İki yıl elde kalan
gayrimenkul ve hisselerin geliri, Kurumlar Vergisi'nden
muaf tutuluyor
Kurumlar Vergisi Kanunu şirketlerin elinde belli bir
süre tutulan bazı kıymetlerin satışı esnasında oluşan
kârın belirli bir kısmını veya kimi zaman tamamını
vergiden istisna tutabiliyor. Bu istisnaların maksadı
kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde
daha etkin bir şekilde kullanılmasına imkan sağlamak ve
kurumların mali bünyelerini güçlendirmek.
Bu istisnalardan birisi de şirket aktifinde iki yıl
süreyle kayıtlı bulunan gayrimenkullerin satışından
doğan kazançlara uygulanan istisna. Kurumların aktifinde
iki tam yıl süreyle kalan taşınmaz ve iştirak
hisselerinin satışından elde edilen kazancın yüzde 75'i
Kurumlar Vergisi'nden istisna tutuluyor.
İstisna uygulamasına konu olacak taşınmazlar ve iştirak
hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve
rüçhan haklarının en az iki tam yıl (730 gün) süreyle
kurumun aktifinde yer alması, diğer bir ifadeyle kurumun
bu değerlere iki tam yıl süreyle bilfiil sahip olması
gerekiyor. Mesela; 2 Şubat 2007 tarihinde iktisap
edilmiş ve aktife alınmış bir taşınmazın, 2 Şubat
2009'dan sonra (bu tarih dahil) satılması ve diğer
şartların da gerçekleşmesi halinde bu satıştan doğan
kazancın yüzde 75'i Kurumlar Vergisi'nden istisna
edilir. Devir veya bölünme suretiyle devralınan
taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve
intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında iki
yıllık sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen
kurumda geçen süreler dikkate alınır.
Öte yandan özellikle gayrimenkullerin elde tutulduğu
sürelerle ilgili belirsizlikler yaşanabiliyor. Mesela
fiiliyatta cins tashihinin kurum adına tapuya tescilinin
yapılmasında çeşitli nedenlerle gecikmeler olabiliyor.
Bu gibi durumlarda, taşınmazın işletme aktifinde iki yıl
süreyle bulunup bulunmadığının tespitinde, işletmede iki
yıldan fazla süreyle sahip olunarak fiilen
kullanıldığının, yapı inşaatı ruhsatı, vergi dairesi
tespiti veya resmi kurum kayıtlarından birisi ile tevsik
edilebilmesi mümkün.
Bu değerlerin satışından elde edilecek kazancın
istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon
hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen
beşinci yılın sonuna kadar söz konusu fon hesabında
tutulması lazım. Bu çerçevede, fon hesabına alınma
işlemi, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin
başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait
Kurumlar Vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar
yapılmalı. İstisna, satış kazancının yüzde 75'ine
uygulandığından, kazancın tamamının fon hesabına alınma
şartı yok. Sadece istisnadan yararlanan kazanç kısmının
fon hesabına alınması yeterli. Fon hesabında tutulması
gereken süreden, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci
yılın sonuna kadar olan süre anlaşılmalı. Kazancın
sermayeye ilave edilmesi durumunda da aynı süre geçerli
olacaktır. İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün
kurumlar için geçerli. Ancak, faaliyet konusu menkul
kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan
kurumların bu amaçla aldıkları ve ellerinde
bulundurdukları kıymetleri satarken elde ettikleri
kazançlar bu istisnadan faydalanamaz.
Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum
aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmez. Aynı
durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan
mükellefler açısından da geçerli. Ancak, taşınmaz
ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin
yürütülmesine tahsis ettikleri yani işyeri vs. olarak
kullandıkları taşınmazların satışından elde ettikleri
kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine
konu edilen veya kiralama ya da başka surette
değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise
istisnaya konu edilmeyecek.
Ancak unutulmaması gereken husus bu istisnanın, satışın
yapıldığı dönemde uygulanacağı. Satışın muhakkak peşin
yapılma zorunluluğu yok. Taksitli satışlar için de bu
istisna geçerli. Ancak satış bedelinin, satışın
yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna
kadar tahsil edilmesi gerekiyor. Bu süre içinde tahsil
edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle
zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler zıyaa uğramış
sayılır.
Devir ve teslimler KDV'den muaf
Netice itibarıyla, bir şirketin aktifinde iki yıldan
fazla süreyle kayıtlı bulunan gayrimenkulün ve iştirak
hisselerinin satışından elde edilen kazancın yüzde
75'lik kısmı, diğer şartların da yerine gelmesi halinde
Kurumlar Vergisi'nden istisna olacak, kalan yüzde 25'lik
kısım ise dönem kurum kazancına ilave edilerek
vergilendirilecek.
Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan
iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle
gerçekleşen devir ve teslimler KDV'den de istisna
tutuluyor. İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin
iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme
kadar indirim yoluyla giderilemeyen KDV, teslimin
yapıldığı hesap dönemine ilişkin Gelir veya Kurumlar
Vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate
alınır.
Taşınmaz mal ve iştirak hissesi nedir?
Taşınmaz mallar esas niteliği bakımından bir yerden
başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla
yerinde sabit olan mallardır. Bunlar; arazi, tapu
siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli
haklar, kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler
olarak sayılabilir. İştirak hisseleri ise menkul
değerler portföyüne dahil hisse senetleri ile ortaklık
paylarını ifade eder. Bunlar, anonim şirketlerin
ortaklık payları veya hisse senetleri, limitet
şirketlere ait iştirak payları, sermayesi paylara
bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait
ortaklık payları, iş ortaklıkları ile adi ortaklıklara
ait ortaklık payları, kooperatiflere ait ortaklık
payları olarak sıralanabilir. SPK'nın düzenleme ve
denetimine tabi fonların katılma belgeleri ise iştirak
hissesi olarak değerlendirilmiyor.
Ahmet Yavuz
Zaman/13.04.2009 |