SERMAYESİNİ YİTİREN ŞİRKETLERDE YÖNETİM KURULUNUN
GÖREVLERİ
SORU: Şirket sermayesinin yıllar itibariyle uğranan
zarar nedeniyle sıfırlanması halinde ortakları sermaye
arttırımında zorlayıcı bir hukuk düzenlenmesi var mıdır?
YANIT: Türk Ticaret Kanunu'nun 324'üncü maddesi hükmü
gereği olarak son yıllık bilançoda esas sermayenin
yarısının karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim
kurulu derhal toplanarak durumu genel kurula bildirmekle
yükümlüdür.
Şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran
emareler mevcutsa yönetim kurulu aktiflerin satış
fiyatları esas olmak üzere bir ara bilançosu düzenler.
Ana sermayenin üçte ikisi karşılıksız kaldığı taktirde,
genel kurul bu sermayenin tamamlanmasına veya kalan üçte
bir sermaye ile yetinmeye karar verdiği taktirde şirket
feshedilmiş sayılır. Şirketin aktifleri, şirket
alacaklarının alacaklarını karşılamaya yermediği
takdirde yönetim kurulu bu durumu derhal mahkemeye
bildirmeye mecburdur. Mahkeme bu gibi durumlarda
şirketin iflasına hükmeder. Ancak şirket durumun
ekonomik açıdan düzeltilmesi mümkün görülürse, bu
taktirde yönetim kurulu veya bir alacaklılarının istemi
üzerine mahkeme iflas kararını erteleyebilir. Bu
bağlamda da mahkeme, envanter düzenlenmesi veya bir
yediemin tayini gibi şirket mallarının muhafaza için
gerekli önlemleri alır.
Türk Ticaret Kanunu'nun 324'üncü maddesi emredicidir.
Sermayenin yitirilmesi nedeniyle açılan iflas
davalarında durum bilirkişiler aracılığı
belirlenmektedir. İlke olarak ana sözleşmede aksine
hüküm yoksa şirketin sermayesinin yitirmesi halinde,
ortaklar yitirilen sermaye için sermaye artırımı kararı
alamazlarsa, bu taktirde yönetim kurulunun şirketin
iflasını istemesi gerekmektedir.
Şirket yönetim kurulu ile denetçilerinin şirketin mali
durumunu yakından izlemeleri ve özellikle sermaye
yitikliği başladığı andan itibaren bu durumun
önlenebilmesi için gerekli özveriyi ve beceriyi
göstermeleri gerekmektedir.
Şirket sermayesinin yitirilmesi halinde durumun genel
kurula taşınması ve genel kurulda çare bulunamadığı
taktirde yönetim kurulunca alınacak bir kararla iflas
isteminde bulunulması söz konusu olabilmektedir.
ÖZÜRLÜLERE ÖZGÜ
PROGRAMLAR KDV'DEN İSTİSNADIR
SORU: Özürlü bir kişiyim. Elimde özürlü olduğuma dair
heyet raporu var. Bulunduğum yerde bilgisayar satışı
yapan bir kuruluşa başvurarak görme özürlü olanlar için
bazı programlar almak istedim. Bilebildiğim kadarıyla
özürlüler için üretilen özel programlar Katma Değer
Vergisi'ne tabi değil. Ancak tüm ısrarıma rağmen
bilgisayar programını Katma Değer Vergisi'nden müstesna
şekilde alamadım.
YANIT: Katma Değer Vergi Yasası'nın 17/4 ‘Diğer
İstisnalar' başlıklı (s) bendinde hükme bağlandığı üzere
07.07.2005 tarihinden geçerli olmak üzere "Özürlülerin
eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel
olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar
programlarının teslimi Katma Değer Vergisi'nden
bağışıktır."
Diğer yandan aynı yasanın 32'nci maddesi uyarınca, aynı
yasanın 17. maddesinin 4 numaralı fıkrasının (s) bendi
ile vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili
fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer
Vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden
hesaplanacak Katma Değer Vergisi'nden
indirilebilmektedir. Mükellefin vergiye tabi bir
işleminin bulunmaması veya hesaplanan vergiden
indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemiyen
katma değer vergisi söz konusu işlemleri yapanlara iade
edilebilmektedir.
Böyle bir durumda özürlülere Katma Değer Vergisi Yasası
kapsamında teslimi yapılan sözü edilen teslimler için
satıcı konumunda olanların yüklendikleri Katma Değer
Vergisi, diğer işlemlerden sağladıkları Katma Değer
Vergisi'nden indirim konusu yapılabilmektedir.
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz
05.08.2009 |