Devreden işverenin yıllık izin ücretinden sorumluluğu
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/32890 E. ve 2008/25659 K.
sayılı ilamında, işyerinin devri halinde devreden
işverenin sorumluluğunun çerçevesine ilişkin
değerlendirmelerde bulunmuştur.
Bu karar özellikle işyerinin devri halinde devreden ve
devralanın işçilerin hak ve alacaklarından sorumluluğunu
tayin noktasında son derece büyük önem arz etmektedir.
Uygulamada işyerini devreden ile devralanın işçilerin
hak ve alacaklarından ne şekilde sorumlu olacağı
hususunda esaslı bir duraksama vardır. Bu duraksama
devirden sonra yıllık izin ücretinden sorumluluğun hangi
işverende olacağı noktasında belirginleşmiştir. İşte bu
karar bu konudaki tüm duraksama ve ikilemleri sona
erdirecek mahiyette ve açıklıktadır.
İncelmemize konu Yargıtay kararına konu olayda, davacı,
kıdem, ihbar, izin, fazla çalışma ücreti alacaklarının
ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme
davacı yanın talebini kısmen kabul etmiş ve hüküm altına
almıştır. Karar davalı ve davacı tarafından birlikte
temyiz edilmiştir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde
karar Yargıtay’ca bozulmuş ve yerel mahkemeye
gönderilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bozma ilamında, davalılar
arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin
30.06.2004 tarihinde sona erdiğini, davacının işyerinde
çalışmaya devam ettiğini ve iş akdinin 05.07.2004
tarihinde sona erdiğini, hal böyle olmasına rağmen yerel
mahkemenin devreden işvereni yıllık izin ücretinden ve
devirden sonra doğan ücret alacaklarından sorumlu kılan
kararının hatalı olduğunu belirtmiştir.
Yargıtay’ın kararında da açık şekilde belirtildiği
üzere, işyerinin devri halinde işçinin işçilik
alacaklarından sorumluluğunun sınırı, yıllık izin ücreti
alacağını ve devirden sonra doğan ücret alacaklarını
kapsamayacaktır. Şu halde bu alacak kalemlerinin yegane
borçlusu devralan işveren olacaktır.
Bir diğer ifade ile devreden işverenin, devrettiği
işyerinde çalışan işçilerin o zamana kadar
kullanmadıkları yıllık izin ücreti alacaklarından
sorumlu olması söz konusu olamayacaktır. Öte yandan
devreden işverenin, devirden sonraki çalışılan döneme
ilişkin ücretten sorumlu olmayacağı ise bilinen ve
ittifakla uygulanan bir kuraldır. 4857 sayılı İş
Kanunu’nun 6. maddesi işyerinin devrine ilişkindir.
Kanun koyucu bu maddenin 3. fıkrasında aynen şöyle
demektedir : ‘’ Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde,
devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi
gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte
sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden
işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl
ile sınırlıdır.’’
Maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere devreden
işverenin devirden sonraki sorumluluğu ancak ve ancak
devir sırasında doğmuş bulunan alacaklara yönelik
olabilecektir. Yıllık ücretli izin uygulamasında ise
izin yerine izne tekabül eden ücretin ödenmesine kanun
koyucu cevaz vermemiştir. İş akdinin devamı süresince
işverenin yıllık izni kurallara uygun şekilde bilfiil
işçiye kullandırtması icap eder. Eğer işçinin iş akdinin
sona erdiği gün itibari ile kullanamadığı yıllık izin
hakları varsa, o zaman kendisine bugünlere tekabül eden
ücreti en son ücreti baz alınarak hesaplanır ve ödenir.
Bir diğer ifade ile iş akdinin sona erdiği tarihe kadar
yıllık izine ilişkin borç bir para ödeme borcu
mahiyetinde olamayacaktır.
Dolayısıyla işçinin yıllık izin ücreti alacağı iş akdi
sona erdiğinde doğacaktır. Bu tarihte olayda da olduğu
gibi devirden önceki bir tarih değil, devirden sonraki
bir tarihtir.
Av. Ali YÜKSEL / YARGITAY KARARLARI
Dünya/08.06.2009
|