Mal
ve hizmet aldığınız firmaları tanıyor musunuz?
Böyle bir kanun mu var veya
yeni mi çıktı diye sorduğunuzu tahmin edebiliyorum. Ne
böyle bir kanun var ne de böyle bir kanun çıkacak. Ancak
yine de mal ve hizmet satın aldığınız firmalar
tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir iş ve
işleme dayalı olması dışında firmanın vergisel durumu ne
yazık ki mal ve hizmeti satın alan firmaları da yakından
ilgilendiriyor.
Çoğu zaman anlamakta güçlük çekilen ve zaman zaman
mükellefleri kaçakçılık cezaları ile karşı karşıya
bırakan sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge
kullanımından bahsedeceğiz bu hafta. Esasında sahte ve
muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge gerçek bir iş ve
işleme dayanmaması veya bir iş ve işleme dayanmamakla
beraber muhtevası itibariyle yanıltıcı belge (naylon
fatura olarak bilinen) olması da yine kaçakçılık
cezasını gerektirmektedir.
Vergi incelemelerinde sahte belge veya muhteviyatı
itibariyle yanıltıcı belge kullandığı somut olarak maddi
delillerle, net ve açık olarak tespit edilen mükellefler
hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. Naylon fatura
düzenlenmesi ya da kullanılması durumunda, hem "üç kat
kaçakçılık cezası" hem de "üç yıla kadar hapis cezası"
uygulanıyor. İncelemelerin çoğu zaman geçmiş yıllara
yönelik olarak yapılması mükellefler tarafından bazı
hususların ispatını güçleştirebiliyor. Kaldı ki çoğu
zaman iyi niyetli mükellefler bilmeden ticari hayatın
normal seyrinde bilmeyerek de naylon fatura kullanmış
olabilir. Bu durumda inceleme elemanlarınca mal ve
hizmetin satın alınmasına rağmen mükellefin defter ve
belgeleri arasında naylon fatura bulunması dolayısıyla
üç yıla kadar hapis istemiyle savcılığa suç duyurusunda
bulunulması ileride işadamı açısından ticari anlamda
telafisi mümkün bulunmayan sonuçlar doğurabilir.
Mükellefiyet kaydı var mı?
Son aylarda yaşanan kriz birçok firmanın kapanmasına
neden oldu. Zor duruma düşen firmaların bir kısmı son
dönemlerine ilişkin vergi beyannamelerini vermemekte
veya vergi borcunu ödeyemez hale gelmiş olabilir. Bu tür
işletmelerden alış yapan firmaların kayıtlarına giren
faturaların gerçek bir iş ve işleme dayalı olması
yanında ilgili firmanın bu tür faaliyetlerini de yerine
getirebilecek durumda ve mükellefiyet kaydının devam
etmesi gerekir.
Vergi Daireleri tarafından zor durumları nedeniyle vergi
ödevlerini yerine getiremeyen mükelleflerin vergi
kayıtları resen silinmekte. Vergi kayıtları resen
silinen mükelleflerden alım yapan firmaların bu tür
alımları vergi dairelerine bildirilen Ba ve Bs
formalarında kolayca tespit edilmekte. Yapılan
araştırmalar sonucunda bulunamayan ve tespit edilemeyen,
vergi kaydı resen silinmiş olan mükelleflerden alım
yapan firmalar açısından zor ve sıkıntılı süreç bundan
sonra başlıyor.
Yeminli Mali Müşavir kontrolü
Bu tür durumlardan korunmak için firmaların alım
yaptıkları firmaları yakından tanımalarında fayda var.
İleride en azından işini terk etmiş olsa bile faturanın
düzenlendiği tarihte gerçekten o iş ve işlemi
yapabilecek ölçek ve güçte olup olmadığının
ispatlanabilir olması gerekir. Firmaları bu anlamda
koruyacak en önemli mekanizmalardan biri Yeminli Mali
Müşavirlik müessesesi. Firmanın alışlarına ilişkin iş ve
işlemler ile alım yapılan firmaların vergisel
yükümlülükleri yerine getirip getirmediği Yeminli Mali
Müşavirler tarafından kontrol edilebilir.
Ödemeleri banka aracılığı ile yapın
Ayrıca firmaların dikkat etmesi gereken diğer bir husus,
mal ve hizmet alımına ilişkin ödemeleri mutlaka banka
veya diğer finans kuruluşları aracılığı ile yapması. Her
ne kadar sekiz bin Türk Lirası ve üzeri ödeme ve
tahsilatlara ilişkin zorunluluk bulunsa da bu tutardan
daha küçük ödemelerin de banka ve finans kuruluşları
aracılığı ile ödenmesinde fayda var.
İsmail KÖKBULUT
Bugün/06.04.2009 |