İşyeri ve sigortalı
bildiriminde bürokrasiye son
İktisadî anlamda herhangi bir üretim ya da hizmet
sürecinde bir işyeri açmak ve bu işyerinde işçi
çalıştırmak hiç de kolay bir iş değildir. Bu nedenle
girişimcinin bu işlevlerine hayranlık duyarak,
kadirbilirlik göstermek de gerekli. Yani burada doğru
yaklaşım, girişimciyi tebrik edebilmektir. Bunun yerine
bu birime, şu birime bildirimde bulunmadı, hata yaptı
diye karamsar bir yapı oluşturup cezalandırarak sinerji
bozgunculuğu yapmak; yoğun bürokratik işlem yükümlülüğü
altında sıkıntıya sokmak, hiçbir zaman akıllı işi
olmamıştır. Aynı mahiyetteki işyeri ve işçi
bildirimlerinin birden fazla kuruma verilmesi
uygulaması, bu anlamda, yerinde bir tavır olarak, her
dönemde eleştiri konusu yapılmıştır. Ve işçi çalıştıran
işveren üzerindeki bürokrasi ve kırtasiyeciliğin çözümü,
Hükümet ve yasamadan sürekli istenmiştir.
İşte bu amaçla yılladır süren işyeri ve sigortalı
bildiriminde tek bildirim esaslı haklı talepler, 5838
sayılı Yasa ile 2009 yılı başlarında TBMM tarafından
yasal zemine alınarak karşılanmış; Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı'nca oluşturulan bu yeni yapı,
yasallaşmıştır. 01.08.2009 tarihinden itibaren yürürlüğe
giren bu yeni yasal düzen (5510 s.K.Ek Md.1), Resmî
Gazete'de 21.07.2009 tarihinde yayınlanan "Sosyal
Güvenlik Kurumuna Yapılan Sigortalı ve İşyeri
Bildirimlerinin Bazı Kurumlara Yapılması Gereken
Bildirimler Yerine Geçmesine Dair Usul ve Esasları
Hakkında Yönetmelik" ile de start alıp işlevini yerine
getirmeye başlamıştır.
Bu "Yönetmelik"te yapılan düzenlemeye göre, Ağustos 2009
ayının başından itibaren; önceden ÇSGB Bölge
Müdürlüğü'ne verilen İşyeri Bildirgesi, Ek-1 İşçi Giriş
ve Ek-2 İşçi Çıkış Bildirim Listeleriyle Türkiye İş
Kurumu'na verilen İşten Ayrılma Bildirgesi (İAB)
kaldırılmış olup, bu tarihten sonra SGK'ya verilen ya da
bildirilen işyeri bildirgesi, sigortalı işe giriş
bildirgesi ve sigortalı işten ayrılış bildirgesi yeterli
olacak ve Bölge Çalışma Müdürlüğü ile İş Kur Müdürlüğüne
bildirilmiş sayılacaktır. Ancak 31.07.2009 tarihinden
önce açılan işyerleri için işe giriş bildirgesi yine
Bölge Çalışma Müdürlüğüne verilecektir. 31.07.2009
tarihinden önce işe giren işçi için EK-1 İşe Giriş
Bildirgesi ile işten ayrılan işçi için EK-2 İşçi Çıkış
Bildirim Listesi, 15 Ağustos 2009 tarihine kadar Çalışma
Genel Müdürlüğü'ne (Ankara) gönderilecektir. Yani Temmuz
2009 ayına ait Ek-1 ve Ek-2 bildirim belgeleri,
Ankara'ya iadeli taahhütlü mektupla, 15 Ağustos 2009'a
kadar anılan Genel Müdürlüğe gönderilmelidir.
ÇSGB Bölge Müdürlüğünde işyeri tescili yapılmamış ve
17.06.2003 tarihinden sonra kurulmuş tüzel kişiliklere
idari para cezası verilmeyerek dosya tescili yapılmakta,
gerçek kişilere ise bildirim tarihindeki işçi sayısı
üzerinden 4857 sayılı İş Kanunu'nun 3'üncü maddesine
muhalefetten aynı kanunun 98'inci maddesi uyarınca, her
yıl VUK'nun 298'inci maddesince belirlenen "Yeniden
Değerleme Oranı"nda artmış olan ve 2009 yılı için işçi
başına 112.-TL olan idari para cezası (İPC) uygulanarak
dosya tescili yapılmaktadır. Bu nedenle özellikle
01.08.2009 tarihinden önce Bölge Çalışma Müdürlüğünde
işyeri tescili yapılmamış olan işverenlerin dosya
tescili yaptırmaları gerekmektedir.
Yine, SGK E-bildirge sisteminde Bölge Çalışma Müdürlüğü
işyeri numaralarının da kaydedilmesi gerekmektedir.
Bölge Çalışma Müdürlüğü işyeri numaraları kaydedilmeyen
işverenler, aylık prim ve hizmet belgeleri ile işe giriş
ve çıkış bildirimlerini onaylayabilecekler ve SGK'ya
verebileceklerdir. Diğer bir ifade ile işyeri sicil
numarası olmayan mükelleflere ilişkin "Aylık Prim ve
Hizmet Belgesi", E-Bildirge sisteminde elektronik olarak
kabul edilecektir. Ancak, tek bildirim uygulamasında
sorun yaşanmaması ve SGK'ya yapılan bildirimlerin
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İş-Kur'a da
bildirilmiş sayılabilmesi için, mutlaka en kısa zamanda
Bölge Çalışma Müdürlüğü işyeri numaralarının tescil
edilmesi ve bu numaranın E-Bildirge sistemine
kaydedilmesi gerekmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 3'üncü maddesinin ikinci
fıkrasında, alt işverenin bu sıfatla mal veya hizmet
üretimi için meydana getirdiği kendi işyeri için, yeni
bir işyerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge
Müdürlüğüne bildirilmesi gerekmektedir. Bundan böyle, 1
Ağustos 2009 tarihinden itibaren yeni açılan işyerleri
için ve ÇSGB Bölge Müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna
bildirilme yükümlülüğü kaldırılmış olup, sadece SGK'ya
işyeri bildirimi, işçi işe giriş bildirgeleri ve işten
ayrılış bildirgeleri vermeleri yeterli olacaktır.
Ayrıca, aynı işverene bağlı her bir işyerinin ayrı ayrı
tescil edilmesi gerekmektedir. Örneğin, bir merkez
işyeri ve iki de şubesi bulunan işverenlerin işçi
çalıştırdıkları işyerlerini ayrı ayrı bildirmeleri
gerekmektedir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun sigortalı bildirimi ve tesciline ilişkin
8'inci madde; sigortalılığın sona ermesine ilişkin
9'uncu madde; işyeri, işyerinin bildirilmesi, devri,
intikali ve nakline ilişkin 11'inci madde uyarınca
yapılan bildirimler, 01 Ağustos 2009 tarihinden itibaren
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili bölge
müdürlüklerine ve Türkiye İş Kurumu'na yapılması gereken
bildirimlerin yerine geçmeye başlamıştır.
Yukarıda etraflıca açıklanan yükümlülüklere uyulmaması
halinde, SGK tarafından 5953 sayılı Basın Mesleğinde
Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin
Tanzimi Hakkında Kanunun 3üncü maddesi, 2821 sayılı
Sendikalar Kanununun 62'nci maddesi, 4447 sayılı
İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 48'inci maddesi ve 4857
sayılı İş Kanunu'nun 3'üncü maddesi hükümleri uyarınca
ve 5510 sayılı Kanunun 8, 9 ve 11 inci maddelerine göre
yapılması gereken bildirimleri yerine getirmeyenler
hakkında, 5510 sayılı Kanunun 102'nci maddesine göre
idari para cezası (İPC) uygulanacaktır. Sigortalı işten
ayrılış bildirgesinin SGK'na 10 gün içinde verilmemesi
halinde de bir asgari ücret tutarında idari para cezası
uygulanacaktır. İş-Kur aylık işgücü çizelgesinin verilip
verilmeyeceğine ilişkin yeni bir düzenleme
yapılmadığından İş-Kur'a eskiden olduğu gibi yine aylık
işgücü çizelgesi verilmeye devam edilecektir.
Bu yeni uygulama, çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatı
uygulaması yönünden, kemikleşmiş bürokrasiyi kıran bir
devrim niteliği taşımakta; işverenlerin, işyeri insan
kaynakları ve personel birimlerinde görev yapanların,
muhasebe ve malî müşavirlik meslek mensuplarının,
çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlerinin işlerini
kolaylaştırarak önceden yaşanan bildirim yoğunluğundan
doğan sorunları ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle tek
bildirimi, sosyal güvenlik reformuna paralel olumlu bir
uygulama olarak değerlendiriyorum. Tüm uygulamacılara
hayırlı olsun!
Tahsin Sınav
Y.Şafak/03.08.2009 |