İki temel ilke, tek
statüye göre prim ve zorunluluk
Sosyal güvenlik sisteminin epey ilkesi var ama ikisi
çok önemli, bunlardan birincisi zorunluluk ve diğeri de
teklik. Zorunluluk ilkesi gereğince belli bir faaliyette
bulunanlar zorunlu olarak sigortalı olmak zorundadır.
Teklik ilkesine göre de, bir statü gereğince zorunlu
sigortalı olanlar, diğer statü gereğince de faaliyette
bulunsalar bile bir tek statüye göre prim öderler
Yazılarınızı ve yorumlarınızı basından görmekte ve
okumaktayız.Verdiğiniz bilgiler için teşekkür eder
saygılarımı sunarım. Bu yoğun iş trafiğiniz arasında 2
sorum olacak. Devlet hastanesinde çalışan eskisi emekli
sandığı yeni haliyle 4/c sigortalısı olan bir doktor
özel hastanemizde çalıştığı takdirde bu kişiye ayrıca
4/a sigortalısı olarak prim ödeyecek miyiz? Ayrıca adına
vergi mükellefiyeti olup eski haliyle Bağ-Kur'lu yeni
haliyle 4/b sigortalısı olan bir kişi bir başka
işyerinde çalıştığında bu kişiye 4/a yönünden ayrıca
işverenin prim ödemesi gerekir mi? Murat BURTE
Sayın okurum, sosyal güvenlik sisteminin epey ilkesi var
ama ikisi çok önemli, bunlardan birincisi zorunluluk
diğeri de teklik. Zorunluluk, ilkesi gereğince belli bir
faaliyette bulunanlara zorunlu olarak sigortalı olmak
zorundadır. Teklik ilkesi gereğince bir statü gereğince
zorunlu sigortalı olanlar, diğer statü gereğince de
faaliyette bulunsalar bile bir tek statüye göre prim
öderler.
SİGORTALI BİLDİRİMİ
Bu durum 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu 'nun "Sigortalılık hallerinin
birleşmesi" başlıklı 53'üncü maddesinde şöyle
açıklanmıştır.
"MADDE 53- Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının
(a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık
hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını
gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c)
bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan
sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır.
4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları
işyerlerinden dolayı, 4. maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler.
İsteğe bağlı sigortalı olanların 4. maddenin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamına tabi
olacak şekilde çalışmaya başlamaları halinde, bu Kanunun
51. maddesinin üçüncü fıkrası saklı kalmak kaydıyla
isteğe bağlı sigortalılık hali sona erer.
SON SİGORTALILIK HALİ
Sigortalının, 4 üncü madde hükmüne göre sigortalı
sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir
sigortalılık hali için prim ödemiş olması durumunda,
ödenen primler birinci fıkraya göre esas alınan
sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan
sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk defa sigortalı
sayılanlardan 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve
(c) bentlerinden birden fazlasına tâbi olarak çalışmış
olanların yaşlılık aylığı bağlanma taleplerinde, en
fazla sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali, hizmet
sürelerinin eşit olması ile malullük ve ölüm halleri ile
yaş haddinden resen emekli olma, süresi kanunla
belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı
oldukları sigortalılık halinin kanunla değiştirilmesi
durumunda ise son sigortalılık hali esas alınır."
Öte yandan 28 Eylül 2008 günü Resmi Gazete' de
yayınlanan, "5510 SAYILI KANUN GEREĞİNCE SİGORTALI
SAYILANLAR, SAYILMAYANLAR, SİGORTALILIĞIN BAŞLANGICI,
KURUMA BİLDİRİLMESİ VE SONA ERMESİ HAKKINDA TEBLİĞ"in
aşağıdaki "V-SİGORTALILIK HALLERİNİN ÇAKIŞMASI" başlıklı
bölümüne göre de;
Sigortalıların 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden
birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek
şekilde çalışmaları halinde aşağıdaki şekilde işlem
yapılır.
■ Sigortalılar, 5510 sayılı kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan
sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi
olmaları halinde öncelikle (c) bendi kapsamında, (c)
bendi kapsamında çalışma yoksa ilk önce başlayan
sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı
sayılırlar.
■ 1 inci madde gereği başlatılan sigortalılığın
kesintiye uğraması halinde sonra başlayan çalışmaya göre
sigortalılık hali başlatılır.
■ 1 inci maddede belirtilen sigortalılık hali
değişikliklerinde Kanunda ve Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinde belirtilen sigortalılığın sona erdiği
tarihi takip eden günden itibaren, yeni sigortalılık
haline göre hak ve yükümlülükler başlar.
■ 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar,
kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fırkasının (a) bendi
kapsamında sigortalı bildirilemezler. Ancak,
01/10/2008'den önce 5510 sayılı Kanun un 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalı oldukları halde, kendilerine ait veya ortak
oldukları işyerlerinden 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendine tabi prim ödemesi olanların
sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar devam
ettirilir.
■ Sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden
başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması
halinde, ödenen primler 1 inci maddeye göre esas alınan
sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan
sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir.
Sadece vergi kesilebilir
Devlet hastanesinde memur (4/C) olarak sigortalı olan
doktor için Sağlık Müdürlüğü sadece kendi muayenesinde
çalışması için izin verebilir başka bir özel hastanede
hizmet akdiyle çalışmasına kimse izin veremez)
çalışıyorsa kendisini ücret bordrosuna dahil edeceksiniz
ve ücretinden sadece gelir ve damga vergisi kesip,
sigorta primi veya işsizlik sigortası primi
kesmeyeceksiniz. Öte yandan, yeni haliyle 4/b
sigortalısı olan bir kişi için de aynı işlemi
yapacaksınız yani ücret bordronuza dahil edip
giderleştireceksiniz ama bu kişi için sigorta primi veya
başka prim kesmeyecek ve SGK'ya ödemeyeceksiniz.
Sadece özel muayene için çalışma izni verilir
*Devlet hastanesinde memur olan doktor başka bir
hastanede hizmet akdiyle çalışamaz.
*Sağlık Müdürlüğü'nden izin alınması gerekir.
*Sağlık Müdürlüğü de sadece özel muayenesinde çalışması
için izin verebilir,
*Başka bir hastanede çalışıyorsa ücret bordrosuna dahil
edilmesi gerekir.
1 Mayıs için 2 günlük para ödenmelidir
Ali Bey, güvenlik ve temizlik işlerini kamu özel sektöre
karşı üstlenen ve bir şirketiz ve çalışanlarımıza biz 1
Mayıs için tatil parası ödedik. Ancak, çalıştığımız
işyerleri hakediş faturalarımızda olmasına karşılık 1
Mayıs resmi tatil ücretlerini biz yüklenici firmaya
ödemiyorlar. Yasa gereği biz çalışanlarımıza bu bayram
mesai ücretlerini ödemek zorundayız ve ödüyoruz.
"Şartnamelerde bayram mesaisi artışı diye bir şey
yazmıyor onun için ödemiyoruz" diyorlar. Bu konuda bizi
aydınlatır köşenizde yer verirseniz seviniriz.
İsmi MAHFUZ
Herkesi bildiği üzere 1 Mayıs, "Emek ve Dayanışma Günü"
adıyla "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki
Kanun"a girdi ve tatil ilan edildi. Bahsi geçen Kanun'
un 2' nci maddesine göre; "...Bu Kanunda belirtilen
Ulusal Bayram ve genel tatil günleri; cuma günü akşamı
sona erdiğinde müteakip cumartesi gününün tamamı tatil
yapılır" dendiğinden, 1 Mayıs 2009 günü de cumaya denk
geldiğinden hem cuma hem de (cumartesi günlerinde
çalışılan işyerleri için) cumartesi günü tatildir. Öte
yandan, 4857 sayılı İş Kanunu nun "Genel Tatil Ücreti"
başlıklı 47 inci maddesine göre de; "Bu Kanun kapsamına
giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal
bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde
çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün
ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa
ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir"
hükmü var olduğu için, siz çalışanlarınıza çalışmasalar
dahi hem 1 hem de 2 Mayıs günleri için normal ücret
ödeyeceksiniz.Çalışanlarınız varsa onlara bir de çalışma
ücreti vereceksiniz, ayrıca fatura karşılığı iş
üstlendiğiniz işverenlere de bu ödemeleri yansıtıp
tahsil edeceksiniz.
Ali Tezel
Habertürk/13.06.2009 |