Vergilemede belgelendirme ve banka sistemi
Ülkemizde önemli boyutlara ulaşan kayıt dışılığın
önlenmesinde, defterlere yapılan tüm kayıtların
belgelerle ispatlanması zorunluluğu getirilmesinin
etkili olacağı düşünülmüştür. Bu çerçevede Vergi Usul
Kanunu tutulan defterlere yapılan kayıtların bir belgeye
dayanması prensibini benimsemiştir. Bu hüküm 227.
maddede "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna
göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve
muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir"
şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükme dayanarak gerek
vergi idaresi gerek denetim elemanları, defterlere
kaydedilen giderlerin istisnalar dışında mutlaka fatura
ve benzeri belgeler ile belgelenmesini istemektedirler.
Kayıtların belgelendirilmesi (tevsiki) esas itibariyle
defter tutulmasına bağlanmıştır. Ancak defter tutmak
mecburiyetinde olmayan mükelleflerin de vergi
matrahlarının tespiti ile ilgili giderlerini (götürü
olarak tespit edilenler hariç) belgelendirmeleri
gerekmektedir. Mesela gerçek gider usulünü seçen
gayrimenkul sermaye iradı sahiplerinin, ödedikleri
aydınlatma, su, ısıtma ve asansör ve benzeri giderlerini
belgelemeleri gerekir.
Belgelendirilmesi zorunlu olmayan kayıtlar
Vergi Usul Kanunu kayıtların dayanağını genel olarak
belgelere bağlamış olmasına rağmen gerek bazı olayların
belgelendirilmesindeki güçlük, gerekse bütün olayları
belge düzenine almanın mümkün olmaması nedeniyle bazı
durumlarda kayıtların belgeye dayanmayabileceği de kabul
edilmiştir.
Belge alınmasına gerek olmayan kayıtlar 228. maddede
sayılmıştır. Bu şekilde ispat edici belge aranmayacak
olan kayıtlar sadece giderlere ilişkindir. Dolayısıyla
bu giderler dışında kalan giderler, alacak-borç
ilişkisi, satışlar, emanet hesaplar vs mutlaka belgeye
dayanacaktır. Bu maddeye göre belgeye dayanmayan
giderler şunlardır.
Örf ve teamüle göre bir belgeye dayandırılması alışılmış (mutat) olmayan
giderler
Uygulamada bu tür giderlere hamaliye, şehir içi toplu
ulaşım araçlarına yapılan masraflar (dolmuş, belediye
otobüsü gibi) ve bahşişler örnek verilir
- Belgelerin teminine imkan olmayan giderler (otoyol,
köprü geçiş ücretleri vb.)
- Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen
giderler.
Alınacak-verilecek ve düzenlenecek belgeler
Yukarıda belirtilenler dışında ticari işlemler ve
finansal hareketlerin izlenmesi ve vergiyi doğuran
olayların mükelleflerin kayıt ve belgeleri yardımıyla
izlenebilmesi için, ticari, zirai ve mesleki
faaliyetleri ile ilgili olarak, fatura, perakende satış
vesikası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu
gider pusulası almaları ve vermeleri gerekir.
Bunların yanında alacak-borç ilişkisi, satışlar, emanet
hesaplar, ücret ödemeleri mutlaka belgeye dayanacaktır.
Belgelendirme ve bankaların rolü
Ticari işlemler ve finansal hareketlerin izlenmesi ve
vergiyi doğuran olayların bankalar, katılım bankaları
gibi mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla
tespit edilebilmesi için Maliye Bakanlığı Vergi Usul
Kanunu'nun mükerrer 257. maddesi ile verilen yetkisine
dayanarak bazı işlemlerin banka sistemi aracılığı ile
yapılması zorunluluğu getirmiştir. Başlıca işlemler,
miktarı 8.000 lirayı aşan bir kısım ödemeler, kira
ödemeleri olarak sayılabilir. Bazı işlemler de kredi
kartı sistemi ile gerçekleştirilebilecektir.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nca 2009 başından itibaren işçi
ücret ödemelerinin de bankalardan yapılması zorunlu hale
getirilmiştir.
Bu suretle belge düzeni güçlendirilirken kişiler arası
finansal hareketlerin banka hesapları izlenerek, daha
kolayca görülüp denetlenebilmesi imkanı sağlanacaktır.
Bu uygulanmalarla kayıt dışı kalan vergi matrahlarının
tespiti de kolaylaşacaktır. Defter belge bazlı vergi
incelemeleri banka sisteminden daha çok yararlanılarak,
daha etkili hale gelecektir.
Bankalar aracılığı ile yapılacak işlemler:
Tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumu veya
posta idaresince düzenlenen belgelerle tevsik
zorunluluğu
Maliye Bakanlığı, Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257.
maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin
verdiği yetkiye istinaden, ticari işlemler ve finansal
hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran
olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla
tespit edilmesi amacıyla 320 Sıra No'lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği ile
- Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar,
- Kazancı basit usulde tespit edilenler,
- Defter tutmak zorunda olan çiftçiler,
- Serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın;
Kendi aralarında yapacakları ticari işlemler ile nihai
tüketicilerden (Türkiye'de mukim olmayan yabancılar
hariç) mal ve hizmet bedeli olarak yapacakları, 8.000
lirayı aşan tahsilat ve ödemelerinin banka ve özel
finans kurumları (katılım bankaları) vasıta kılınarak
yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap
bildirim cetvelleri ile tevsiki zorunluluğu getirmiştir.
Tespit edilen tutarı aşan avansların da banka veya özel
finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsiki
zorunludur.
Tespit edilen tutarın üzerinde kalan işlemlerin tevsik
zorunluluğundan kaçınmak amacıyla parçalara ayrılması
kabul edilmeyecek, aynı günde aynı kişi veya kurumlarla
yapılan işlemler tek bir ödeme veya tahsilat kabul
edilecektir.
Belgelendirme zorunluluğu olmayan ödeme ve tahsilatlar
Belgelendirme zorunluluğu kapsamına giren kişiler ile
nihai tüketicilerin, genel ve katma bütçeli idareler ile
döner sermaye işletmelerine yapacakları ödeme veya
tahsilat işlemlerinin banka veya özel finans
kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsiki zorunlu
bulunmamaktadır.
Bankalar ve kira ödemelerinde belge düzeni
Maliye Bakanlığı'nca, verilen yetkiye dayanarak;
- Konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve
üzerinde kira geliri elde edenlerin,
- İşyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların
(miktarına bakılmaksızın)
Kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin 1/11/2008
tarihinden itibaren banka veya Posta ve Telgraf
Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen
belgelerle tevsik (belgelendirilmesi) edilmesi
zorunluluğu getirilmiştir.
Tevsik zorunluluğu getirilen işlemlerde belge düzeni
Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257. maddesinin birinci
fıkrasının (l) numaralı bendinin bakanlığa verdiği
yetkiyi istinaden yayımlanan 243 ve 246 sıra numaralı
Vergi Usul Kanunu Genel tebliğleri ile bankalara
düzenleme zorunluluğu getirilen, dekont veya hesap
bildirim cetvelleri ile tevsik edilme zorunluluğu
uygulaması eskiden olduğu gibi devam edecektir.
Önceki bölümde belirtilen banka veya Posta ve Telgraf
Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracı kılınmak suretiyle para
yatırma veya havale, çek veya kredi kartı gibi araçlar
kullanılmak suretiyle yapılan tahsilat ve ödemeler
karşılığında dekont veya hesap bildirim cetvelleri
düzenlendiğinden bu belgeler tevsik edici belge kabul
edilecektir. Bankaların internet şubeleri üzerinden
yapılan ödeme ve tahsilatlar da aynı kapsamdadır.
Tevsik zorunluluğu kapsamında olmayan tahsilat ve
ödemeler
Mükelleflerce,
- Her bir konut için aylık tutarı 500 TL'nin altındaki
konut kira geliri ile
- Mahkeme ve icra yoluyla yapılan konut ve işyeri kira
gelirine ilişkin tahsilatlar
Getirilen zorunluluk kapsamında değildir.
Öte yandan ayni olarak yapılan söz konusu ödemelerin bu
zorunluluk kapsam dışındadır.
İşçiye, gazeteciye ve gemi adamına yapılan ödemelerin
bankalar aracılığıyla yapılması
Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü
İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair
Yönetmelik, 18 Kasım 2008 tarihli Resmi Gazete'de
yayımlanmıştır. Bu yönetmeliğe göre, işçinin,
gazetecinin ve gemi adamının; ücret, prim, ikramiye ve
bu nitelikteki her türlü istihkakı 01.01.2009 tarihinden
itibaren bankalar aracılığıyla ödenecektir.
Buna göre;
- İşyerleri ve işletmelerin 4857 sayılı İş Kanunu
hükümlerinin uygulandığı işverenler ile üçüncü kişiler,
Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının en az
10 olması halinde, çalıştırdıkları işçiye,
- 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla
Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında
Kanun'a tabi olarak Türkiye genelinde en az 10 gazeteci
çalıştıran işverenler, çalıştırdıkları gazeteciye,
- Gazete çalıştıran işverenler, aynı zamanda 5953 sayılı
kanun hükümleri dışında kalan ve İş Kanunu'nda "işçi"
tanımına giren kimseleri çalıştırmaları halinde,
çalıştırılan gazeteci sayısı ile işçi sayısı toplamının
en az 10 olması durumunda, çalıştırdıkları gazeteci ve
işçiye,
- 854 sayılı Deniz İş Kanunu'na tabi olarak Türkiye
genelinde en az 10 gemi adamı çalıştıran işverenler veya
işveren vekilleri, çalıştırdıkları gemi adamına
O ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanuni
kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını,
bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdürler.
Akif AKARCA / VERGİNİN GÜNDEMİ
akif.akarca@alfaymm.com
15.01.2009 |