Borsada işlem gören hisse
senetlerinin alım satım
kazançlarının vergilendirilmesi,
borsada işlem görmeyen anonim
şirketlerin hisse senetlerinin
satışından elde edilen kazançların
vergilendirilmesinden farklı.
Borsada işlem görmeyen hisse
senetlerinin satışından elde edilen
kazancın vergilendirilmemesi için
aranan iki yıllık elde tutma süresi,
borsada işlem gören hisse
senetlerinde bir yıl olarak
uygulanıyor (GVK Geç. Md. 67).
Buna göre, borsada işlem gören ve
'bir yıldan fazla elde tutulan'
hisse senetlerinin elden
çıkartılmasından doğan kazanç,
tutarı ne olursa olsun, gelir
vergisine ve stopaja tabi değil.
Bir yıl içinde elden çıkarılan hisse
senetlerinden elde edilen kazanç ise
yüzde sıfır oranında stopaja tabi
(Borsa kazançlarına 14.11.2008
tarihine kadar yüzde 10 oranında
stopaj uygulanıyordu). Stopaj
yoluyla vergilendirilen bu kazanç
için beyanname verilmesi gerekmiyor.
Ancak borsa kazançlarının yüzde 10
oranında stopaja tabi tutulduğu
01.01.2008-14.11.2008 tarihleri
arasında yapılan satışların
bazılarından zarar edilmiş ise
isteğe bağlı olarak yıllık beyanname
verilebilecek. Bu yolla, yıllık
satış zararlarının, satış
karlarından mahsubu sağlanarak,
fazla stopajın iadesi mümkün
olabilecek.
960 TL'yi aşan
alacak faizi beyan edilecek
Alacak faizleri stopaja tabi değil.
Bu nedenle de stopaja tabi menkul
sermaye iratları için geçerli olan
19.800 TL'lik beyan sınırı alacak
faizleri için geçerli değil. Buna
göre 2008 yılında elde edilen alacak
faizi tutarı, 960 TL'ye kadar ise
beyan edilmeyecek. Aşması durumunda
ise tamamının beyan edilmesi
gerekiyor.
2008 yılında elde edilen ve 960
TL'yi aşan alacak faizi geliri, 25
Mart 2009 Çarşamba akşamına kadar
beyan edilecek. Tahakkuk eden vergi
de Mart ve Temmuz 2009 aylarında iki
eşit taksitte ödenecek.
Kimler ücret gelirlerini
beyan edecek
Gerçek usulde ücretlerin
vergilendirilmesi iki şeklide
oluyor. Biri, ücretten işveren
tarafından yıl içinde vergi
kesintisi yapılması; diğeri ise elde
edilen ücretin yıllık beyanname ile
beyan edilmesi...
Gerçek ücretlerin vergilendirilmesi
esas olarak işveren tarafından vergi
kesintisi yapılmak suretiyle
gerçekleşiyor.
Birden fazla işverenden alınan ve
kesintisi yoluyla vergilendirilen
ücretlerden, birinciden sonraki
işverenlerden alınan ücret
toplamının 19.800 TL'yi aşması;
ücretin yabancı bir memleketteki
işverenden doğrudan doğruya
alınması; ücretin istisnadan
faydalanmayan yabancı elçilik ve
konsolosluktan alınması halleri ile
kesinti yoluyla vergilendirilmeyen
ücretler için 25 Mart 2009 Çarşamba
akşamına kadar yıllık beyanname
verilmesi gerekiyor.
TEK İŞVERENDEN ÜCRET
ALANLAR
Sadece bir işverenin yanında ücretli
olarak çalışanların tevkif (kesinti)
yoluyla vergilendirilmiş ücret
gelirinin tutarı ne olursa olsun,
yıllık gelir vergisi beyannamesi
vermesi gerekmiyor. Tek işverenden
ücret alanların ücretlerinden yıl
içinde kesinti yoluyla ödenen vergi,
nihai vergi olacak.
KONSOLOSLUKTA ÇALIŞANLAR
YabancI ülkelerin Türkiye'de bulunan
elçilik ve konsolosluklarda çalışan
ve karşılıklılık anlaşması
bulunmadığı için ücret istisnasından
yararlanamayan Türk uyruklu hizmet
erbabı (ücretli), ücretinden vergi
kesintisi yapılmadığı için ücret
gelirini yıllık beyanname ile beyan
etmek zorunda.
ÜCRETİNİ YURTDIŞINDAN
ALANLAR
Yabancı ülkelerde bulunan
işverenlerden alınan ücretlerin
yıllık beyanname ile beyan edilmesi
gerekiyor. Ancak kanuni ve iş
merkezi Türkiye'de bulunmayan dar
mükellef işverenlerin Türkiye
dışında elde ettiği kazançları
üzerinden döviz olarak ödemiş
oldukları ücretler gelir vergisinden
istisna olup, beyan edilmesi
gerekmiyor.
BİRDEN FAZLA İŞVERENDEN
ÜCRET ALANLAR
Gerçek hayatta ücretlilerin birden
fazla işverenden ücret alması da söz
konusu olabiliyor. Birden fazla
işverenden ücret alanlar, birden
sonraki işverenden aldıkları
ücretlerinin toplamı 2008 yılında
19.800 TL'yi aşarsa, birinci
işverenden alınan da dahil olmak
üzere tüm ücretlerini yıllık gelir
vergisi beyannamesi ile beyan edip,
ilave vergi ödeyecekler. Birinciden
sonraki işverenden alınan ücretlerin
toplamının 19.800 TL'yi aşmaması
halinde, kesinti yoluyla
vergilendirilmiş olan ücretler beyan
edilmeyecek.
Birden fazla işverenden ücret geliri
elde edilmesi halinde 19.800 TL'lik
sınırın aşılıp aşılmadığı
belirlenirken, dikkate alınmayacak
ilk işverenden alınan ücretin nasıl
belirleneceği önemli. Bu konuda
ücret tutarı ya da çalışma süresi
gibi ölçütler dikkate alınmıyor;
birinci işverenden alınan ücretin
hangisi olacağı ücretli tarafından
belirleniyor.
Örneğin, bir fabrikada işçi olarak
çalışan Kemal, akşamları ve hafta
sonları bir inşaat firmasında
çalışmaktadır. Çalışması
karşılığında 2008 yılında fabrikadan
27.000 TL, inşaat şirketinden de
18.000 TL ücret geliri elde
etmiştir. Burada 19.800 TL'lik
sınırın aşılıp aşılmadığının
hesabında 'birinci işverenden alınan
ücretin hangisi olacağı' ücretli
tarafından serbestçe belirlenecek.
Ücretli 27.000 TL ücret aldığı
işvereni birinci işveren olarak
belirleyip, diğer işverenden aldığı
ücret (18.000 TL), 19.800 TL'lik
beyan sınırını aşmadığı için
beyanname vermesi gerekmeyecek.
YARIN... Hangi gelirler
beyan edilmeyecek?
Metin Taş-Sezgin Özcan
Akşam/06.03.2009