyorum.
Burada bankacılık sektörü makul olanı hedeflemektedir.
Ülkemizin de her yönüyle entegrasyonu açısından ben bu
konuda ve tüm konularda ekonomi yönetimi ile tam bir
uyum içerisinde çalışmakta olduğun temin ediyorum. Bu
konuyu çok kısa bir sürede sonuca ulaştırdıkları içinde
teşekkür ediyorum.
Devlet Bakanı Babacan : Sadece bankacılık
sektöründen değil, reel sektör kuruluşlarımızdan da
talep geldi. Bu bir rahatlama ve yeni bir kapı olacağına
inanıyorum. Bu yıllık ücret konusuna gelince. Kredi
kartı yıllık ücretine limit getiriyoruz. Son olarak ta
bunun nasıl hayata geçirileceğini ifade edeyim.
Bunlar bugün bakanlar kuruluna sunuluyor ve kabulu
halinde bir iki güne kadar Cumhurbaşkanı onayına
sunulduktan sonra hayata geçirilecektir.
SORULAR
Babacan ; Bu rakam takibe girmiş rakamlardır. Tek tek
gidip her bir borçlunun bugüne getirdiğimizde rakam
bunun çok çok üzerindedir. Bu rakam aslında gerçek rakam
değildir bu rakamın eminim ki biz iki buçuk üç katını
göreceğiz. Çünkü bu temerrüte düştüğü günkü rakamlardır.
Bunun gecikme sürelerininde göz önünde bulundurulması
gerekir.
Özince; Bankalar henüz kar ilan etmediler. Yılın ilk üç
aylık verilerine bakılarak hiçbirşey değerlendirilemez.
Halka açık bankalarımızın bireysel hissedarlarının da
hiç küçümsenmeyecek durumda olduğunu düşünüyorum.
Sermaye Piyasası'nında büyümesi çok önemlidir.
Sermayeseder kazanç elde ettikçe ülkemiz borsasında
banka hisseleri alınmaya devam edecek ve kendi
borsamızda kote tutarak büyütme imkanımız olacaktır.
ülkemizdeki kredi kartı adedi bellidir. Bu kredi
kartalrının çok büyük bölümü kart sahibi tarafından
borca geçirilmeden kullanılmakta ve bunun için tüketici
hiçbir katkı ödememektedir. Ücret alınmazsa bu masrafın
mutlaka bir yere yansıyacağını unutmamak lazım. Bu
masrafın mutlaka karşılanması gerekir.
15.06.2009 |