İşçi ücretinden para cezası
kesilmesi
Zaman zaman
çalışanların işyeri kurallarına uymamasından dolayı
sorunlar yaşanmaktadır. Bu nedenle işyerlerinde konulan
kurallara uymayı sağlamak üzere, para cezası
uygulanabilmektedir.
4857 sayılı kanunun 32. maddesinde ücret, "Genel anlamda
ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya
üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen
tutar" olarak tanımlanmıştır. İşyerlerinde işlerin
düzenli bir şekilde yürüyebilmesi için bir takım
kurallar konulmaktadır. Bu kurallara uyulmaması halinde
de disiplin cezaları öngörülmektedir. Bu disiplin
cezaları ihtar, iş sözleşmesinin feshi vs. gibi disiplin
cezaları veya para cezaları şeklinde olmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 38. maddesi ücret kesme cezası
başlığıyla işçiye yaptığı suça karşılık kendisine
verilebilecek para cezası özel hükümlere bağlanmıştır.
İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde gösterilen
sebepler dışında ücret kesimi cezası verilmesi mümkün
değildir. İşçiye para cezası verilebilmesi için, iş
sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi veya işyeri iç
yönetmeliklerinde ceza verilecek davranışın
belirlenmesi, diğer bir deyişle hangi davranışın
sonucunda hangi cezanın söz konusu olacağının bilinmesi
gereklidir.
Nitekim Yargıtay Genel Kurulu bir kararında işverenin,
yasanın hak verdiği özel durumlar dışında, işçi
ücretinden yargı kararı olmadan kesinti yapamayacağına (Yarg.
Hukuk Genel Kurulu E.984/454 K.985/1073 T.18.12.1985)
vurgu yapmaktadır. İşçinin ücretinden, yasanın cevaz
verdiği özel haller dışında bir yargı kararı olmadan
işverenin tek taraflı iradesi ile bir kesinti
yapamayacağı belirtilmiştir. Buna göre, hangi
sebeplerden dolayı ücret kesinti yapabileceğine ilişkin
işçinin onayı gereklidir. Bu onay da, iş
sözleşmesi/toplu iş sözleşmesi veya iç yönetmeliklerle
alınmalıdır.
İşçi ücretinden para cezası kesilmesinin koşulları
İşçiye yaptığı suça karşılık kendisine verilebilecek
para cezası özel hükümlere bağlanmıştır. İşçi ücretinden
para kesintisi yapılmasının koşulları aşağıda
sayılmıştır.
1. İşçiye para cezası verilebilmesi için, söz konusu
davranışın objektif olarak belirlenmesi, hangi
davranışın neticesinde ne miktarda para cezasının söz
konusu olacağının bilinmesi, hizmet akdi/toplu iş
sözleşmesi veya iç yönetmeliklerle sağlanmalıdır.
Önceden belirlenmeyen ve bilinmeyen davranışlara para
cezası vermek mümkün değildir.
2. 4857 sayılı İş Kanunu yapılacak kesintilerin bir ayda
iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş
miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük
kazancından fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.
Uygulanacak para cezası miktarının bir ayda işçinin iki
günlük kazancından fazla olamayacağı belirtilmek
suretiyle yapılacak kesintinin üst sınırı
belirlenmiştir. Şüphesiz uygulanacak para cezasının
miktarı, işçinin iki gündeliğini aşabilecektir. Ancak, 1
ay içinde yapılabilecek kesinti miktarı, işçinin 2
gündeliğini aşamayacaktır. Örneğin, işçinin 3 gündeliği
tutarında para cezası uygulanması durumunda; bu miktarın
2 gündeliği 1. ayda, bakiye 1 gündeliği de ancak, 2.
ayda kesilebilecektir. Kanun koyucu üst sınır yani, iki
gündeliği belirlediğinden daha düşük bir miktarda
kesinti yapılmasına ilişkin (örneğin ayda 1 gündelik) iş
sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükmü geçerli
olacaktır. Zira, kanun koyucu, işçi ücretlerinden yüksek
miktarda kesinti veya keyfi uygulamalarla kesinti
yapılarak işçinin zor duruma düşmesine engel olmak
istemiştir.
3. İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintiler,
işçiye gerekçeleriyle hemen bildirilmelidir. Böylece,
işçinin yapılacak ceza miktarını ve ne zaman
kesileceğini bilebilmesi sağlanmakta; bu arada işçinin
haksız uygulama diye değerlendirdiği muamele için itiraz
edebilmesine imkan hazırlanmaktadır.
4. 4857 sayılı İş Kanunu söz konusu ceza paralarının
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına bakanlıkça
belirtilecek Türkiye'de kurulu bulunan ve mevduat kabul
etme yetkisini haiz bankalardan birine, kesildiği
tarihten itibaren bir ay içinde yatırılacağını hüküm
altına almıştır. Başka bir ifadeyle, 1475 sayılı İş
Kanunu'nda yapılacak kesintiler için bakanlığın milli
bankalardan birinde hesaba açabileceği öngörülmüşken,
4857 sayılı yasa ile bakanlığın Türkiye'de kurulu
bulunan ve mevduat kabul etme yetkisini haiz bankalardan
birinde hesap açabileceği hüküm altına alınmıştır. 4857
sayılı İş Kanunu'nun 38. maddesi gereğince, disiplin
suçları nedeniyle işçi ücretlerinden kesilen ceza
paralarının 24.04.2001 tarihinden itibaren T.C. Ziraat
Bankası Ankara Merkez Şubesi nezdindeki 30401/276505
no'lu hesaba yatırılması gerekmektedir.
İbrahim IŞIKLI
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ
HUKUKU
05.08.2009 |