Muhasebe  

Maliye

Vergi

Yasal Uyarı

Vergi Takvimi

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  09 Kasım  2009

   Ana sayfa

   2009 Çalışmaları

   2009 Pratik Bilgiler

   Staj - Stajyer Rehberi

   Kanun-Mevzuat Rehberi

   Sosyal Güvenlik Rehberi

   Muhasebe Bilgi Rehberi

  Tekdüzen Hesap Planı

 

 


 

Mali müşavirlik stajı için bir servet gerekiyor
 

Mali müşavirlik, ülkemizde köklü geçmişi olan ve geldiği aşamaya ciddi merhaleler geçirerek varan bir meslek. Mükelleflerin defterlerini kaydedip hesaplarını tutan eski meslektaşlarına kıyasla günümüz mali müşavirlerinin çok daha kompleks iş tanımları bulunuyor.
Günümüzde defter belge kayıtlarından danışmanlık hizmetlerine, Maliye ve SGK'daki işlerin takibinden sürekli değişen mevzuatı takip etmeye kadar çok çeşitli ve kapsamlı faaliyetler bu meslek mensuplarından bekleniyor. Faaliyet alanı bu kadar kapsamlı olunca meslek mensupları mecburen yoğun çalışmanın yanında eleman çalıştırmak ve teknolojik imkanlardan faydalanmak üzere büroya bilgisayar, fotokopi makinesi, faks, tarayıcı gibi birçok araç ve makine almak zorunda kalıyor. Mükellefler de teknik konu olan mali ve sigorta mevzuatını takip edemediği ve basit ihmaller, bilgisizlik gibi sebeplerle yüksek cezalara maruz kalmaktan korktukları için bu işlerinin mali müşavirler tarafından takip edilmesini istiyor.

Üniversite mezunu işsiz sayısının artması ve özellikle mali müşavir olma şartlarını taşıyan bölüm mezunu sayısının fazla olması sebebiyle bu mesleğe de ilgi üst seviyede. İlgi ve talebin fazlalığı mesleğe girişin daha zorlu ve çetin bir sürece bağlanmasına yol açtı. Artık mesleğe girmek için birçok şart taşımak aranıyor. Bu şartları taşıyanlar üç yıl staj yaparak meslek sınavlarına girebiliyor. Ancak staja başlamak için de sınava girmek gerekiyor. Staj başlatma sınavını geçtikten sonra çoğu zaman ücret alamadan, alınıyorsa bile karın tokluğuna çalışarak üç yıl pratik yapan stajyerler, zorlu sınavlara girmek ve bu sınavları iki yıl içinde geçmek zorunda. İki yıl içerisinde tüm sınavların verilmemesi halinde geçilen derslerden baştan girmek ve sınav sürecini sıfırdan başlatmak gerekiyor.

Tabii tahmin edileceği üzere bu süreçte her başvuru ve sınav için ayrı ayrı başvuru parası, sınav harcı, gidiliyorsa kurs parası, sınavlar Ankara ve İstanbul'da yapıldığı için sınav merkezlerine gidiş geliş ve konaklama masrafları ödenmek durumunda. Bu sınavı geçenlerin de ruhsat parası, odaya kayıt parası, aidat, fonlara yapılan bağışlar derken yaklaşık 3 bin lira ödeme yapılması gerekiyor. Bundan sonra da işyeri tutmak, gerekli tefrişatı yapmak, eleman çalıştırmak gibi ihtiyaçları gidermek için küçük çaplı bir sermayeye ihtiyaç duyuluyor. Daha yolun başındaki stajyerler için bu tutarlar gerçekten çok yüksek ve üstesinden gelinmesi zor rakamlar. Odaların bu ağır yükü görmesi ve ruhsat ücretlerini, aidatları ona göre belirlemesi lazım. Hiç olmazsa taksitli ödemenin kabul edilmesi bir çözüm olarak görülebilir.

Kıran kırana rekabet müşavirlerin hayatını zorlaştırıyor

Sınavları geçip büro açmak, sıkıntıların bitmesi anlamına gelmiyor. Mesleğin asıl problemleriyle bu aşamadan sonra tanışılıyor. Bir kere bu meslekte mesai sınırsız. Çünkü mükellefin birçok işini takip etmesi gereken mali müşavirler her an aranmak durumunda. Tatil yapmak, izin kullanmak çoğu zaman mümkün olmuyor. Bizzat işbaşında bulunmayınca oluşacak bir ihmal sebebiyle mükellefler ceza yiyebilir ve bu da mali müşavire yansıtılabilir. Mesela herhangi bir beyannamenin veya Mali müşavirler bu yüzden mükellefleriyle karşı karşıya kalmak istemediğinden kendi işlerini bizzat takip etmek ve bayram, tatil dinlemeden çalışmak zorunda kalıyor. Bu tempo zamanla sağlık sorunlarına ve aile ilişkilerinin zedelenmesine sebep oluyor. Diğer bir önemli mesele de meslek mensuplarının aralarındaki acımasız rekabet. Müşteri bulmak için acımasız bir fiyat rekabeti yapılıyor. Müşteri, alacağı hizmetin kalitesini sorgulamadan düşük fiyat veren müşavire gidiyor. KDV açısından meslek odasının belirlediği tarifenin altında bir fiyata anlaşıldıysa bile tarifeye göre serbest meslek makbuzu düzenlenmek zorunda. Ayrıca serbest meslek mensupları, tahsil edemedikleri bedeller için de makbuz düzenlemek ve bunu beyan ederek vergisini ödemek zorunda kalıyor. Mükellefler mali müşavire verilecek ücreti çok acil görmedikleri için çoğu zaman ödemeyi geciktiriyor. Bu yüzden meslek mensupları sürekli işlerin yoğunluğundan, fakat ücret tahsil edememekten şikayet ediyor. Yeminli mali müşavirlik de mükelleflerin hesaplarının tasdik edilmesi, iade raporlarının yazılması, muhtelif konularda danışmanlık hizmeti verilmesi gibi yarı kamusal işlevi olan bir meslek. Burada da ücret ödeyecek mükellefe hesaplarını düzelttirme, daha fazla vergi çıkacak şekilde muhasebe işlemi yaptırma, az iade çıkartma gibi teklifler sunmak cesaret istiyor. Çünkü bu alanda da haksız rekabet bulunuyor ve mükellefler istenileni daha ucuza yapacak, itiraz etmeyecek meslek mensubu bulabileceğinin farkında.

Noterliğe benzer bir uygulama, meseleleri çözer

Devlet ile vatandaş arasında aracılık vazifesi gören mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerin problemlerini meslek kanunlarında yapılacak değişikliklerle çözmek mümkün.

Mali müşavirlik için noterliğe benzer bir uygulama getirilebilir. Mükellefler müşavirlere Maliye veya meslek odaları tarafından paylaştırılabilir.

Ücretler Maliye ve odalar tarafından toplanıp mali müşavirlere verilen hizmetin niteliğine göre paylaştırılabilir.

Artık mükellef gözündeki az vergi ödeten mali müşavir iyi mali müşavirdir anlayışının kırılması gerekiyor.

Ahmet Yavuz

Zaman/09.11.2009

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2009  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.