Birden fazla yerden ücret alanın
vergisi
Tek işverenden alınan ve kesinti yoluyla vergilendirilen ücretler beyan
edilmez. Kesinti yoluyla vergilendirilmeyen ücretler tek işverenden elde
edilmiş olsa dahi beyan edilir. Birden fazla işverenden ücret alanların
en yüksek ücreti aldıkları işveren dışındaki işverenlerden aldıkları
ücretlerin toplamı 19.800 lirayı aşmıyorsa bu ücretler için beyanname
verilmez, beyanname verilse de ücretler beyannameye dahil edilmez.
Aşanlar beyanname verecekler ve ilk işverenden alınan da dahil bütün
ücretlerini beyan edecekler. Önemli olan işverenin kim olduğudur.
Ücretin adı önemli değildir. Aynı şirketten değişik adlar altında,
örneğin, normal ücret yanında huzur hakkı da alınması durumunda birden
fazla işverenden ücret alınmış olmaz. Birden fazla işverenden ücret
alınmış olması için işverenin değişmiş olması gerekir.
DİĞERLERİYLE AYNI
Şirketin birinde sürekli olarak çalışan kişi, başka bir şirketin yönetim
ya da denetiminde olur ve buradan huzur hakkı alırsa, birden fazla
işverenden ücret alıyor demektir. İş değiştirdikten sonra aynı işe geri
dönülürse, işveren daha önce ödediği ücretleri de dikkate alarak artan
oranlı vergilemeye göre vergi keser. Bu nedenle de bu işveren tek
işveren olarak değerlendirilir. Birden fazla işverenden yüksek ücret
alanların konuyu araştırarak durumlarını öğrenmeleri ve ona göre
davranmalarında yarar var. Ücretlere uygulanan vergi tarifesi artık
diğer gelirlere uygulananla aynı.
Kâr payları nasıl hesaplanır?
Tam mükellef kurumlardan elde edilen hisse senedi ve iştirak hissesi kâr
paylarının yarısı, gelir vergisinden istisna. Yani kâr payının yarısı
vergiye tabi. Beyana tabi başka gelir yoksa ve kâr payı 19.800 lirayı
aşmıyorsa beyanname verilmez. Vergiye tabi gelir kâr payının yarısı
olduğuna göre, 39.600 lirayı aşmayan kâr payları, başka beyana tabi
gelir yoksa beyan edilmez. Şirketler kâr payı dağıtırken yüzde 15 vergi
keser. Bu vergi de kâr payına dahildir. Ödenecek vergi hesaplanırken de
mahsup edilir. Bu nedenle kâr payı alınan şirketten alınan kâr payına ve
üzerinden kesilen vergiyi gösteren bir yazı alınmalıdır. Kâr payının
yarısının beyan edilir ama beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir
vergisinden, kâr dağıtılırken kesilen verginin tamamı mahsup edilir.
Mahsup sonrası kalan tutar olursa vergi dairesinden iadesi istenir.
Örneğin; 42.500 lira kâr payı tahsil edilmiş ise, brüt kâr payı 50.000,
kesilen vergi de 7.500 liradır.
VERGİ DE İADE DE YOK
Beyan edilecek kâr payı 25.000, mahsup edilecek vergi 7.500 liradır.
25.000 TL üzerinden hesaplanacak vergi 4.974 TL olur. Kalan 2.526 lira
verginin de iadesi istenir. Brüt 214.080 TL kâr payı alan başa başta
kalıyor. Bunun neti ise 181.968 TL. 2008 yılı içinde net olarak 181.968
TL kâr payı alan vergi de ödemiyor, iade de almıyor.
Mevduata beyan yok
İster TL, ister döviz cinsinden olsun banka mevduat faizleri ile repo
gelirleri, tutarı ne olursa olsun beyan edilmez. Diğer menkul
kıymetlerde ise vergi beyanı şöyle:
* Offshore hesapların faizleri: Tutarı 960 lirayı aşarsa beyan edilecek,
aşmazsa beyan edilmeyecek.
* Yurt dışındaki bankalardan elde edilen mevduat faizleri: Faiz tutarı
960 lirayı aşıyorsa beyan edilir. Yurt dışında vergi ödenmişse, ödenen
vergi belgelenmek koşulu ile ödenecek vergiden düşülür.
* Yatırım fonu: Menkul kıymet yatırım fonlarının gelirleri, vergiye tabi
değil. Bunun dışındaki fonların gelirleri 19 bin lirayı aşarsa beyana
tabidir.
* TL cinsinden alacak faizleri: Vergi kesintisine tabi tutulmamış her
türlü alacak faizleri 960 lirayı aşarsa beyan edilir. Faiz gelirinde
vade uzatımlarında faiz elde edilmiş sayılır.
* Döviz cinsinden alacak faizleri: Elde edildikleri günün kuruyla 960
lirayı aşanlar beyan edilecek.
* Süreklilik arz eden alacak faizleri: Borç verme işlemi süreklilik arz
ederse ticari faaliyet olur ve faizler ticari kazanç hükümlerine göre
vergilendirilir.
* Faizsiz bankacılıktan elde edilen gelirler: Mevduat faizi niteliğinde
kabul edilmiştir.Beyan edilmezler.
* Tahvil ve bono faizleri: 1.1.2006 tarihinden önce ihraç edilen Devlet
tahvilleri ve Hazine bonolarının faiz gelirlerinin yüzde 35.10'u vergiye
tabidir. Bu tutar 19.800 lirayı geçmiyorsa beyanname verilmez. Geçiyorsa
beyanname verilir. Yani elde edilen faiz 54.410,26 TL'yi geçiyorsa
beyanname verilir ve gelirin yüzde 35.10'u beyan edilir. 1.1.2006
tarihinden sonra ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonosu
gelirlerinden % 10 vergi kesintisi yapılıyor ve beyana tabi değil.
* Devlet tahvili alım satım kazancı: 26 Temmuz 2001 ile 31 Aralık 2005
tarihleri arasında ihraç edilen devlet tahvillerinden, 2008'de elde
edilen alım-satım kazancının vergilendirilmesinde devlet tahvilinin
elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, iktisap (edinme) bedeli ÜFE
artışı oranında artırılarak kazanç belirlenir. Elden çıkarma bedeli ile
endekslenmiş edinme bedeli arasındaki fark, kazanç sayılır.
Kazım Yılmaz
Takvim/07.03.2009 |