2009'da yapılacak
çalışmalar
6.1.2009 tarihinde yazdığımız "Vergiler nereye
harcanıyor" adlı yazımızdan sonra bazı olumlu gelişmeler
oldu. Maliye Bakanlığı'nın Bütçe ve Mali Kontrol Genel
Müdürlüğü internet sayfasında (www.bumko.gov.tr) yer
alan "vatandaşın vergileri nereye harcanıyor" adlı
açılamayan sayfanın açıldığını gördük. Mükellefler şu
anda en azından 2009 bütçesinde vergi ödeyenlerin
paralarının nereye harcandığını görebilecekler.
Bunun yanında Gelir İdaresi Başkanlığı da 7.1.2009
tarihinde internet sayfasında '2004-2007 yılları Türkiye
Geneli Beyanname Özetleri'ni yayınladı. Şeffaflık ve
bilgilendirme ilkeleri gereğince yayınlandığı belirtilen
aşağıdaki bilgiler mükelleflerin bilgisine sunulmuştur:
· 2004-2007 yıllarına ait kurumlar vergisi beyanname
özetleri,
· 2005-2007 yıllarına ait gelir vergisi beyanname
özetleri,
· 2004-2007 yıllarına ait faaliyet gruplarına göre
ortalama vergi beyanları gelir ve kurumlar vergisi
bilgileri
9.1.2009 tarihinde ise bu defa Gelir İdaresi
Başkanlığı'nın orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel
ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini,
performans ölçütlerini ve bunlara ulaşmak için izlenecek
yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren 2009-2013
dönemi Stratejik Planı internet sayfasında yer almıştır.
Bu planın önemi ekonomik kriz sonrası dönemi
kapsamasıdır. Bu nedenle mükellefler de çalışmayı bu
gözle değerlendireceklerdir. Özellikle belgede yer alan
Atatürk'ün resminin hemen altındaki sözü dünyada yaşanan
ekonomik kriz ve bu çerçevede yapılan IMF ile
görüşmelerin sürdüğü bu günler için oldukça manidardır:
"Tam bağımsızlık ancak mali bağımsızlık ile mümkündür.
Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca o
devletin bütün hayat ışıklarında bağımsızlık felç olur."
Kriz sonrasında atılacak adımların merakla beklendiği
bir dönemde 2009-2013 dönemi Stratejik Planı kurum içi
hedefleri çerçevesinde aslında yıllardır bilinen
tespitlerin dışına çıkmayan ve büyük değişiklikler
getirmeyen bir çalışmadır. Zaman ve emek harcanmıştır.
Tespitlerin büyük bir kısmı doğrudur. Eksikleri de
bulunmaktadır. Bu tür çalışmalarda mükelleflerin
beklediği kesin, çabuk, adil ve yapıcı hamlelerin,
problemlerin yıllardır birikmesinin getirdiği zorluklar,
devlet işlemlerindeki yavaşlık ve vergi anlayışındaki
kökleşmiş yaklaşımların değiştirilememesi sebebiyle,
2009 değil 2029'da dahi çözümlenmesi mümkün değildir. Bu
nedenle mükellef beklentilerinin çözümü en azından
burada değildir.
Krize karşı alınacak önlemler ve atılacak adımların
sadece Gelir İdaresi'nden beklenmesi de doğru değildir.
Problem uygulanan ekonomik politikalara bağlı olduğundan
vergi de konunun çözümünün sadece bir boyutunu
oluşturmaktadır. Bu hafta sonu Kızılcahamam'da
katıldığım Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin ev
sahipliğinde düzenlenen IV. Kızılcahamam Yatırım
Konferansı'nda da konu bu geniş açıdan ele alındı. TOBB,
TÜSİAD, YASED, TİM temsilcileri, üst düzey bürokratların
ve alanında uzmanların katıldığı toplantıda farklı
alanlardaki grupların çalışmalarıyla 2009 ve sonrası
için öneriler ve hedefler oluşturuldu.
Krize karşı alınması gereken önlemler konusunda yapılan
konuşmalar ve önerilerde, ele alınan çok çeşitli
konuların yanı sıra, finansman sıkıntıları, kredi
temininde karşılaşılan problemler, borçların yeniden
yapılanmasında neler yapılabileceği, istihdam ve
işsizlik konusunda atılması gereken adımlar, bu
çerçevede alınması gereken tedbirlerde vergilerin
etkilerinin ne şekilde olabileceği, düşük gelir
gruplarıyla ilgili yapılabilecek ekonomik açılımlar yer
aldı. Mevcut ortamda idareler arası işbirliğinin de
öneminin vurgulandığı toplantıda idarelerin yapacağı
çalışmalar bundan sonraki gidişatı da belirleyecektir.
Bu toplantıda konuşulan konular ve yapılan öneriler bir
bütün olarak değerlendirildiğinde mevcut kriz ortamının
etkilerini ve alınması gereken acil önlemleri bütün
açıklığıyla göstermesi bakımından başarılıdır. Bununla
birlikte yapılması gerekenlerden ziyade bunların ne
kadar çabuk ve etkili olarak yapılabileceği konusu daha
önemlidir. Belirlenen çözümlemeler yapılamazsa bütün
konuşmalar da havada kalacaktır. Maliye Bakanlığı'na da
alınacak önlemlerin vergi boyutuyla ilgili önemli
görevler düşmektedir. Zira mali politikalar da alınması
gereken önlemler konusunda belirleyici bir role
sahiptir. Siyasi irade ve idareler arası uyum
çerçevesinde alınması düşünülen önlemlerdeki vergi
başlıklarının da hayata çabuk geçirilebilmesi amacıyla
Gelir İdaresi'nin de belirlenen çalışmalara hemen
başlaması gerekmektedir. Vergi çalışma grubunda yapılan
öneri ve uyarıların da dikkate alınması faydalı
olacaktır.
Bu toplantı sonucunda Yatırım Ortamını İyileştirme
Koordinasyon Kurulu Eylem Planı çerçevesinde bundan
sonra teknik komite çalışmaları kapsamında her üç ayda
bir kurumların performanslarının ilerleme raporlarıyla
takip edilerek açıklanacak ve düzenli olarak
yayınlanacak olması konuşulanların takibinin yapılmasını
kolaylaştıracaktır. Mükelleflerin de gerek bireysel
gerekse kurumlar vasıtasıyla bu çalışmaları takip etmesi
ve katkıda bulunması sağlıklı bir vergi sisteminin
oluşturulmasında faydalı olacaktır.
Hakan ÜZELTÜRK / VERGİ ve HUKUK
huzelturk@superonline.com
13.01.2009 |