Gelir Vergisi Kanunu değişiyor
TBMM Genel Kurulunda, Gelir
Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler
tamamlandı.
"Temel yasa" olarak görüşülen tasarının tümü üzerindeki
görüşmelerde CHP grubu adına söz alan Trabzon
Milletvekili Akif Hamzaçebi, Hükümetin, vergi
indirimleri yaparken, vergi gelirlerindeki azalışı
telafi edecek önlemleri uygulamaya koyamadığını öne
sürdü. "Bugün Hükümetin karşı karşıya kaldığı açmaz
budur" diyen Hamzaçebi, bu durumun Hükümetin elini
kolunu bağladığını savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı yeni teşvik
ve istihdam paketini incelemeye çalıştığını ifade eden
Hamzaçebi, teşvik uygulamasının iyi olduğunu, ancak
teşvikle var olan kaynağın dağıtılması gerektiğini, şu
an olmayan kaynağın dağıtıldığını iddia etti. Hamzaçebi,
"Yeni teşvik paketinde birçok tutarsızlıklar var. 30 il,
dördüncü bölge olarak aynı grupta toplanmış. Bunun
sıkıntısını, açmazını daha önce gördük. O yanlışta bu
pakette ısrar edilmiştir" diye konuştu.
Ekonomik kriz dönemlerinde talebi artırmak için vergi
indirimlerine başvurulmasının yanlış olmadığını ancak,
bir paketin içinde unsur olması gerektiğini anlatan
Hamzaçebi, şunları söyledi:
"Sadece vergi indirimi ve teşvik gibi konularla
ekonomideki sorunlara yaklaşırsanız, bu krizden
çıkamayız. Ülkede eksik olan güvendir. Vergi indirimiyle
güveni veremezsiniz. Bugünkü vergi indirimi
politikasıyla sadece gelecekteki talebi, öne çekmiş
olacağız. Bunun örneklerini daha önce yaşadık. 2001
yılının Kasım ve Aralık aylarında otomotiv sektöründe ve
beyaz eşyada uygulanan vergi indiriminin sonuçlarını,
Hükümetin, Maliye Bakanının incelemesini tavsiye
ediyorum. 2001 yılının Ekim ayında otomotiv satışı 6 bin
700 iken, Kasım ayında vergi indirimin etkisiyle 12 bin
700'e çıkmış, bu rakam Aralık ayında 15 bin 400'e
ulaşmıştır. İndirimin sona erdiği, 2002'in Ocak ayında
otomotiv satışı sadece 737 olmuştur. Şubat ayında ise
1524 olmuştur. Vergi indirimi, bir paketin unsuru
değilse, sadece gelecekteki talebi öne çekmeye yarar,
ondan sonra o sektör çok daha büyük bir krizin içine
girer."
"İşsizlik ve yoksulluk sosyal patlama boyutuna ulaştı"
MHP Grubu adına söz alan Manisa Milletvekil Erkan Akçay,
tasarının, "konu ve amaç bütünlüğü olmadığını" ileri
sürdü.
Hükümetin, ekonomik krizi iyi yönetemediğini, etkili
önlemleri hayata geçiremediğini savunan Akçay, işsizlik
ve yoksulluktaki artışın sosyal patlama boyutuna
ulaştığını iddia etti.
AK Parti iktidarları döneminde vergilerin tabana
yayılamadığını ve kayıtdışı ekonominin büyüdüğünü
anlatan Akçay, etkin ve etkili önlemler içermeyen, içi
doldurulmayan paketlerin açıklanmasının, ekonomideki
sıkıntıları gidermeyeceğini belirtti.
DTP Grubu adına söz alan Hakkari Milletvekili Hamit
Geylani de Hükümet ekonomik krizi iyi yönetemediği için
faturanın yoksul halka kesildiğini ileri sürdü. Geylani,
geçici paketler açıklamak yerine, kalıcı tedbirler
alınmazsa işsizliğin büyüyerek artacağını ifade etti.
Tasarıdaki bazı düzenlemeleri de eleştiren Geylani, cep
telefonu ithalinde 40 lira ÖTV alınacak olmasının,
sosyal adalete ve hukuka uygun olmadığını savundu.
Bütçe açığının artması
AK Parti Grubu adına söz alan Ankara Milletvekili Bülent
Gedikli, muhalefet milletvekillerinin konuşmalarında,
Hükümeti "hiçbir şey yapmamakla" suçladığını belirterek,
bu yöndeki konuşmaların yanlış olduğunu söyledi.
Ekonomik krize yönelik alınan tedbirlerin maliyetlerinin
toplamının 54,3 milyar lira olduğunu kaydeden Gedikli,
tedbirlerin bütçeye etkisinin 3 yıla yayıldığını
bildirdi.
Varlık barışı, vergi alacaklarının yeniden
yapılandırılması, teşvik süresinin uzatılması, işverenin
sigorta prim payının 5 puan düşürülmesi gibi tedbirler
alındığını hatırlatan Gedikli, "Bütçe açığının arttığı
söyleniyor. Eğer tedbir alınmamış olsaydı bütçe açığı
artmazdı. Bütçe açığının artmış olması tedbir
alındığının bir göstergesidir" diye konuştu.
CHP'nin önerdiği 7 maddelik istihdam paketinin
maliyetinin 26,8 milyar lira olduğunu belirten Gedikli,
"Tedbir öneriyorsanız, kaynağıyla beraber önerirseniz
daha makul olur. Kriz, dünyaya yayıldı ve derinleşti.
Büyük firmaların, bankaların batışını izliyoruz. Bizi
neden mi teğet geçti? Faiz mi patladı? Paralar mı
buharlaştı? Bankalar mı battı? Hiçbiri olmadı. İşte onun
için teğet geçti" dedi.
www.muhasebenet.net
05.06.2009 |