Muhasebe  

Maliye

Vergi

İletişim

Vergi Takvimi

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   06 Nisan  2009

   Ana sayfa

   2009 Çalışmaları

   2009 Pratik Bilgiler

   Staj - Stajyer Rehberi

   Kanun-Mevzuat Rehberi

   Sosyal Güvenlik Rehberi

   Muhasebe Bilgi Rehberi

  Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


 

İş kazası ateşi kimleri yakıyor?

 

Bugün iş kazasını bildirmemenin maliyetini düşünürken aklıma gelenleri sizlerle paylaşacağım. Herkesçe bilindiği üzere, iş kazası ateşi, sadece zarar gören işçi ve ailesini, yani düştüğü yeri yakmıyor. Ve iş kazaları, en ağır bireysel ve toplumsal sorunlarımızın başında yer alıyor. Sanayi toplumları, bilgi toplumuna dönüşüm sürecine girene kadar iş kazalarından çok zarar gördüler. Diğer bir deyişle sanayileşmenin en önemli ve ağır faturalarının başında iş kazaları gelmektedir. Öyleyse iş kazası ateşinden zarar görenleri şöyle bir gözden geçirelim.

Elbette öncelik, işçi ve ailesinde. Çünkü bedenen zarar gören işçinin kendisi. Ya yaralanıyor, hafif veya ağır, bazı organlarını kaybediyor. İş kazalarında ölüm oranları da hiç az değil. Öyleyse maddî ve manevî zararlara uğrayan işçi, sağlığını kaybederken gelir güvenliğini de kaybediyor. Çoğu kere iş kazasından sağ çıkabilenler, ailesiyle topluma özürlü olarak dönüyor. İşte işçi ailesi de bu nedenle çok zararlı çıkıyor, bu kazadan. Öyleyse iş kazası ateşi, önce işçi ve ailesini yakıyor. Bu ateşin zararını hafifletmek için, işçiye tedavî gördüğü ve istirahatli olduğu dönem için, geçici işgöremezlik ödeneği ödeniyor. Diğer bir deyişle, SGK, kazası geçiren işçilere çalışamadığı her gün için sözkonusu istirahat parasını ödüyor. Eğer iş kazası geçiren işçinin rahatsızlığı sürekliyse ve bu rahatsızlık sonucu meslekte çalışma gücünün en az yüzde 10'unu kaybetmişse, bu geçici işgöremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik ödeneğine dönüştürülüyor. Yani sakatlık oranına bağlı olarak işçiye sürekli bir aylık bağlanıyor.

Şimdi gelelim, ateşin sonraki yaktığına. Bilindiği üzere, 5510 sayılı Yasa (SSGSSK), iş kazası hallerinde işverene bir takım yasal yükümlülükler getirmiştir. SGK, bu yükümlülükleri yerine getirmeyen işverenlere yaptırımlar (cezalar) uygulamaktadır. İşverenin yükümlülüklerini sıralarsak:

1-İş kazası meydana geldiği an işveren kazanın olduğu yerdeki polis veya jandarma karakoluna (kolluk kuvvetlerine) derhal bildirimde bulunmalıdır.

2-İş kazası, zorunlu olarak 2 işgünü içinde ÇSGB Bölge Müdürlüklerine bildirilmelidir.

3-Ayrıca işveren, meydana gelen iş kazasını SGK'ya en geç kazadan sonraki 3 iş günü içinde bildirmekle de yükümlüdür. Örneğin sözkonusu iş kazası Salı günü meydana gelmişse, işveren, en geç Cuma günü çalışma saati bitimine kadar ilgili SGK İl Müdürlüğü veya Sosyal Güvenlik Merkezi'ne e-sigorta yoluyla veya doğrudan ya da iadeli, iadeli taahhütlü posta ile bildirmelidir. Burada dikkat edilecek husus adi posta ya da kargo ile yapılan bildirimlerde, Kurum kayıtlarına intikal tarihinin esas alınması nedeniyle işverenin ceza alma riskinin bulunmasıdır. SGK'ya yapılacak iş kazası bildirimleri mutlaka, İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Bildirgesi –SSİY eki- ile yapılmalıdır. Sigortalıların iş kazası geçirmeleri halinde, belirtilen sürede yani en geç 3 iş günü içinde işveren tarafından bildirimin yapılmaması durumunda, iş kazası bildiriminin SGK'ya yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği işverenden tahsil, yani rücu edilir.

Örneğin 01.03.2009 tarihinde meydana gelen iş kazasını 12.03.2009 tarihinde kuruma bildiren işverenden, 01.03.2009 -11.03.2009 tarihleri arasında sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği kurumca tahsil edilir. Diğer yandan kazaya uğrayan sigortalının tedavi masrafları da işverenden istenir. 3 günlük süre geçirildikten sonra yapılan bildirimlerde ise bildirim tarihine kadar olan sağlık harcamaları işverenden tahsil edilir. Bildirim sonrası yapılan sağlık harcamalarını ise kurum karşılar. Diğer yandan iş kazalarının 2 iş günü içinde ÇSGB Bölge Müdürlükleri'ne bildirilmemesi halinde işverenlere 2009 yılı için 1120.- TL idari para cezası uygulanmaktadır. (Bk:Şerif AKCAN, Türkiye, 15.03.2009, http://www.resulkurt.com/artikel.php?artikel_id=1635).

İşverenin zararı bunlarla bitmemektedir. Borçlar Yasası uyarınca, dava yoluyla maddî ve manevî tazminat ödeme yükümlülüğüyle, bağlanmışsa yasal şartlara göre sürekli işgöremezlik geliri ve yine maluliyeti nedeniyle çalışamamasından dolayı bağlanmışsa maluliyet aylığının peşin sermaye değerleri ölçütüne göre rücu tazminatı yükümlülüğü de işverenin zarar hanesine kaydedilmelidir.

Her iş kazası, toplumun tüm bireylerine yansıyan mutluluk ve refah vb kaybına yol açarak toplumsal zararlara sebep olmaktadır.

Öyleyse iş kazası ateşini ancak bilinçlenerek söndürebiliriz. Bu bilinçlenmenin adresi, konu hakkında yazılan kitapları okumaktır. (Örneğin SGK Baş Müfettişi İsa Karakaş'ın yazdığı ve Ankara'da Adalet Yayınevi'in yayınladığı (tel: 0.312.2311794-2299207) "SGK İş Kazası Uygulamaları ve İş Kazası Davaları",2009, 518 sayfa okunarak yararlanılabilecektir.)

Tahsin Sınav

Y.Şafak/06.04.2009

 

  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2009  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.