Sermaye azaltımında geçmiş yıl kârlarının
vergilendirilmesi
Kurumlar Vergisi Yasası'nın
15'inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca
vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan, aynı yasanın
30'uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre de tam mükellef
kurumlar tarafından, Türkiye'de bir işyeri veya daimi
temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak
üzere dar mükellef kurumlara veya Kurumlar Vergisi'nden
muaf olan dar mükelleflere dağıtılan ve Gelir Vergisi
Yasası'nın 75'inci maddesinin ikinci fıkrasının;
* Birinci bendinde yer alan her nevi hisse senetleri kâr
paylarına düşen kısım,
* İkinci bendinde yer alan limited şirket ortaklarının,
iş ortaklıkları ortaklıklarının ve komanditerlerin kâr
payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar dahil
olmak üzere iştirak hisselerinden doğan kâr payları,
* Üçüncü bendinde yer alan kurumların yönetim kurulu
başkan ve üyelerine verilen kâr payları,
söz edilen yasanın 15'inci maddesi gereği yüzde 15
oranında vergi kesintisine tabi tutulmaktadır.
Mevcut yasal düzenleme gereği olarak doğan kârın
sermayeye eklenmesi halinde sermayeye eklenen kâr
payları vergi kesintisine tabi tutulmamaktadır.
Diğer yandan Gelir Vergisi Yasası'nın 94'üncü maddesinin
birinci fıkrası uyarınca kamu idare ve müesseseleri,
iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret
şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek
ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler,
yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye
mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai
kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına
göre belirleyen çiftçilerin sözü edilen madde içinde
belirlenmiş olan avans dahil ödemeleri nakden veya
hesaben yaparken Gelir Vergisi'ne mahsuben vergi
kesintisi yapmaları gerekmektedir. Bu bağlamda da
sermayeye eklenen kâr payları tevkifata tabi
tutulmamaktadır.
Uygulamada özellikle aile şirketlerinde dönem kârının
ortaklara dağıtılması halinde, yasal düzenleme gereği
dağıtımı öngörülen miktar üzerinden vergi kesintisi
yapılması zorunluluğu mükellefleri kâr dağıtımı
yapmaktan caydırmaktadır.
Doğan kârın dağıtılmaması halinde söz konusu kârın
sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmadığından, birçok
kurum bu özelliği kabullenerek dönem kârını sermayeye
eklemekte, bunun sonucunda da kâr dağıtımını
yapmamaktadırlar.
Kurumlarda dönem kârının dağıtılmayıp sermayeye
eklenmesi halinde bu durum kurumların özkaynaklarının
artmasına neden olmaktadır.
Dönem kârının dağıtılması halinde bu olanak mevcut
olmadığı gibi, büyük bir olasılıkla kurumlar kâr
dağıtımı nedeniyle kredi kullanmak zorunda
kalmaktadırlar. Bunun nedeni dönem içinde doğan kârın
aktifte mevcut değerlere bağlanmış olmasıdır.
Gelir Vergisi Yasası'nın 94'üncü maddesinin (6/b)
bendinin (i) ve (ii) alt bentleri gereği olarak aynı
yasanın 75'inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca
yapılan kâr payları ödemelerinin "tam mükellef kurum"a
yönelik olması halinde kâr payını elde edenlerin hukuki
yapılarına göre tevkifat konusu yapılmaktadır.
Bu aşamada Gelir Vergisi Yasası'nın 94'üncü maddesinin
(6/b) bendinin (i) ve (ii) bentlerinde belirtilen kâr
paylarını yine bu bentlerde yazılı olanlara ödeyenlerin
"tam mükellef kurum" olması halinde, anılan bentler
kapsamında tevkifat yapılacak, kâr payı ödeyenlerin tam
mükellef kurum olmaması halindeyse tevkifat
yapılmayacaktır.
Kârın kurumlarca dağıtılmayıp sermayeye eklenmesi
halinde söz konusu kârlar sermaye olarak kaldığı sürece
tevkifata tabi olmamaktadır.
Ancak bilahare şirketin sermaye azaltımına gitmesi
halinde, daha önce tevkifata tabi tutulmadan sermayeye
eklenmiş olan kâr paylarının tevkifata tabi tutulması
gerekecektir. Bir başka anlatımla daha önceki yıllarda
şirket sermayesine eklenmiş olan geçmiş yıl kârlarının,
şirket sermaye azaltması nedeniyle ortaklara dağıtılması
durumunda, Gelir Vergisi Yasası'nın geçici 62'nci
maddesi de göz önünde bulundurularak kâr dağıtımına
bağlı vergi kesintisinin yapılması zorunlu olmaktadır.
Ancak bu durumda da azaltılan sermayenin geçmiş yıl
kârlarını aşması halinde aşan kısım üzerinden Gelir
Vergisi kesintisi yapılması olanağı yoktur.
Gelir Vergisi Yasası'nın geçici 62'nci maddesi uyarınca
Kurumlar Vergisi mükelleflerinin;
* 31.12.1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap
dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının,
* Yukarıda belirtilen halin dışında kalan ve 31.12.2002
veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde
elde edilen, Kurumlar Vergisi'nden istisna edilmiş
kazançlarının
* Geçici 61'inci madde kapsamında tevkifata tabi tutulan
yatırım indirimine konu kazançlarının
dağıtımı halinde Gelir Vergisi Yasası'nın 94'üncü
maddesi uyarınca tevkifat yapılmayacaktır.
Veysi Seviğ
Referans/03.04.2009 |