Boşanma gerçekleşene
kadar eşler asgari geçim indiriminden faydalanabilir
Ücretlilerin medeni durumları ve çocuk sayıları ile
eşinin iş ve gelir durumu hakkında 'Aile Durumu
Bildirimi' ile işverenlerine bildirimde bulunmaları
gerekir. Bu bağlamda durumlarında herhangi bir
değişiklik olması halinde örneğin evlenme, boşanma,
ölüm, doğum gibi, bu gibi değişiklikler işverene bir ay
içerisinde bildirilmelidir.
SORU: Bir süredir eşimden ayrı yaşıyorum. Geçimsizlik
nedeniyle boşanma davası açmış bulunuyorum. Böyle bir
durumda ücretli olarak çalıştığım yere yapmış bulunduğum
asgari geçim indirimi beyanı dolayısıyla almakta olduğum
asgari geçim indiriminden dolayı ileride borçlu çıkar
mıyım? Bunun için işyerime müracaatım gerekir mi?
YANIT: Gelir Vergisi Yasası'nın 32'nci maddesi hükmü
uyarınca asgari geçim indirimi; ücretin elde edildiği
takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde
çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari
ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için
yüzde 50'si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan
eşi için yüzde 10'u, çocukların her biri için ayrı ayrı
olmak üzere; ilk iki çocuk için yüzde 7,5 diğer
çocukların her biri için ayrı ayrı yüzde 5'tir.
İndirimin uygulanmasında "çocuk" tabiri, mükellefle
birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan 18
yaşını veya tahsilde olup, 25 yaşını doldurmamış
çocukları, "eş" tabiri ise aralarında yasal evlilik bağı
bulunan kişileri ifade eder.
İndirim tutarının tespitinde mükellefin, gelirin elde
edildiği tarihteki medeni hali ve aile durumu esas
alınmaktadır. İndirim yukarıdaki oranlara göre
hesaplanan tutarı aşmamak kaydıyla ücret geliri elde
eden aile fertlerinden her biri için ayrı ayrı, çocuklar
için eşlerden yalnızca birine uygulanmaktadır.
Boşananlar için indirim tutarının hesabında, nafakasını
sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınır.
Yasal düzenleme gereği olarak bakanlar kurulu, indirim
konusu yapılacak asgari ücretin yıllık brüt tutarını
aşmaması koşuluyla yasa maddesinde yer alan oranları
artırmaya veya yasal oranına kadar indirmeye yetkilidir.
Asgari geçim indiriminin uygulama dönemleri ve mahsup
şekli ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları
belirleme yetkisi Maliye Bakanı'na ait bulunmaktadır.
Diğer yandan, ücretlilerin medeni durumları ve çocuk
sayıları ile eşinin iş ve gelir durumu hakkında "Aile
Durumu Bildirimi" ile işverenlerine bildirimde
bulunmaları gerekmektedir. Bu bağlamda durumlarında
herhangi bir değişiklik olması halinde örneğin evlenme,
boşanma, ölüm, doğum gibi durumlarda bu gibi
değişikliklerin işverene bir ay içerisinde bildirilmesi
gerekmektedir.
Asgari geçim indirimi oranını etkileyen değişiklikler,
söz konusu değişikliğin işverene bildirildiği tarih
itibariyle uygulanacak olup, eşlerin her ikisinin de
ücretli olması halinde çocuklar yalnızca sosyal güvenlik
yönünden tabi oldukları eşin bildirimine dahil
edilecektir.
Türk Medeni Kanunu'nun 166'ncı maddesi uyarınca "Evlilik
birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden
beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa,
eşlerden her biri boşanma davası açabilir."
Boşanma sebebi ispatlanmış olursa hâkim boşanmaya veya
ayrılığa karar verir. (Medeni Kanun Md. 170)
Mahkeme boşanma kararı verene kadar evlilik akdi devam
ediyor sayıldığından, siz bu karar oluşana kadar eşiniz
için asgari geçim hakkından yararlanabilirsiniz. (V.
Seviğ)
İŞLETMELERİN BİRLEŞMESİNDE AMORTİSMAN
SORU: Küçük ve orta ölçekli işletmelerin birleşmeleri
halinde birleşen kurumun aktifinde yer alan ve
amortismana tabi tutulan bir varlığın devralan kurum
tarafından da amortismana tabi tutulması söz konusu
olabilecek midir? Burada devir işleminin farklı bedelle
olması halinde durum nasıl değerlendirilecektir?
YANIT: Kurumlar Vergisi Yasası'nın geçici 5/6'ncı
maddesi uyarınca "Münfesih kurumdan devralınan
amortismana tabi iktisadi kıymetler için, faydalı
ömürleri dikkate alınarak münfesih kurumdaki kayıtlı
değerleri üzerinden kalan süre için amortisman
ayrılabilecektir.
Buna göre amortismana tabi iktisadi kıymetler için
birleşilen kurumda yapılacak amortisman uygulamalarında,
bu kıymetlerin devir değerleri değil, münfesih kurumdaki
birikmiş amortismanlar dahil kayıtlı değerleri esas
alınacaktır. Aynı şekilde bu kıymetlerin faydalı
ömürlerinden, infisah eden kurumda amortismana tabi
tutulan süreler düşülecek ve birleşilen kurumda
amortismana tabi tutulan süreler düşülerek ve birleşen
kurumda kalan süre itibariyle amortisman uygulaması
yapılabilecektir.
Örneğin amortismana tabi bir iktisadi kıymetin birleşen
kurumdaki kayıtlı değerinin 20.000 TL, faydalı ömrünün 5
yıl, birikmiş amortisman tutarının ise 8.000 TL olduğunu
varsayacak olursak ve birleşme işlemin de rayiç
bedelinin 15.000 TL olduğu tespit edilmiş ise bu kıymet
birleşilen kurum nezdinde geriye kalan faydalı ömrü olan
üç yıl dikkate alınmak suretiyle 12.000 TL üzerinden
amortismana tabi tutulacaktır.
Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı tarafından
yapılan açıklama ve mevcut yasal düzenleme çerçevesinde
söz konusu iktisadi varlık devir sırasında 15.000 TL ile
devir konusu yapılsa ve birleşilen kurum kayıtlarına
15.000 TL olarak intikal etse bile amortisman ayırımı bu
miktar üzerinden yapılamayacak, 12.000 TL amortisman
ayırımında dikkate alınabilecektir.
Buna göre söz konusu iktisadi kıymetin birleşilen kurum
kayıtlarına intikal eden değeri ile amortisman ayırımına
konu olan değeri arasında bir fark söz konusu
olabilecektir. (V. Seviğ)
SELDEN DOĞAN SENET VE PARA KAYBI
SORU: Yaşadığımız sel felaketi nedeniyle kurye
çantasında olan çek, senet ve nakit para kaybımız
vardır. Bu kaybı giderleştirmemiz mümkün müdür? Bu
konuda tereddüte düştük.
YANIT: Yaşanan sel felaketi nedeniyle zayi ettiğiniz çek
ve senetler için elinizde söz konusu çek ve senetlerin
keşideciler ve/veya cirantaları ve borçluları ile
miktarlarını ve vadelerini belirleyen bir dokümanla
asliye ticaret mahkemesine başvurmanız gereklidir. Ancak
çantada mevcut bulunan paranın sel nedeniyle kaybolması
halinde yapılacak işlemle ilgili olarak Vergi Usul
Yasası'nda yönlendirici bir hüküm bulunmamaktadır.
Konuya ilişkin olarak Vergi Usul Yasası'nın 413'üncü
maddesi hükmünden yararlanarak durumu bağlı bulunduğunuz
vergi dairesi müdürlüğüne yazılı olarak sormanız ve
görüş istemeniz daha uygun olacaktır.
Buna yönelik başvurunuz sırasında varsa karakol tutanağı
veyahut itfaiyeden alacağınız tespit raporu ve bunun
yanında kasa hesabınızda bu miktarı kanıtlayacak borç
bakiyesinin yani kasa mevcudunun bulunduğunu gösterir
kayıt gibi ispat edici belgelerinde başvurunuza
eklemenizde yarar olacaktır.
Konuya ilişkin size verilecek yanıt eğer beklediğiniz
şekilde olmazsa elinizdeki bilgi ve belgelerle üst
makama başvurarak yeni bir görüş talep edebilirsiniz.
(V. Seviğ)
EKİM AYI MALİ TAKVİMİ
7 Ekim
2009 Eylül 2009 dönemi Çeklere Ait Değerli Kâğıtlar
Vergisi bildirimi ve ödemesi
9 Ekim
2009 16-30 Eylül 2009 dönemine ait noterlerce yapılan
makbuz karşılığı ödemelere ait bildirimlerin verilmesi
ve ödenmesi
12 Ekim
2009 16-30 Eylül 2009 dönemi Petrol ve Doğalgaz
Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisi'nin beyanı ve
ödemesi
15 Ekim
2009 Eylül 2009 dönemi Kolalı Gazozlar, Alkollü
İçecekler ve Tütün Mamullerine İlişkin Özel Tüketim
Vergisi beyanı ve ödemesi
2009 Eylül 2009 dönemi Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin
(Tescile Tabi Olmayanlar) Özel Tüketim Vergisi beyanı ve
ödemesi
2009 Eylül 2009 dönemi Dayanıklı Tüketim Malları ve
Diğer Mallara İlişkin Özel Tüketim Vergisi'nin beyanı ve
ödemesi
2009 Eylül 2009 dönemi BSMV beyanı ve ödemesi
2009 Eylül 2009 dönemi Özel İletişim Vergisi beyanı ve
ödemesi
2009 Eylül 2009 dönemi KKDF kesintilerinin bildirim ve
ödemesi
20 Ekim
2009 Eylül 2009 dönemine ait Petrol ve Doğalgaz
Ürünlerine İlişkin Ek:4 No'lu ÖTV bildirim formu
2009 Eylül 2009 dönemine ait Kolalı Gazozlara İlişkin
Ek:7 No'lu ÖTV bildirim formu
2009 Eylül 2009 dönemine ait Alkollü İçeceklere İlişkin
Ek:8 No'lu ÖTV bildirim formu
2009 Eylül 2009 dönemine ait Tütün Mamullerine İlişkin
Ek:9 No'lu ÖTV bildirim formu
2009 Eylül 2009 dönemine ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer
Mallarına İlişkin Ek:10 No'lu ÖTV bildirim formu
2009 Eylül 2009 dönemine ait Yarışma ve Çekiliş ile
Futbol Müsabakalarına ve At Yarışlarına ait İntikal
Vergisi beyanı ve ödemesi
2009 Eylül 2009 dönemi İlan ve Reklam Vergisi beyanı ve
ödemesi
2009 Eylül 2009 dönemine ait Şans Oyunları Vergisi'nin
beyanı ve ödemesi
2009 Eylül 2009 dönemi Müşterek Bahislere Ait Eğlence
Vergi beyan ve ödemesi
2009 Eylül 2009 dönemine ait Yangın Sigortası Vergisi
beyanı ve ödemesi
2009 Eylül 2009 dönemine ait Elektrik ve Havagazı
Tüketimi Vergisi beyanı ve ödemesi
23 Ekim
2009 Temmuz-Ağustos-Eylül 2009 GVK'nın Geçici 67.
Maddesine İstinaden Yapılan Tevkifatların Muhtasar
Beyanname İle Beyanı
2009 Temmuz-Ağustos-Eylül 2009 dönemi Gelir Vergisi
stopajının muhtasar beyanname ile beyanı
2009 Eylül 2009 dönemine ait Kurumlar Vergisi stopajının
muhtasar beyanname ile beyanı
2009 Eylül 2009 dönemine Ait Gelir Vergisi stopajının
muhtasar beyanname ile beyanı
2009 Eylül dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle
tahsil edilen Damga Vergisi ile sürekli mükellefiyeti
bulunanlar için makbuz karşılığı ödenmesi gereken Damga
Vergisi'nin beyanı
26 Ekim
Eylül 2009 dönemi Katma Değer Vergisi'nin beyanı ve
ödemesi
Temmuz-Ağustos-Eylül 2009 dönemi Katma Değer Vergisi'nin
beyanı ve ödemesi
1-15 Ekim 2009 dönemine ait noterlerce yapılan makbuz
karşılığı ödemelere ait bildirimlerin verilmesi ve
ödenmesi
1-15 Ekim 2009 dönemi petrol ve doğalgaz ürünlerine
ilişkin Özel Tüketim Vergisi'nin beyanı ve ödemesi
Eylül 2009 dönemine ait Kurumlar Vergisi stopajının
ödenmesi
Eylül 2009 dönemine ait Gelir Vergisi stopajının
ödenmesi
Temmuz-Ağustos-Eylül 2009 GVK'nın Geçici 67. maddesine
istinaden yapılan tevkifatların ödenmesi
Temmuz-Ağustos-Eylül 2009 dönemi Gelir Vergisi
stopajının ödenmesi
Eylül 2009 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle
tahsil edilen Damga Vergisi ile sürekli mükellefiyeti
bulunanlar için makbuz karşılığı ödenmesi gereken Damga
Vergisi'nin ödenmesi
27 Ekim
Eylül 2009 dönemi 4/1-a kapsamında sigortalı (SSK'lı)
olanlara ilişkin aylık prim ve hizmet bildirgelerinin
verilmesi
30 Ekim
Eylül 2009 dönemine ait Haberleşme Vergisi'nin beyanı ve
ödemesi
Eylül 2009 dönemi SSK sigorta primlerinin ödemesi
2009 Bağ-Kur sigortalılarının Ekim 2009 sigorta primi ve
sağlık sigorta primlerinin ödemesi
ÖZELGELERDE ZAYİ HALİ VE DEĞER KAYBI
1. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 19.12.2006 tarih
ve 137 sayılı özelgesi
"İşyerinde meydana gelen yangın sonrasında vergi
dairesine bilgi verilmeksizin yangın sonrası oluşan
enkazın kaldırılması ve tadilat işlerine başlanılması
halinde, yangında hasar gören emtianın değer tespitine
ilişkin takdir komisyonu kararı veya mahkeme kararı ile
bu konuda re'sen biçilmiş bir değer bulunmadığından,
zayi olan malların bedellerinin safi kazancın tespitinde
gider ya da zarar olarak indirilmesi mümkün değildir."
2. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'nın
4.5.2009 tarih ve 14663 sayılı özelgesi
"1 seri no'lu KDVK Genel Tebliği'nde, zayi olan mallar
için satış ve dolayısıyla yaratılan bir değer
olamayacağından, bu mallara ilişkin alış vesikalarında
gösterilen verginin indirilmesi, zayi olan mallar
üzerindeki vergi yükünü tamamen ortadan kaldıracaktır.
Dolayısıyla KDVK'nın 30/c maddesi uyarınca, zayi olan
malların alış vesikalarında gösterilen Katma Değer
Vergisi mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden
hesaplanan Katma Değer Vergisi'nden indirilemeyecektir,
açıklamasına yer verilmiştir. Buna göre, miadı dolmuş,
hasar görmüş, üretimden kalkmış, insan sağlığını tehdit
eden ve benzeri sebeplerle takdir komisyonu kararına
istinaden zorunlu olarak bir komisyon nezaretinde imha
edilen ilaçların, zayi olan mallar kapsamında
değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla imha
edilen ilaçların alış faturasında yer alan Katma Değer
Vergisi indirim konusu yapılabilir."
3. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'nın
17.9.2007 tarih ve 17820 sayılı özelgesi
"Kaybolan faturanın yerine kayıtlara uygun noterden
tasdikli bir örneğinin, üzerine zayi olan aynı tarih ve
sayıyı taşıyan fatura aslı yerine kullanılmak amacıyla
tasdik edilmiştir, şeklinde noterce şerh düşülmek
suretiyle kullanılması mümkündür. Ayrıca, muhtelif
sebeplerle kaybolan faturanın yerine geçen noter
tasdikli örneğinin kanuni defterlere kaydedilmesi
şartıyla, söz konusu faturada yer alan Katma Değer
Vergisi'nin indirim konusu yapılması mümkündür."
4. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın
18.6.2007 tarih ve 54853 sayılı özelgesi
"Hasarlı olmaları sebebiyle takdir komisyonu tarafından
emsal bedeli tespit edilen ve bu değer üzerinden satışa
konu edilen kıymeti düşen mallar ‘zayi olan mal' olarak
nitelendirilemeyeceklerinden, söz konusu mallar için
yüklenilen Katma Değer Vergisi, KDVK'nın indirime
ilişkin 29. ve 34. maddeleri kapsamında ve söz konusu
maddeler şartlarına riayetle indirim konusu
yapılabilir."
5. Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü 8.3.2005
tarih ve 102 sayılı özelgesi
"VUK'nın 15. maddesi uyarınca, Maliye Bakanlığı, belli
bir bölgeyi, ili, ilçeyi ve mükellef grubunu
ilgilendiren genel nitelikteki yangın afetlerine maruz
kalanlar için mücbir sebep hali ilan etmeye yetkili
olup, bu yetkinin münferit olarak ortaya çıkan yangınlar
için her bir mükellef itibariyle kullanılması söz konusu
değildir. Bu sebeple, şirketin marketinin yanması sonucu
zayi olan mallara ait Katma Değer Vergisi'nin indirim
konusu yapılması söz konusu değildir. Bununla beraber,
kullanım süresinin dolması ya da çeşitli sebeplerle
kullanılması veya satılması mümkün olmadığından takdir
komisyonu nezaretinde imha edilen malların zayi olan
mallar kapsamında değerlendirilmesi mümkün
bulunmamaktadır. Dolayısıyla, imha edilen söz konusu
malların alış faturalarında gösterilen Katma Değer
Vergisi'nin indirim konusu yapılması mümkündür."
6. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'nın
9.4.2009 tarih ve 11744 sayılı özelgesi
"Bir mükellefe ait takdir işleminin mükellefin bağlı
olduğu vergi dairesinin bulunduğu il veya ilçe takdir
komisyonunca yapılması gerekmektedir. Ancak, özellik arz
edebilecek bazı durumlarda takdir işleminin başka
mahalde bulunan il takdir komisyonlarınca da
yapılmasında sakınca bulunmamaktadır. Bu itibarla farklı
bölgelerde bulunan ve kıymetleri düşen sarf
niteliğindeki malzemelerin emsal bedelleri, malzemelerin
bulunduğu il veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca
tespit edilebileceği gibi, malzemelerin bulunduğu il
veya ilçelerdeki takdir komisyonlarınca emsal
bedellerini belirleyici gerekli tespitler yapılarak,
ilgili vergi dairesinin takdir işlemlerini yapmakta olan
takdir komisyonuna done olarak da gönderilebilecektir."
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz
07.10.2009 |