Hayat sigortasına
yargı müjdesi
Hayat sigortaları ve bireysel emeklilik sistemi
ödemeleri ile ilgili önemli bir gelişme oldu.
Şu ya da bu nedenle, yatırdıkları anapara ve
getirilerini çekenlere, anapara da dahil yapılan toplam
ödemeden vergi kesiliyordu. Vergi mahkemesi bir
kararıyla, “Hayır anaparadan vergi kesemezsin,
anaparanın getirisinden kesebilirsin” dedi.
Bu karar, özellikle 10 yıl süreyle prim, aidat ya da
katkı payı ödemeden ayrılıp, yatırdığı anapara ile
getirisini çekenleri ilgilendiriyor.
Bunların, duruma göre 3-5 bin TL hatta 10-15 bin TL
“vergi iadesi” alma olanakları doğdu.
OLAY NEYDİ?
Primlerini ödemekte zorlanan ya da paraya ihtiyaç
duymaları nedeniyle yatırdığı primleri, nemasıyla
birlikte çekenlerden;
a) 10 yıl süre ile prim, aidat vs. yatırmadan
ayrılanlara yapılan ödemelerden yüzde 15,
b) 10 yıl süre ile prim ödemiş olmakla birlikte,
bireysel emeklilik sisteminden emekli olmadan ayrılanlar
ile diğer sandık ve sigortalardan 10 yıl süreyle ölüm,
maluliyet gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan
ödemelerden yüzde 10,
c) Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı
kazananlar ile bu sistemden ölüm, maluliyet gibi zorunlu
nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerden yüzde 5,
oranında stopaj (vergi kesintisi) yapılıyor (Bkz Gelir
Vergisi Kanunu Md.75/15 ve 94/15).
Yasada açık bir şekilde “yapılan ödemelerin TAMAMINDAN”
ya da “yapılan TÜM ödemelerden” diye yazılı olmadığı
halde, yapılan ödemenin (anapara dahil) tamamı üzerinden
vergi kesiliyordu. Oysa, bu hükmün düzenlendiği Gelir
Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinin başlığı “menkul
sermaye iradı” ile ilgiliydi ve menkul sermaye iradını;
kâr payı, faiz ve benzeri iradlar olarak tanımlıyordu.
NE OLDU?
Hayat sigortası yaptıran ve 3 yıl sonra sigortadan
ayrılan bir vatandaş, kendisine yapılan ödemenin, sadece
getiri bölümünden vergi kesintisi yapılabileceği,
anaparanın ise vergi kesintisine konu olmayacağını
savunarak, vergi mahkemesine başvurdu.
İstanbul 3 No.lu vergi Mahkemesi de; ödenen tutarın
(anapara dahil) tamamının değil, elde edilen getirinin
(gelirin), vergiye tabi tutulmasına karar verdi.
Bu karar üzerine, fazladan kesilen 4.460 TL davayı açan
vatandaşa iade edilecek.
NE OLACAK?
Tek hakimle verilen bu karara, ilgili vergi dairesi
Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz edecek. Mahkemenin
de kararı onaylaması halinde olay iyice netleşmiş
olacak.
Kendisinden daha önce vergi kesilenlerin, bu kararı
emsal göstererek, fazla vergiyi geri almaları mümkün
değil. Bunların, vergi kesildiği tarihten itibaren 30
gün içinde dava açmaları gerekiyordu.
Ancak yine de çözüm yolu var.
1) İlgili vergi dairesine başvurup, düzeltme yolu ile
verginin iadesini isterler.
2) Vergi dairesi talebi kabul etmezse ya da 60 gün
içinde yanıt vermezse, vatandaş izleyen 60 gün içinde
Maliye Bakanlığı’na başvurup, şikayet yolu ile düzeltme
talebinde bulunur.
3) Bu talebin de reddedilmesi halinde, 30 gün içinde
vergi mahkemesinde dava açar.
Önceki gün bu konuyu değerlendirdiğim Murat Birsel’in
CNBC-e’deki TV programına, telefonla katılan Gelir
İdaresi Başkan Yardımcısı, Bölge İdare Mahkemesi kararı
da verildiğinde, olayı masaya yatırıp
değerlendireceklerini ifade etti.
Bu değerlendirme sonucu, belki de ayrı ayrı düzeltme ve
dava açmalara gerek kalmaksızın, bir genelge ile vergi
iadelerinin yapılması söz konusu olabilecek.
Şükrü Kızılot
Hürriyet/03.09.2009 |