KDV
oranı %18 mi, %63 mü?
Değerli okurlar, Türkiye'de KDV
oranı %18 olarak bilinir ama yanlıştır. Vergi İdaresi
sizin mal veya hizmet alırken kanun gereği karşı tarafa
ödediğiniz KDV'yi, KDV'yi ödediğiniz satıcıdan tahsil
edemezse sizden, müteselsil sorumluluktan bahisle
tahsile kalkabilir.
5 yılda 18 liralık KDV aşağıdaki hali alır;
KDV 18
Ceza 18
Faiz 27
Toplam 63
Konu yargıya intikal ettiğinde yargı bu yaklaşıma prim
vermiyor. Nitekim vergi idaresi de 84 no'lu KDV Genel
Tebliği'nde şayet ödemeyi nama yazılı çek veya banka
havalesi ile yapmış ve fatura lehdarını da açıkça (vergi
dairesi ve hesap numarası ile) belirtmişseniz size
sorumluluk yüklemeyeceğini belirtmişti. Ancak bir süre
bu mihval üzre giden tavırlar değişti ve eskiye dönüldü.
Tekrar incelemelerde ödemenin nasıl yapıldığına
bakılmaksızın tarhiyatlarla karşı karşıya kalınıyor.
Bizim tavsiyemiz, mal veya hizmetin gerçekten alındığını
ortaya koymaya yardımcı olacak tüm belgeleri muhafaza
edin ki, bir problem yaşamayın.
Ödediğiniz KDV'yi iade alamayabilirsiniz
Vergi daireleri, talep edilen KDV iade tutarları ile
ilgili incelemeler yapmakta ve şirketlerin ödeyip
iadesini talep ettikleri tutar içinde yer alan bazı
firmalarla ilgili tutarların, iade tutarı içinden
çıkarılmasını istemektedirler.
Bu durumun çoğu zaman yasal bir zemini yoktur. Vergi
İdaresi şüphe üzerine birçok firmayı fişlemekte,
fişlenmiş firmaların kestikleri faturalardaki ödediğiniz
KDV'yi size iade etmemektedir. Bu konuda geçmişte kaç
tane makale yazdık/yazıldı hatırlayamıyorum bile. Ancak,
Bakanlığın yaklaşımının da "aciziyetten"
kaynaklandığını, yerine daha "efektif" bir sistem
koyamadığı için bu şekilde uygulama yaptığını da
biliyor, kısmen de hak veriyorum. Bu uygulamada en
önemli sonuç kurunun yanında yaşın da yanması, hak
etmeyenlerin zarar görmesi ve bu işlemlerin
standartlarının (koda girme/çıkma) belirgin/açık
olmaması .
Sizden kesilen KDV'yi yine ödemek zorunda kalabilirsiniz
Mali İdare KDV Kanunu'na dayanarak yaptığı
düzenlemelerle birçok alanda KDV stopajı adı verilen bir
uygulama icat etti.
Bazı alanlarda alıcı, size ödemesi gereken KDV'yi size
ödemiyor, doğrudan götürüp vergi dairesine yatırıyor.
Yakın bir gelecekte, bu size ödenmeyen KDV'ler,
alıcılarca vergi dairesine yatırılmazsa vergi daireleri
satıcıların kapılarını çalarak, ödenmeyen bu vergilerden
sorumlu olduklarından bahisle almaya kalkacaklar.
Dolayısıyla, siz kontrol edemeyeceğiniz, sizinle ilgisi
olmayan bir konudan dolayı, size ödenmeyen, vergi
idaresinin doğrudan başkası kanalıyla almaya çalıştığı
KDV'den dolayı sıkıntı yaşayabilirsiniz.
Bizim görüşümüz, bu tür taleplerin karakolda biteceği ve
yargının nihayette kendisine ödeme yapılmayan,
dolayısıyla başlangıçta KDV'den sorumlu tutulmayan
tarafın bu konuda sorumlu tutulamayacağı şeklinde karar
vereceği yönündedir.
Nasıl bilmeden sahtekar olunur?
Yukarıda ödediğiniz KDV'yi mal veya hizmet satın
aldığınız firma şayet fişlenmişse iade alamayabilirsiniz
demiştik.
Bu fişleme netice itibariyle Mali İdare'nin sizi
sahtekar veya her an sahtekarlık yapma ihtimali içinde
gördüğünü göstermektedir.
Bu listeye girmek çok kolay, bu listeden çıkmak çok
zordur. Aslında bu listeye girmemek şans işidir. Bu
listeye, listenin oluşturulma mantığı dikkate
alındığında hemen hemen harcama yapan tüm şirket ve
kurumlar girebilir. Hatta kamu kurumlarını listeye
alsalar Maliye Bakanlığı'nın kendisi de girebilir.
Aman yanlış anlaşılmasın, haşa huzurdan, Maliye
Bakanlığı'na sahtekar veya sahtekarlık yapma ihtimali
var demiyoruz. Ne söylemek istediğimiz, bu fişlemenin
nasıl yapıldığını kısaca izah ettiğimizde daha rahat
anlaşılacaktır.
Şayet sizin mal veya hizmet aldığınız bir firma
incelenirken, bu firmaların kayıtlarında, bu firmaların
da mal veya hizmet aldığı firmalarla ilgili bir problem
(sahte belge, yanıltıcı belge) çıksa, incelenen firma
ile birlikte, bu firmadan mal ve hizmet alanların tamamı
da (farklı kod numaraları ile) fişlenebilmektedir.
Kayıtlarında sahte belge bulunan firma sahte belge
kullananlar tertibinden, ondan mal veya hizmet alanlar
da sahte belge kullanma ihtimali bulunanlar tertibinden
fişlenmektedirler. Kayıt dışılığın en iyimser
tahminlerle %50 olarak tahmin edildiği, sahte veya
muhteviyatı ile yanıltıcı belge kullanımının çok yaygın
olduğu ülkemizde bu listelere girmek sadece an
meselesidir.
Bir kez listeye girdiniz mi de vebalı muamelesi
görebilir, çok süratle müşteri portföyünüzü
kaybedebilir, ağzım, gözüm diyene kadar da
batabilirsiniz. Hem de ne olduğunu, neden olduğunu
anlamadan. Bu nedenle bu konularda uyanık olun. En ufak
bir koku aldığınızda, sürat ve ciddiyetle konunun
üzerine gidin.
Zeki GÜNDÜZ
Dünya/08.05.2009 |