İstihdam paketine kırmızı çizgiler!
Önceki gün, 60. hükümetin
ekonomi kurmayları tarafından bir değerlendirme
toplantısı yapıldı. Toplantıda verilen mesajlardan
işsizliğin, siyasi iradenin en önemli gündem
maddelerinden biri olduğu ve yeni bir paket üzerinde
çalışıldığı anlaşılıyor.
Bu köşede, yeri geldikçe işsizlik ve istihdama yönelik
somut önerilerde bulunmaya çalışıyorum. Nitekim en son
"İşsizliğe 4 çare" başlıklı 23 Mart tarihli yazımda,
muhtemel bir pakette yer almasını elzem gördüğüm
unsurlara yer vermiştim. Önerilerim, iş dünyasının
otoritelerinden de büyük bir hüsnü kabul gördü. Bugün
bunları tekrar etmek istemiyorum ancak istihdamla ilgili
muhtemel bir paketin olmazsa olmazlarına, bir anlamda
kırmızı çizgilerine değinmek istiyorum. Bu kırmızı
çizgiler;
1. Şu an yaşanmakta olan %14'ler seviyesindeki
işsizliğin, yapısal ve konjonktürel (arızi) sebepleri
iyi ayırt edilmeli. Krize yönelik tedbirleri içeren bir
pakette, yalnızca arızi işsizliğe karşı önlemler
bulunmalı. Yapısal sebeplerle ilgili ayrıca orta ve uzun
vadeli bir perspektif benimsenmeli.
2. İstihdam paketi, zor durumdaki işverene ve sektöre el
uzatırken, nispeten iyi durumdaki ve çalışanına sahip
çıkan sektör ve işverenin de en azından sırtını
sıvazlamalı.
3. İstihdamın motoru sayılabilecek sektörlerle ilgili
farklılaştırılmış teşvik unsurları paket içersinde
mutlaka yer almalı.
4. İstihdama ilişkin teşvik unsurları gayet basit, sade
ve anlaşılır bir dille kaleme alınmalı. Teşvikle güdülen
amaçlar, bürokrasiye ve mevzuat kalabalığına kurban
edilmemeli. Örneğin geçen yıl yürürlüğe giren 18-29 yaş
arası gençlerin ve kadınların istihdamını teşvik eden
paket, buna güzel bir örnek.
5. İstihdam paketinin hedefine ulaşabilmesi için,
suiistimallere mümkün olduğunca kapalı olması gerekiyor.
Biz genelde, önce paketi uygulamaya sokar, sonra
denetlemeye çalışırız. Oysa denetim boyutunun mutlaka
hazırlık aşamasında hesap edilmesi lazım.
6. Kayıt dışı istihdam, Türkiye'nin işsizlikle at başı
giden kronik sorunlarından birisi. Dolayısıyla ne
işsizlikle ilgili ne de kayıt dışı istihdamla ilgili
atılacak adımlar birbirinden bağımsız düşünülemez. Bu
anlamda senkronize bir paketin tekamülünde, SGK'nın ve
özellikle de teftiş biriminin görüş ve önerilerinin
dikkate alınması gerekir.
Yukarıda bahsettiğimiz prensiplere uygun bir istihdam
paketi, hem kaynak israfını minimuma indirecek hem de
teşviklerle ilgili adalet ve hakkaniyet ölçütlerine
uygun düşecektir.
Okur sorularına cevaplar...
Amerika'dayken emekli olabilir miyim?
Soru: Sadettin Bey, ben altı yıldır Amerika'dayım.
Buraya gelmeden önce hiç sigorta yatırmadım. Yani hiç
girişim yok. Ben Türkiye'ye dönünce geriye dönük
borçlanabilmem için şimdiden giriş yaptırmam lazım mı
yoksa mesela 15 yıl sonra Türkiye'ye dönsem döndükten
sonra ödemeye başlasam 15 yılı toplu ödeyip saydırabilir
miyim? Abdullah Eser
Cevap: Değerli okurum, ister şimdiye kadar yurt dışında
geçen sürenizi SGK'ya borçlanabilir, isterseniz ilerde
döndükten sonra tamamını borçlanabilirsiniz. Tercih
sizin. Yalnız size tavsiyem, ilerde Türkiye'ye
döndüğünüzde önce bir işyerinde sigortalı (4/a'lı)
olarak çalışmaya başlayın ve daha sonra SGK'ya borçlanma
başvurusunda bulunun. Böylece 5 yıl (1800 gün) daha az
prim ödeyerek emekli olabilirsiniz. Bu hakkı elde
edebilmek için birkaç gün dahi olsa çalışmanız yeterli
olur. Şuan için herhangi bir giriş yaptırmanıza gerek
yok.
SSK'ya mı geçsem, Bağ-Kur'da mı kalsam?
Soru: Ben 03.02.1966 doğumluyum. SSK'daki hizmet sürem
01.02.1985-01.10.1985 arası 151 günlük çalışmam mevcut.
İsteğe bağlı Bağ-Kur'a giriş tarihim 11.01.1991 ve halen
prim ödemeye devam ediyorum. Bağ-Kur'daki hizmet sürem
bu gün itibariyle toplam 18 yıl 1 ay 25 gün. Bu
bilgilere göre SSK'ya girişimden dolayı erken emekli
olabilir miyim? Bu arada kendi üzerime ait basit usulde
vergi verdiğim bir işyerim var. Bunun için ne yapmam
gerekiyor? Bağ-Kur'da devam edersem ne zaman emekli
olabilirim? Askere 1986'nın 12'inci ayında gittim ve 18
ay askerlik yaptım. Askerliği borçlanayım mı? S.Ö.
Cevap: bugünden itibaren SSK'ya (4/a) geçer ve en az
1261 gün prim öderseniz, 48 yaşınızı doldurduğunuz
03.02.2014 tarihinde emekli olursunuz. Bunun için
işyerinizi devretmeniz (örneğin eşinizin üzerine) ve
vergi mükellefiyetinizi sildirmeniz gerekir. Bundan
sonra da Bağ-Kur'a (4/b) devam ederseniz, 9000 gün (25
yıl) prim ödedikten sonra 52 yaşınızı tamamladığınız
03.02.2018 tarihinde emekli
olursunuz. Gördüğünüz gibi SSK'ya geçmek, sizi 4 yıl
daha erken emekli ediyor. Öte yandan her iki durumda da
yaşa takıldığınız için askerlik borçlanması yapmanız,
emeklilik tarihlerinizi erkene çekmez.
Sadettin ORHAN
bugün/15.04.2009 |