Vergi uyuşmazlıklarında yürütmenin durdurulması
İdari Yargılama Usulü
Yasası'nın 52'nci maddesi uyarınca "Temyiz veya itiraz
yoluna başvurulmuş olması, hâkim, mahkeme veya Danıştay
kararlarının yürütülmesini" durdurmamaktadır. Ancak, bu
kararların teminat karşılığında yürütülmesinin
durdurulmasına temyiz istemini incelemeye yetkili
Danıştay dava idaresi, kurulu veya itirazı incelemeye
yetkili bölge idare mahkemesi karar verebilmektedir.
Davanın reddine ilişkin kararların temyizi halinde dava
konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararının
verilebilmesi sözü edilen yasanın "yürütmenin
durdurulması" başlıklı 27'nci maddesinde öngörülen
koşulların varlığı halinde mümkün olabilmektedir.
İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 27'nci maddesinin
birinci fıkrası gereği olarak "Danıştay'da veya idare
mahkemelerinde dava açılması, dava edilen idari işlemin
yürütülmesini" durdurmamaktadır.
Ancak sözü edilen yasa maddesinin ikinci fıkrası
uyarınca "Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin
yapılması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların
doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
şartlarının birlikle gerçekleşmesi olasılığını dikkate
alarak yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.
İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 28'inci maddesinin
birinci fıkrası gereği olarak da "Danıştay, bölge idare
mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve
yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının
icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye
ve eylemde bulunmaya mecburdur."
Yasal düzenleme gereği vergi mahkemelerinde, vergi
uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen
vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümlerin ve
bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün
tahsil işlemlerini durdurur. Ancak vergi mahkemelerinde
karar idare lehine çıktığı takdirde idare uyuşmazlık
konusu vergi ve ceza ile gecikmeden doğan alacağı
mükelleften arar. Böyle bir durumda mükelleflerin bir
üst mahkemeye yürütmenin durdurulması istemli dava
açmaları mümkün olabilmektedir.
Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde davacının
gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni
adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden
kaldırılan vergi dava dosyalarında tahsil işlemi devam
eder. Bu bağlamda da eğer varsa yürütmenin durdurulması
kararı da kendiliğinden hükümsüz kalır. (İdari Yargılama
Usulü Yasası Madde: 26/3)
Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme
konulması ile ihtirazi kayıtlı verilen beyannameler
üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı
açılan davalar, tahsil işlemini durduramamaktadır. Bu
gibi hallerde de yürütmenin durdurulması
istenebilmektedir.
Yürütmenin durdurulması istemli davalarda; İdari
Yargılama Usulü Yasası'nın 16'ncı maddesinde yer alan
süreler kısaltılabileceği gibi tebliğin memur eliyle
yapılmasına da karar verilebilir.
Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında
verilebilmektedir. Ancak yasal düzenleme gereği olarak
durumun gereklerine göre bazı hallerde yürütmenin
durdurulması için teminat aranmayabilecektir. İdari
Yargılama Usulü Yasası'nın 52/2'nci maddesi uyarınca
"İptal davalarında teminat" istenmeyebilmektedir.
Gerçekte yürütmenin durdurulması kararının verilebilmesi
için yapılan idari işleminin açıkça hukuka aykırı olması
gerekmektedir. Buna bağlı olarak özellikle "dilekçelerde
ileri sürülen ve dosyada yer alan hususların" yürütmenin
durdurulmasını gerektirecek nitelikte görülmesi halinde,
sözü edilen karar verilebilmektedir.
Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen
kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna
göre idare veya vergi dava dairelerinin kurullarına,
bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge
idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek
hâkim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare
mahkemesine, çalışmaya ara verilmesi süresi içinde ise
idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen karalara
en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hâkimin
takılmadığı nöbetçi mahkemeye kararın tebliğini izleyen
günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak
üzere itiraz edilebilmektedir. Buna bağlı olarak itiraz
edilen merciler yedi gün içinde karar vermek
zorundadırlar.
Yürütmenin durdurulması kararlarına karşı yapılacak
itirazlar sonucunda oluşacak kararlar kesindir.
Yasa koyucu yürütmenin durdurulması kararlarına karşı
itirazların nerelere yapılabileceğini belirlemiş
olmasına karşın, yürütmenin durdurulması istemi hakkında
kararın, çalışmaya ara verme süresi içinde ve
Danıştay'ın nöbetçi dairesi tarafından verilmesi halinde
itirazın nereye yapılacağı konusunda herhangi bir
düzenleme yapmamıştır. (Bu konuda daha geniş bilgi için;
Candan, Turgut "Açıklamalı İdari Yargılama Usulü Kanunu"
Maliye ve Hukuk Yayınları, 2005, Sf: 619)
İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 52/4'üncü maddesinde
hükme bağlandığı üzere mevcut mahkeme kararlarının
bozulması, kararın yürütülmesini kendiliğinden
durdurmaktadır.
Vergi uyuşmazlıklarında dava sonucunun mükellef lehine
sonuçlanması halinde, idarenin tahsiline ilişkin
sürdürdüğü işlemler geçersiz hale gelmektedir.
Veysi Seviğ
08.05.2009 |