Doktor, eczacı ve avukatı varlık barışı da
kurtaramayacak
Haberin detaylarını geçtiğimiz
salı günü okudunuz. Maliye, doktor, eczacı ve
avukatlarla ilgili olarak Antalya, Gaziantep ve Tokat'ta
yaptığı pilot incelemede ulaştığı tespitler sonrası, söz
konusu mükellef grupları ile ilgili incelemeyi yurt
sathına yayma kararı almış...
İncelemenin 2008 yılı hesaplarına ilişkin olması
nedeniyle, söz konusu mükelleflerin varlık barışı
kapsamında sağlanan kolaylıktan yararlanmaları maalesef
söz konusu olmayacak.
Bilindiği üzere varlık barışı kapsamında bildirilen veya
beyan edilen varlık tutarı, vergi incelemesinde tespit
edilen matrah tutarından mahsup ediliyor. Vergi
tarhiyatı, incelemede tespit edilen matrah tutarının,
beyan edilen varlık tutarını aşan kısmı için yapılıyor.
Örneğin, vergi incelemesinde 200 bin TL matrah tespit
edilmiş, söz konusu mükellef de 150 bin TL varlık
beyanında bulunmuş ise cezalı vergi 50 bin TL'lik fark
üzerinden hesaplanıyor. Beyan edilen varlık tutarının
200 bin TL ve üzerinde olması halinde cezalı vergi
hesaplanmıyor.
VARLIK BARIŞI 2008'İ
KAPSAMIYOR
Ancak bu işlem 2007, 2006, 2005 ve 2004 yıllarına
ilişkin hesap incelemeleri sonucu bulunan matrah
farkları için uygulanacak. 2008 yılı hesaplarının
incelenmesi sonucu bulunacak matrah farkları mahsup
kapsamında değil.
Avukat, doktor ve eczacılarla ilgili inceleme de 2008
yılı hesaplarına ilişkin olduğu için varlık barışı
kapsamına girmiyor.
Bu da varlık barışının zayıf halkası. Defalarca yazdık,
yazıldı... Varlık barışında beklenen başarıya ulaşmak
için 2008 yılının da kapsama dahil edilmesi gerekiyor.
Şu ana kadar bu konuda bir gelişme sağlanmadı.
VAKİT GEÇMİŞ DEĞİL
Ancak vakit geçmiş değil. Bakanlar Kurulu, Kanun'un
kendisine verdiği yetkiyi kullandı ve varlık barışı
başvuru süresi yıl sonuna kadar uzatıldı. Meclis 1
Ekim'de açıldı. Bir maddelik düzenleme ile 2008 yılı
hesapları da varlık barışının sağladığı güvence
kapsamına alınabilir.
2008 yılına ilişkin hesap incelemeleri sonucu bulunacak
matrah farklarına da mahsup imkanın tanınması, varlık
barışından beklenen başarıya ulaşılmasını sağlar.
Zira düşük gelir beyanı ve usulsüz işlemlerle vergi
kaybına neden olan mükellef grubu avukat, doktor ve
eczacılarla sınırlı değil. Diğer mükellef grupları da
incelendiğinde durumun farklı olmadığı görülecektir.
Daha önce de yazdığımız gibi, Maliye varlık barışında
aba altından sopa gösterme yöntemi uyguluyor. Madem bu
yöntem benimsendi, o zaman içilen su ürkütülen kurbağaya
değmeli ve 2008 yılını da varlık barışı kapsamına
alınmalı.
Böylece hem mükelleflerin 2008 yılına ilişkin kaygıları
giderilir hem de daha çok katılım sağlanır.
Metin Taş-Sezgin Özcan
Akşam/04.10.2009 |