Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinde
karşılık
"Finansal kiralama, faktoring
ve finansman şirketleri"nce alacakları için ayrılacak
karşılıklara ilişkin usul ve esaslar Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanmış
bulunan bir tebliğ ile belirlenmiş bulunmaktadır. (20
Temmuz 2007 gün ve 26588 sayılı Resmi Gazete)
Söz konusu tebliğin 3'üncü maddesinde yapılan
tanımlamadan da anlaşılacağı üzere "Karşılıklar;
alacaklardan doğmuş veya doğması beklenen ancak kesin
olarak belli olmayan zararların karşılanması amacıyla
mali tablolarda hesaben ayrılarak gider yazılan"
tutarlardır.
Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri
kurum olarak alacaklarına ilişkin doğmuş ve doğması
beklenen zararlarını, Türkiye Muhasebe Standartlarına ve
Banka Dışı Kurumlarca Uygulanacak Tekdüzen Hesap Planı
ve Denetleme Kurumu'nca yayımlanmış tebliğde belirtilen
usul ve esaslara uygun karşılık ayırmak suretiyle
muhasebeleştirebilmektedirler.
Buna göre sözü edilen şirketler;
* Anapara, faiz veya her ikisinin tahsili vadesinden
veya ödenmesi gereken tarihlerden itibaren doksan günden
fazla geciken ancak yüz seksen günü geçmeyen alacakları
için en az yüzde 20'si,
* Anapara veya faizin ya da her ikisinin vadesinden veya
ödenmesi gereken tarihten itibaren tahsilinin gecikmesi
yüz seksen günü geçen ancak bir yılı geçmeyen
alacaklarının en az yüzde 50'si,
* Anapara veya faizin veya her ikisinin vadesinden veya
ödenmesi gereken tarihten itibaren tahsili bir yıldan
fazla gecikmiş olan alacakların yüzde 100'ü oranında,
karşılık ayırabilmektedirler.
Tebliğ ile yapılan düzenleme uyarınca anapara veya faiz
ödemelerinin tahsilindeki gecikme yukarıda belirtilen
süreleri geçmemiş olsa veya bunların tahsilinde herhangi
bir gecikme bulunmasa dahi, şirketler alacak tutarları
için borçlunun kredi değerliliğine ilişkin mevcut tüm
verileri ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu'nca
yayımlanan finansal tabloların hazırlanma ve sunulma
esaslarına ilişkin kavramsal çerçeve hakkındaki
tebliğinde belirtilen "güvenilirlik ve ihtiyatlılık
ilkelerini" dikkate alarak, teminat tutarını hesaplamaya
dahil etmeksizin, belirleyecekleri oranda özel karşılık
ayırabilmektedirler.
Sigorta primi, vergi ödemesi veya komisyon gibi tali
alacak tutarlarının tahsilinde gecikme olması halinde,
bunlara ilişkin anapara veya faiz ödemelerinde yukarıda
başlangıçta belirtilen gecikmelerin olmaması halinde,
bahse konu tali alacak tutarları "finansal tabloların
hazırlanma ve sunulma esaslarına ilişkin kavramsal
çerçeve hakkındaki" tebliğde belirtilen önemlilik ilkesi
çerçevesinde değerlendirilerek özel karşılık konusu
yapılabilmektedir.
Borçludan birbirinden bağımsız birden fazla alacağın
mevcut bulunması ve bu alacaklardan herhangi biri için
özel karşılık ayrılması halinde, diğer alacak tutarları
için de aynı oranda özel karşılık ayrılmaktadır. Bu
konuda BDDK'da yapılan değişiklik uyarınca alacaklarını
ödemede gecikme olmayanlar için özel karşılık ayrılması
01.3.2010 tarihine kadar şirketlerin ihtiyarına
bırakılmış bulunmaktadır. (15 Nisan 2009 gün ve 27291
sayılı Resmi Gazete)
Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri bu
bağlamda anapara, faiz veya her ikisinin tahsilinde
gecikme olmayan veya doksan günden daha az gecikme olan
alacaklardan doğması beklenen ancak miktarı kesin olarak
belli olmayan zararların karşılanması amacıyla genel
olarak ve herhangi bir işleme doğrudan ilgili olmaksızın
karşılık ayırabilmektedirler. Bu bağlamda anapara, faiz
veya her ikisinin tahsili vadesinden veya ödenmesi
gereken tarihlerden itibaren,
- Doksan günden fazla geciken ancak bir yılı geçmeyen
alacakların "Tasfiye olunacak alacaklar" hesabına,
- Bir yıldan fazla gecikmiş olan alacakların "Zarar
niteliğindeki alacaklar" hesabına,
aktarılması zorunludur.
"Tasfiye olunacak alacaklar" ve "Zarar niteliğindeki
alacaklar" hesaplarında izlenen alacaklar için faiz ve
gelir reeskontu yapılamamaktadır. Buna göre daha önce
yapılmış bulunan ve tahsil edilmediği halde gelir
yazılan reeskont tutarları, muhasebe kayıtları üzerinden
ters kayıtla iptal edilmek suretiyle kapatılmaktadır.
Anapara ve faiz ödemelerinin tahsilindeki gecikme
yukarıda başlangıçta belirtilen süreleri geçmiş olan
alacaklardan, borçluya ilave kredi veya finansman
temini, anapara ve/veya faiz indirimi gibi imkânlar
temin etmek suretiyle veya bu tür imkânlar temin
etmeksizin yeni bir ödeme planı belirlenmek suretiyle
yeniden yapılandırılanların en az doksan gün süreyle
ilgisine göre "Tasfiye olunacak alacaklar" veya "Zarar
niteliğindeki alacaklar" hesabında izlenmesi zorunludur.
Bu süre zarfında yeniden yapılandırılan alacak tutarı
için özel karşılık ayrılmasına devam edilir. Yeniden
yapılandırılan alacak tutarı borçlunun kredi
değerliliğine ilişkin mevcut bütün veriler ve "Finansal
tabloların hazırlanma ve sunulma esaslarına ilişkin
kavramsal çerçeve hakkındaki" tebliğde belirtilen
güvenilirlik ve ihtiyatlılık varsayımları dikkate
alınarak yapılacak değerlemeye göre süre sonunda ilgili
faaliyet alacağı hesabına aktarılabilmektedir.
Veysi Seviğ
Referans/05.05.2009 |