ÇIRAKLARA YAPILAN
ÖDEMELER
SORU: İşyerimizde 3308 sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim
Yasasına tabi olarak sadece eğitim süresince, eğitim
gördüğü okulun pratik yapmak üzere kurumumuza göndermiş
bulunduğu öğrencilere asgari ücretin yüzde otuzu kadar
ödeme yapmaktayız. Bu kişilere yapmakta olduğumuz
ödemeler gelir vergisine tabi midir?
YANIT: Gelir Vergisi Yasası'nın 61. maddesinde ücretin
tanımı yapılmış olup, söz konusu ücret ödemelerinin aynı
yasanın 94. maddesinin (1). Bendi uyarınca tevkifat
suretiyle vergilendirilmesi öngörülmüş bulunmaktadır.
Diğer yandan aynı yasanın 23. maddesinde ücret
niteliğinde olmasına rağmen gelir vergisine tabi
tutulmayan ödemeler "Aşağıda yazılı ücretler Gelir
Vergisinden istisna edilmiştir." Denilmek suretiyle söz
konusu yasa maddesinde sayılmak (tadadi) olarak
belirlenmiş bulunmaktadır.
Söz konusu yasa maddesinin 12. bendi uyarınca "3308
sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanunu'na tabi
çırakların asgari ücreti aşmayan ücretleri" gelir
vergisinden müstesnadır.
YARGI KARARLARINDA MOTORLU TAŞIT VERGİSİ
MÜKELLEFİYETİNİN SONA ERMESİ
Danıştay 7.Dairesi E.2000/1499 K.2001/2263 T.14.6.2001
Davacı tarafından 27.10.1982 tarihinde noter satış
senedi ile satılan araca ilişkin Motorlu Taşıtlar
Vergisi mükellefiyetinin, 25.5.1997 tarihi itibariyle
iptali istemiyle yapılan başvuru reddedilmişse de;
Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun (MTVK) 8. maddesi,
motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetinin, motorlu
taşıtların trafik sicilden kaydının silinmesi ile sona
ereceği hükme bağlanmış olmakla birlikte, Trafik Kanunun
20.maddesinin (e) bendinde, tescilli araçları satın alan
veya devir alanların bir ay içerisinde gerekli bilgi ve
belgeleri sağlayarak, ilgili tescil kuruluşundan
adlarına tescil belgesi almak suretiyle, trafik siciline
kayıtlarını yaptırmak zorunda oldukları hükme
bağlandığından, adına tescil işlemini yaptırmayan alıcı
yerine, noterde düzenlenen resmi satış senedi ile
birlikte araçla maddi ve hukuki hiçbir bağı kalmayan
eski malikin motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetinin
devam ettirilmesinde yasal isabet yoktur.
Danıştay 7.Dairesi E.2000/3517 K.2000/3087 T.6.11.2000
Davacı şirketçe, 14.9.1994 tarihinde noter satış
sözleşmesi ile satılan aracın 1996 ila 1999 yıllarına
ilişkin motorlu taşıtlar vergisinin gecikme zammı ile
birlikte tahsiline ilişkin işlemin iptali için dava
açılmıştır. 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun 20.maddesi
uyarınca, evvelce tescil edilmiş araçların her çeşit
satış ve devirlerinin noterce yapılmasının gerekmesi ve
noterce, satış işlemi tamamlandıktan sonra satışın on
beş gün içerisinde tescil kuruluşuna bildirilmesinin
zorunlu olması, olayda satış işleminin tüm unsurları
noterce tamamlandığından, davacının araç üzerinde hiçbir
tasarruf hakkı kalmadığı gibi, motorlu taşıtlar vergisi
mükellefiyetinin de sona ermiş olması sebepleriyle,
aracın satış tarihinden sonraki dönemlere ilişkin
motorlu taşıtlar vergisinin davacıdan tahsilinde yasal
isabet yoktur.
Danıştay 7.Dairesi E.1999/1718 K.2000/418 T.10.2.2000
X Noterliğince düzenlenen satış sözleşmesi ile satılan
aracın davacı adına kaydının silinmemesi dolayısıyla
mükellefiyet kaydı devam ettiğinden bahisle, vadesinde
ödenmeyen MTV'nin tahsili amacıyla davacı adına ödeme
emri düzenlenmiştir. Vergi Usul Kanununun 8/1, MTVK. 3
ve 8.maddesi hükümlerine göre, MTV yükümlüsü, ilgili
kuruluşta adına kayıt ve tescil yapılmış gerçek ya da
tüzel kişi olup, yükümlülük kayıt ve tescil ile başlar
ve ancak ilgili kuruluştaki kaydın silinmesi ile sona
erer. Öte yandan aracı satın alan veya devralan
kişilerce Trafik Kanunundaki yaptırımlara rağmen ilgili
tescil kuruluşuna başvurularak trafik kayıt ve tescil
işlemlerinin yaptırılmaması durumunda, aracı satan veya
devreden kişilerin her zaman bu kuruluşa başvurarak
kayıt ve tescilin silinmesini isteyebilecekleri,
istemlerine olumsuz yanıt alınması halinde, bu işlemin
iptali istemiyle idari yargı mercilerinde dava
açabilecekleri, bu nedenle ödenen MTV'ni adli yargı
yerinde tazminen talep edebilecek olmaları ve dosyanın
incelenmesinden ilgili aracın davacı adına kayıtlı
olduğunun anlaşılmış olması sebepleriyle, noter
sözleşmesi ile satılmasına rağmen, trafikte davacı adına
kayıt ve tescili olan taşıtın ek MTV'nin tahsili
amacıyla düzenlenen ödeme emrinde yasaya aykırılık
yoktur.
ÖZELGELERDE KİRA GELİRLERİ VE BELGELENDİRİLMESİ
1.Adana Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 22.1.2008 tarih ve
275 sayılı özelgesi;
"Gelir Vergisi Kanununun (GVK) 73. maddesine göre
kiralanan mal veya hakların kira bedelleri emsal
bedelinin altında olamaz. Emsal bedelin altında kiralama
yapılsa dahi, söz konusu maddede belirtilen usule göre
belirlenen emsal kira bedelinin beyanı gerekir. Emsal
kira bedeli hesaplamasının yapılmayacağı istisnai haller
,se maddenin 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Bedelsiz
kiralama yapılabilecek kişilerin sayıldığı söz konusu
bentler için genel hüküm kiralamanın sadece ikamet
gayesine ile tahsis edilmiş olmasıdır. Bu hükümlere
göre, eşe ait işyerinin kullanılması halinde ilk olarak
kira bedeli ödeniyor ise, GVK'nın 94/5. Maddesi
gereğince tevkifat yapılması ve GVK 98 hükmü gereğince
muhtasar beyannamesi ile beyanı gerekir. Eşin bu durumda
genel hükümlere göre beyanda bulunacağı tabiidir. Eşe
ait işyerine herhangi bir kira ödemesi yapılmıyor ise
tevkifat yapılmaz, ancak eşin belirlenecek olan emsal
kira bedelini dikkate alarak hesaplanacak gayrimenkul
sermaye iradını beyanı gerekir."
2.İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 28.11.2008 tarih
ve 24923 sayılı özelgesi;
"1.11.2008 tarihinden itibaren işyerleri için kira
bedeli tutarına bakılmaksızın, konut kiralamasında ise
kira bedelinin 500 YTL ve üzeri olması halinde kira
ödemelerinin, banka, benzeri finans kurumları veya posta
idarelerince düzenlenecek belgelerle tevsiki
gerekmektedir. Bu sebeple, Türkiye'de yerleşik olmayan
çocuğa ait kira bedelinin babası tarafından tahsil
ediliyor olması halinde, bu tarihten itibaren kira
ödemesinin çocuk adına açılacak bir hesaba yatırılması
gerekmektedir."
3. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 1.12.2008 tarih
ve 25141 sayılı özelgesi;
"Hisseli gayrimenkuller için düzenlenen kira
sözleşmelerinin ispatı açısından sözleşmede
hissedarların tümünün isimlerinin ve hisse miktarlarının
yer alması en doğrusudur. Kira ödemelerinin banka,
benzeri finans kurumları veya posta idarelerince
düzenlenecek belgelerle tevsik zorunluluğunun
tespitinde, hissedarların elde edecekleri aylık kira
gelirlerinin hisseleri oranına bakılmaksızın, konutların
aylık tutarının 500 YTL. ve üzerinde olması halinde ve
işyeri kiralarında aylık kira bedelleri tutarına
bakılmaksızın banka, benzeri finans kurumu veya posta
idaresince düzenlenecek belgelerle tevsiki zorunludur.
Ancak, işyeri/konut aylık kira bedellerinin bankaca
düzenlenecek dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile
tevsikinde kira ödemesinin hissedarlardan biri adına
yapılması durumunda ödemeye ait bankaca düzenlenen
dekontun açıklama kısmına hissedarların isimleri ile
kira ödemesi olduğunun belirtilmesi gerekmektedir."
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz
Referans/14.01.2009 |